İZ GAZETE - Kemalbay, 21 Temmuz 2016'dan 19 Temmuz 2018'e kadar süren OHAL süresince çıkan Kanun Hükmünde Kararname'leri gündeme taşıdı.

Serpil Kemalbay'ın Süleyman Soylu'nun cevaplaması istemiyle Meclis'e bir soru önerge:

"Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun paylaştığı bilgiye göre OHAL kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 125 bin 678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131 bin 922 ‘tedbir’ işlemi gerçekleşti. 05/10/2018 tarihi itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru sayısı 125.000, komisyon tarafından verilen karar sayısı (36.000 /2.300 kabul, 33.700 ret olmak üzere), incelemesi devam eden başvuru sayısı 89.000’dir.

KHK’lı akademisyenler ve kamu emekçilerinin görevlerinden hiçbir gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiş olmaları ve sonrasında da herhangi bir hukuksal sürece tabi tutulmamaları KHK’lıların esasında hukuki değil siyasi tasarruflarla karşı karşıya kaldıkları gerçeğini doğrular niteliktedir.

AKP Isparta İl Başkanı tarafından “hayatta kalabilmek için ağaç kabuğu yemeleri” önerilen KHK’lı kamu emekçilerinin, sosyal güvenlik kayıtlarına işten çıkarılma gerekçeleri olarak KHK ile atıldıkları kaydı düşüldüğünden devlette ve özel sektörde iş bulmaları da mümkün olmamakta, bundan sonraki yaşantılarında kamuoyunda “sivil ölüm” olarak tarif edilen fiili ağır bir yaptırıma tabi tutulmaktadırlar.

Seyahat hakkı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel bir insan hak olmasına ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 13. Maddesine göre;

1.Herkes herhangi bir devletin sınırları dâhilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.

2.Herkes, kendi memleketi de dâhil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.” şeklinde hukuki güvenceye alınmış olmasına rağmen KHK ile ihraç edilen ve açığa alınanların pasaport edinme hakları da ellerinden alınmış, üstelik aileleri ve yakınları dahi bu haklarını kullanamaz durumda bırakılmışlardır.

Sadece bir Barış Bildirisi’ni imzaladıkları için işten atılan ve kimi düzenli bir biçimde yurtdışında da ders veren 404 akademisyenin ve azımsanmayacak sayıda burs kazanan akademisyenlerimizin pasaportları da ellerinden alınmıştır.

Bir gecede ellerinden işleri alınan ve kriminalize edilen kamu emekçilerine yönelik hukuksuz yaptırımların sonucu olarak en az 50’ye yakın KHK’lı intihar etmiştir.

OHAL Komisyonunun paylaştığı bilgiye göre incelemesi devam eden 89.000 başvuru bulunmaktadır. Bu dosyalara 701 sayılı KHK ile ihraç edilen 18 bini aşkın başvuru da eklendiğinde sayı daha da yükselecektir. OHAL İnceleme Komisyonunun verdiği bilgiye göre; KHK ile kamu görevinden çıkarma, öğrencilik bursunun kesilmesi, emekli güvenlik personelin rütbelerinin alınması ve kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin itiraz başvurularını değerlendirip karara bağlayacağı düşünüldüğünde KHK’lıların başvurularının, nitelikli bir değerlendirmeye tabi tutulması durumunda çok uzun bir zaman dilimine yayılacağı görülebilmektedir.

Öte taraftan itirazları kabul edilmeyen binlerce KHK’lı için sonraki süreç İdare Mahkemesi, Danıştay, Anayasa Mahkemesi şeklinde devam edecek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek süreç toplamda 25 yılı alabilecektir.

KHK’lıların davası çeyrek yüz yıl sürecek bir hak mücadelesine dönüşecektir. Anayasaya, yasalara, uluslarası sözleşmelere, insan haklarına ve evrensel hukuk normlarına göre kabul edilemez olan bu ağır yükün gelecek kuşaklar açısından da taşınamaz ağır bir yük olacağı açıktır.

Bu bağlamda;

1- Kamu emekçilerine işten çıkarılmalarda savunma hakkı tanınmaktadır. 2016 yılında ihraç edilen Barış Akademisyenleri’nin somut kanıt olmadan ve savunmaları alınmadan ihraç edilmelerinin sebebi nedir?

2- Sorgulama ve gerektiğinde itiraz etme bilimsel düşüncenin temelllerindendir. Savaşa itiraz ederek toplumsal rollerini oynayan akademisyenlerin temel vatandaşlık hakları neden askıya alınmaktadır?

3- KHK ile işinden edilmek, kamu emekçisinin temel vatandaşlık haklarını nasıl askıya alabilmektedir? Türkiye’de ikili bir vatandaşlık hukuku mu uygulanmaktadır?

4- Türkiyeli bir akademisyenin yurtdışında kendi uzmanlık alanında ders vermesi devlet için nasıl bir güvenlik sorunu oluşturmaktadır?

5- Kocaeli Üniversitesi rektörlük soruşturmasında iki kez soruşturma kurulu oluşturulduğu ve iki kez sözlü-yazılı savunma verildiği halde soruşturma sonuçlanmadan Üniversite Yönetim Kurulu’nun kararı Yüksek Öğrenim Kurumu’na göndermiş olması ve ardından akademisyenlerin ihraç edilmelerinin yasal dayanağı nedir?

6- KHK ihraçlarını değerlendirmek için oluşturulan kurulun hukuki normlara başvurmadan adaleti nasıl sağlayacağını düşünüyorsunuz?

7- OHAL kalktığına göre, OHAL döneminde yaşanan hukuksuzlukların yarattığı yıkıcı toplumsal sonuçları ortadan kaldırmak ve demokratik normlar ve hukuk ilekeleri çerçevesinde bir çalışmaya sahip misiniz?

8- KHK’lı kamu emekçilerinin artık normal hukuk süreci işletilerek soruşturulmalarının ve yasalardaki haklarını kullanmalarının yolunu açmayı düşünüyor musunuz?"

Editör: Haber Merkezi