Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen Mustafa Kemal Atatürk’ün Ilıca’ya gelişinin 93. Yıl Dönümü “Ilıca’dan Ata’mıza Selam” etkinliklerinin ikinci günü usta gazeteci yazar Uğur Dündar’ın “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu söyleşisi ile başladı. Söyleşinin ardından Ilıca’da yetişmiş sanatçıların modern bale ve tango gösterileri tatilcilerin de içinde olduğu vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Uğur Dündar’a Alaçatı’da kendisi adına dikilen 10 sakız ağacı sertifikasını hediye etti.

Çeşme Belediyesi tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir suikasti sonrasında Ilıca’ya 30 Haziran’da gelip 8 gün kalmasının 93. Yıl Dönümü anısına 3 gün sürecek, “Ilıca’dan Ata’mıza Selam” etkinlikleri ikinci gününde de büyük bir coşkuyla kutlandı.

"MİLLİ EGEMENLİĞİMİZİ KUTLUYORUZ"

Etkinlikler kapsamında Dündar, “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Aralarında tatilcilerin de bulunduğu söyleşi vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, “Bizler burada yalnızca Ata’mızın Çeşme’ye gelişini değil, cesaretiyle, vizyonuyla, bağımsızlık aşkı ve millet sevgisiyle dünyada eşine bir daha rastlanmamış büyük bir öndere sahip oluşumuzu kutluyoruz. Bu kutlamalarla Çanakkale zaferimizi, 19 Mayıs’ımızı, 30 Ağustos’umuzu, 23 Nisan’ımızı, 29 Ekim’imizi ve ulusal bağımsızlığımızı, milli egemenliğimizi kutluyoruz” dedi.

Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığından ayrılmayacağının altını çizen Başkan Oran, “Atatürk Kurtuluş Savaşı’mızın ve bizlerin ebedi Başkomutanı, bağımsızlığımızın, milli birlik ve beraberliğimizin mimarı. Atatürk devrimleri tüten her ocağın dumanı, ekilen her karış toprağın tohumu, aydınlık yarınlarımızın yol haritasıdır.

Çeşme Belediyesi olarak attığımız her adımda, bu harita üzerinde yol alacağımıza, sizlere bir kez daha söz veriyoruz” diye konuştu.

"EFSANE BAŞKAN EKREM ORAN"

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a teşekkür ederek, sözlerine başlayan Uğur Dündar, “Değerli dostum Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a, bu organizasyonu Çeşme’ye yaraşır bir şekilde gerçekleştirdiği, ilaveten söyleşimi dinlemeye geldiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Hepinizi, tüm Çeşmelileri, kendini Çeşmeli hisseden tüm Çeşme ailesi mensuplarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Ekrem Bey bu çalışkanlık ve sizlerin desteğiyle Çeşme tarihine “efsane başkan” olarak adını yazdıracak. Onun göreve geldiğinden bu yana geçen kısa sürede yaptığı icraatları bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Söyleşi aralarına şakalar katarak, vatandaşları güldürürken düşündüren Usta Gazeteci Dündar, “Bizim milli içeceğimizin ayran olmasının nedeni uyutabilen bir içecek olması. Ülke olarak uyumamız isteniyor çünkü. Deniyorum, hakikaten uyutuyor” dedi.

Uğur Dündar’ın ‘Her şey çok güzel olacak’ cümlesini ilk kez Atatürk söylemiştir sözü izleyenler tarafından büyük alkış aldı. Dündar, Çanakkale Destanı’nın, Atatürk ve Cumhuriyet’in yeterince anlatılamadığına vurgu yaparak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Cumhuriyet’i anlamak için mutlaka Çanakkale destanını anlamak gerekir. Büyük tarihçi, Atatürkçü, Milli Mücadeleyi anlatan Turgut Özakman yazılarından birinde ‘Çanakkale için Milli Mücadele’nin önsözüdür’ der. Çanakkale Savaşı sadece sözde değil, gerçek anlamda destandır. Hatta tarihin akışının değiştirildiği destandır. Çanakkale geçilmiş olsaydı, belki de Çarlık Rusyası devam edecekti. Ne yazık ki biz Çanakkale Destanı’nı çok iyi anlatamadık, tıpkı Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i anlatamadığımız gibi... Cumhuriyet’i anlamak için mutlaka 30 Ağustos Zaferi’ni anlamak gerekiyor. Çünkü Çanakkale Milli Mücadele’nin önsözüyse 30 Ağustos Cumhuriyet’in önsözüdür. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Çünkü Atatürk’ün dediği gibi, -ilk defa Atatürk söylemiş bunu, “Her şey çok güzel olacak.” Hiç kuşkunuz olmasın, biz, siz, hepiniz varız ve bu varlık her şeyin çok güzel olacağının göstergesidir, teminatıdır.

"HER ŞEYİ 30 AĞUSTOS'A BORÇLUYUZ"

Dündar, sözlerini Falih Rıfkı Atay’ın şu sözleriyle sonlandırdı.

Falih Rıfkı Atay’ın, “Nemiz varsa, bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın pençesinden, vicdanımızı ve pençelerimizi Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizimdir diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos’a borçluyuz.”

Oran, konser sonunda, Alaçatı’da Uğur Dündar adına dikilen 10 adet sakız ağacı sertifikasını takdim etti.

Söyleşinin ardından uygarlık anlayışının bir yansıması olarak kültür ve sanata önem veren Ulu Önder Atatürk’ün sevdiği danslar sahnelendi. Ilıca’nın yetiştirdiği dansçılardan, Burcu Olguner-Görkem Dizdar “Mazi Kalbimde Yaradır” adlı bir tango gösterisi, Aslı Çilek-Dolun Doyran’ın “Dansın Rengi” adlı bir bale eseri ve İzmir Senfoni Quarted topluluğu ‘Vals ve tangolar’ müzik dinletisi izleyenlerden büyük alkış aldı.