HDP olarak halklardan, doğadan, kadınlardan, emekten yana olan bütün önergeleri ve bütün gelişmeleri desteklediklerini söyleyen HDP İzmir Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Serpil Kemalbay, İz gazeteye konuştu. Kemalbay, iktidarın Dışişleri Komisyonuna getirdiği ve Afrika ağırlıklı ülkelerde yapmak istediği enerji politikalarını içeren önergesini eleştirdi. Kemalbay, “ Bu enerji politikalarıyla ilgili olarak esastan şöyle bir itirazımız var bizim; biliyorsunuz son dönemde bir iklim krizi tartışması var ve dünyanın yakın bir gelecekte hidrokarbonlardan kaynaklı, karbondioksit salınımından kaynaklı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu ve dolayısıyla da ekolojik bir hayatın örülmesi için, ekosistemi korumak için devletlerin, ülkelerin, halkların, toplumların kendilerini buna göre yapılandırmasının gerekliliği tartışılıyor ve biz ise böyle bir süreçte odaklandığımız konular özellikle son dönemde hep bu enerji politikalarında hem Türkiye’de madenlerle ilgili, hidrokarbonlarla ilgili, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, işte şimdi burada Somali’de ve diğer Afrika ülkelerinde böyle yönelimlerimiz var. Bu yönelimlerin aslında halklar için ve doğa için, ekoloji için faydalı olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
BİLGİ VERİLMİYOR
Türkiye’nin enerji, hidrokarbonlar konusunda birikimi ve deneyimini sorgulayan Kemalbay, halkın kaynaklarını, birikimlerini ekosistemi koruyan bir anlayışla seferber edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kendilerine Türkiye tarafından arama faaliyetlerinde bulunacak şirketlerin nasıl belirleneceğine dair herhangi bir bilgi verilmemesini eleştiren Kemalbay, “Yani bu sebeple anlaşmada, Türkiye’de ilgili alanlarda faaliyet yürüten şirketlere karşı eşit mesafede durma ilkesinin garantisi olmadığına yönelik bir izlenimimiz var. Yine Somali’de insan hakları ihlallerinin bilmiyorum bu iktidar partisinin ne kadar ilgilendiriyor ama- oldukça had safhada olduğunu görüyoruz. Af Örgütünün Kasım 2019’daki yayınlarından bunu görebiliriz. Bütün bu gerekçelerle HDP olarak bu anlaşmaya şerhlerimiz olduğunu burada belirtmek isterim” diye konuştu.
ŞİRKET ÇIKARLARI GÖZETİLİYOR
Komisyonda görüşülecek gündemin bir ay önceden kendilerine verilmesi önerisinde bulunan Kemalbay, yapılan anlaşmalarda şirket çıkarlarının gözetildiğine dikkat çekti. Kemalbay, “Özellikle Afrika ülkeleriyle yapılan anlaşmalar, biraz önce Ticaret Bakanlığı tarafından verilen açıklamalar bir büyümeye işaret ediyor. Evet, bunlar bir büyüme fakat bu büyümenin Türkiye açısından, halklar açısından gerçekten bir karşılığı var mı diye baktığımızda, biz bugün bir ekonomik kriz yaşıyoruz ve bu sadece şirketlerin büyümesi ve dış ilişkilerde de dışişlerinde de şirketlerin çıkarları ve demokratik ilkeler doğrultusunda hareket edilmeyerek korunuyor, kollanmaya çalışılıyor. Orada çalışan işçilerin de insana yakışır koşullarda çalışmaları, ücretlerini almaları, müteahhitler karşısındaki haklarıyla ilgili ihlallerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalarda da oldukça başarısız olduğumuzu söylemek istiyorum” eleştirisini getirdi.
Somali’de hukuk ve demokrasi anlayışına sahip olmayan geçici hükümetle yapılacak bir anlaşmaya karşı olduklarını söyleyen Kemalbay eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi, Sudan otuz yıl boyunca Ömer el-Beşir adında bir diktatör tarafından yönetildi ve bu el-Beşir ile Sayın Erdoğan’ın oldukça yakın dostlukları da vardı; bu konuda yakın tarihimizde Türkiye’yi ziyaret etmişti. Şimdi bu el-Beşir’e karşı halk ayaklandı ve 2019’un ilk çeyreğinde milyonlarca Sudanlı Ömer el-Beşir’in diktatörlüğüne karşı sokaklara çıktı ve iktidarı devirdi. Fakat iktidarı devirdikten sonra bu diktatör yerine halkın iktidara gelmesi gerekirken darbe yapıldı ve bu güçler şu anda “Bunlar geçici olarak hükûmetteler, geçici hükûmetle şu anda yönetiyorlar.” dense de belli bir süre verilse de şu anda yönetimdeler. Dolayısıyla biz burada hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmayan bir durum görüyoruz ve öncelikle şu anda, bu anlaşma halkın iradesi dışında yönetilen bir ülkeyle, yönetilen temsilcilerle yapılıyor. Yani halkın iradesi dışındaki bir hükûmetle, geçici hükûmet adındaki bu hükûmetle yapılıyor ve HDP olarak geçici hükûmetle hiçbir uluslararası anlaşmanın yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz.”
