Ümit Kartal / İz Gazete - İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılan panelde Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi Mustafa Moroğlu, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen Birleşik Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Hakan Gülseven konuşma yaptı.

BOMBALARIN MESAJI

İlk konuşmayı yapan BHH Yürütme Kurulu üyesi gazeteci Hakan Gülseven, 7 Haziran’dan sonra patlayan bombalarla ilgili “Hiçbir bomba tesadüfen patlamıyor” dedi. Patlayan bombaların mesajı olduğunu ifade eden Gülseven şöyle konuştu: “Hiçbir bomba tesadüfen patlamıyor. Suruç’ta patlayan bomba 7 Haziran’daki muazzam gerilemeyi örtbas etmek için patladı. Seçimlerden hemen sonra Erdoğan Saray’dan 3 gün çıkamadı. Dut yemiş bülbüle döndüğünü sanıyorduk, oysa 3 gün bu bombaları planladılar. 10 Ekim’de Ankara’da patlayan bombanın mesajı ‘Sokağa çıkarsanız sizi paramparça ederiz’di. Palalıları, Sedat Peker’i, cihatçıları denedikten sonra en son aramızda kendini patlatan canlı bombalarla bunu başardılar.

Üçüncü bomba, Ankara Kızılay’da patlayan bombadır ve onun mesajı da bir arada yaşamadır. Bombayı kim patlatmış olursa olsun, bu bomba ilk bombanın sonucudur ve verdiği mesaj, artık ortak bir Türkiye’nin olmayacağı mesajıdır. İstanbul Vezneciler’de patlayan dördüncü bomba ise ‘başkanlık sistemi bombası’dır. Patlayan bombanın hemen akabinde ak troller ‘dokunma vakti’ diye paylaşımlara başladılar. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına zemin yaratıldı. Tesadüf desek bile bu her tarafa dokunma politikalarının devamıdır. Erdoğan ‘fiili başkanlık ile ipler benim elimde’ mesajı veriyor. Muhtemelen baskın seçim yapıp, çoğunluğu sağlamaya çalışacaklar”

‘YENİ OSMANLI’NIN ÇÖKÜŞ DÖNEMİ

Gezi Direnişi’ne dair de konuşan Gülseven, “Gezi Direnişi’ndeki barikatların yanına grevler eklenseydi, bu iktidar bir dakika daha ayakta duramazdı” değerlendirmesini yaptı.

Gezi Direnişi’nin AKP’nin yönetme kabiliyetini ve iktidar bloğunu çatlattığını ifade eden, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen de, AKP iktidarını gerileme noktasına getiren tek şeyin halk muhalefeti olduğunu kaydetti. İşleyen, “Bu ülke bundan sonra da Erdoğan’ı defedecekse bu ancak Gezi gibi bir muhalefetle mümkün… Aslında şuan ‘Yeni Osmanlı’nın çöküş dönemindeyiz. Bu çöküş içerisinde Türkiye’nin yeniden kuruluşunun arayışı içerisindeyiz. 7 Haziran sonrasında yaşananlar gösterdi ki kendisini seçim ve sandıkla sınırlamayan bir muhalefet şart” diye konuştu.

KENDİ ŞEHİRLERİNİ YERLE BİR EDEN İKTİDAR

BirGün ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetlerinden örnekler gösteren CHP Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu ise “Nusaybin, Sur, Cizre harabeye dönmüş. Ankara’nın İstanbul’un göbeğinde bombalar patlıyor. Kendi şehirlerini yerle bir eden bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi. Yaratılan korku imparatorluğuna karşı eleştiri yapan herkesin ‘paralelci ve PKK’lı’ şeklinde yaftalanmaya çalışıldığını ifaden eden Moroğlu,”Demokrasi, barış, özgürlükler mücadelesini, PKK’lı diye yaftalanmaya fırsat vermeyecek bir dille savunabilmeliyiz. Kürt yurttaşların eşit yurttaşlık talebini es geçemeyiz. Bu dili oturtabilmek için birinci önceliğimiz silahların susmasıdır”dedi.

İzmir’de yaşamanın ve dünyaya İzmir’den bakmanın kolay olduğunu söyleyen Moroğlu, “11 yurttaş patlayan bomba ile öldü, memlekette ‘polis mi sivil mi?’ diye konuşuluyor. Bu olabilir mi?” diye tepki gösterdi. Moroğlu “Peki CHP ne yapmalı?” sorusuna ise “CHP’nin yapmasını istediğim şeyle Birleşik Haziran Hareketi’nin yapmasını istediğim şey aynıdır” yanıtını verdi.

Editör: Haber Merkezi