CENGİZ ALDEMİR/ANKARA - HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, faşizme, zulme, yoksulluğa, savaş politikalarına karşı mücadelenin ana odağının HDP olduğunu söyledi. Oy oranlarının yükseldiğini bunun da devlet tarafından görüldüğünü ifade eden Çepni, “ HDP kendisini sadece bir seçim partisi değildir. Seçim, parlamento mücadelesi olmazsa olma olabilir fakat demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sokakta gerçekleşeceğine inanmış bir partiyiz” dedi.

OYUMUZ YÜKSELİYOR

İz Gazete'ye konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, HDP’nin daha önce erken seçim çağrısı yaptıklarını hatırlattı. Çepni, olağan seçim sürecinin problem oluşturduğunu, antidemokratik ablukanın dağılacağını beklemenin doğru olmadığını belirterek, “Biz sokakta, meclis de ve seçim sandığında oluşturacağımız bir mücadeleyle bu süreci tamamlayacağımızı söylüyoruz. Bu anlamda erken seçim çağrımız var ama yakın zamanda olmayabilir. HDP’nin oy oranı yükselirken AKP ve MHP’nin oyları hızla eriyor. AKP mevcut seçim sistemiyle kazanma gücüne sahip değil. Bunun için Ayasofya’da kendi gerici siyasi İslamcı kitlesini konsolide etme, savaş politikalarıyla iç politikayı dizayn etme hazırlıkları ve beklentisi var. Oy kaybeden iktidar seçimi göze alamıyor ama biz tüm halkımıza örgütlenme çağrısı yapmaya devam ediyoruz” sözleriyle kararlılık mesajı verdi.

EŞ BAŞKANLARIMIZLA YAN YANAYIZ

Partilerinin yarınları için de mücadele verdiğini belirten Çepni, cezaevinde yatan HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile yan yana olduklarını vugulayarak, “ Zindanlar bizim bir mücadele alanımızdır. Selahattin ve Figen başkanlarla biz yan yana yürüyoruz. Sadece fiziken yan yana değiliz. Partimiz bir program partisi olsa da Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlarının yerleri kuşkusuz zor dolar. Yine İdris Baluken, Gülten Kışanak, ayrıca belediye başkanlarımızın yeri doldurulamaz ve varlıklarına çok fazla ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.

CEZAEVLERİ İŞKENCE ALANI

Cezaevlerinin fiziki işkence alanlarına dönüştüğünü kaydeden Çepni, beslenmeden, sağlık ihtiyaçlarına kadar birçok konuda yaşam koşullarının çok kötü olduğunu söyledi. Siyasi tutsakların tekrar tekrar cezalandırıldığını altını çizen Çepni, “ Birçok cezaevinden bize fiili işkenceler haberi geliyor. Biz müdahale etmeye çalışıyoruz. İktidara dışarıda boyun eğmeyen siyasi tutsaklara işkenceyle boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Bunu en son infaz düzenlemesi adı altında yaptıkları af yasasında ortaya koydular. Ayrımcı bir politikayla siyasi mahpusları içeride bırakıp, katilleri, kadına, çocuğa tecavüz edenleri dışarı çıkarttılar…”hatırlatmasında bulundu.

SOSYAL MEDYA TESLİM OLMAZ

Son yıllarda açılan davaların büyük bir çoğunluğunun sosyal medya paylaşım davaları olduğuna dikkat çeken Çepni, sarayın trol ordusunun muhalefete karşı küfür, hakaret ve saldırıları da sosyal medya üzerinden yaptığını hatırlatarak,“Geçenlerde 7 bin civarında sarayın maaşlı trolün ortaya çıkmıştı. Bunlarla tüm muhalefeti baypas etmeye çalıştı. Bunların işe yaramadığını anlayınca en son öğrencilerin Dislike sonrası bütün ayarları bozuldu yetmedi yasaklamayı çare olarak gördü. İnsanların iletişimini asla engelleyemeyecekler” dedi.

Afrin, pandemi gibi en kritik dönemlerde yüzlerce insanın sosyal medya paylaşımları yüzünden tutuklandığını hatırlatan Çepni, medyanın yüzde 95’ini ele geçiren iktidarın yandaş kanallarının izlemediğini, tam tersi yandaş olmayan doğru habercilik yapan bir avuç medya kuruluşuna yönelmesini içlerine sindiremediğini vurgulayarak, “ Bu yapılanlar da onların gidişini hızlandıracaktır. Denizin bittiği noktada olduğu için geriye yasaklamalardan başka çare bulamadılar. Sosyal medyanın pratik ve teknik olarak da teslim alınması pek mümkün değildir” yorumunda bulundu.

Editör: Haber Merkezi