HDP İzmir İl Başkanlığı binasına yönelik Onur Gencer tarafından yapılan saldırıda Deniz Poyraz'ın yaşamını yitirdiğini, saldırının ardından katil Gencer’e kolluk kuvvetlerince özenli ve iltimaslı bir yaklaşım sergilendiğini anımsatan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay " Nitekim; katilin ‘Senin adın ne abiciğim’ denilerek gözaltına alındıktan sonra emniyette çekilen fotoğraflarında nezarethanede tutulmadığının anlaşıldığı, gözaltındayken telefonunu kullanarak Instagram hesabına girdiği, paylaşım ve storyleri sildiği, yaptığı katliama ilişkin yorumları beğendiğinin tespit edilmesi ile de etkili bir soruşturmanın yapılmamış olduğu HDP Hukuk Komisyonu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi üyesi avukatları tarafından yapılan açıklamalarda ifade edilmiştir" dedi.

DELİLLER GELMEDEN SORUŞTURMA KAPATILDI

Katil Onur Gencer'in, 18 saat gözaltında kaldıktan sonra alelacele bir şekilde adliyeye sevk edilerek tutuklandığını, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca otopsi raporunda belirtilen eksik hususlar beklenmeden ve ayrıca kolluk tarafından telefonda kayıtlı 950 kişiye ilişkin araştırmanın sürdüğü belirtilmesine rağmen delillerin toplanmadığını belirten Kemalbay, kamera kayıtlarının çözümü ve beklenen deliller gelmeden soruşturma sürecinin hızlı bir şekilde kapatıldığını anımsattı. 

DEVLET YAŞAM HAKKINI İHLAL EDİYOR

Katil Onur Gencer hakkında "tasarlayarak insan öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "işyeri dokunulmazlığını ihlal etme" ve "siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamenin Bayraklı 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldığını vurgulayan Kemalbay, HDP Hukuk Komisyonu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi üyesi avukatlarının; Deniz Poyraz davası ve olayın siyasal boyutunun göz ardı edilerek hazırlandığını belirttikleri iddianameyi ve süreci kamuoyu ile paylaştı klarını ifade etti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameyi de paylaşan Kemalbay,  HDP Hukuk Komisyonu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi üyesi avukatlarının; savcılık tarafından hazırlanan iddianameyi, savcılık ve emrindeki kolluğun büyük bir uyumla cinayetin araştırılmaması için fikir birliğinde olduklarını, devletin yaşam hakkını ihlal ettiğini, bir siyasal partinin faaliyetlerini engellemeye yönelik taraflı davrandığını ve davanın kapatılmak istendiği bilgisini paylaştı.  

KATİLİN SADAT İLİŞKİSİ ARAŞTIRILMIYOR

HTS kayıtlarıyla ilgili hiçbir araştırma yapılmadığı, sanık ile birlikte gözaltına alınması gereken ilk telefon incelemesi ile tespit edilen kişilerin daha sonra tanık olarak ifadeye çağrılmış olmalarının maddi gerçekliğin aydınlatılmasının engellediği, katilin SADAT ile ilişkisinin derinlemesine araştırılmadığını, Emniyetin ülkenin üçüncü büyük partisine yönelik yapılacak silahlı saldırı girişimine ilişkin istihbari bilgilerinin olmaması, saldırı öncesi,  saldırının gerçekleştiği an ve saldırı sonrası güvenliği sağlamakla görevli hükümet ve emrindeki kolluk kuvvetlerinin bariz bir şekilde güvenlik sorunu oluşturduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi.

BAKAN GÜL'E SORULAR

Son gelişmelerle konuyu bir kez daha meclis gündemine taşıyan Kemalbay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'den şu sorularına yanıt istedi:

"HDP örgütleri 24 saat polis gözetimi altında tutulmasına karşın silahlı bir saldırganın nasıl hiçbir müdahale olmadan parti binasına silahlı bir şekilde girebildiğine dair o anda görevli olan kolluk güçlerine karşı görevi ihmal suçundan başlatılan herhangi bir soruşturma bulunmakta mıdır?  Bulunmakta ise soruşturma sonucu görevini ihmal eden kolluk güçlerine herhangi bir idari ve cezai işlem yapılmış mıdır? Yapılmadı ise gerekçesi nedir?"

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca otopsi raporunda belirtilen eksiklikler giderilmeden, deliller toplanmadan ve kamera kayıtlarının tam çözümü dosyaya girmeden, ayrıca kolluk tarafından telefonda kayıtlı 950 kişiye ilişkin araştırmanın sürdüğü belirtilmesine rağmen HTS kayıtları alınmadan kısa sürede soruşturmanın kapatılıp iddianamenin hazırlanarak dava açılmasının nedeni nedir? Deliller toplanmadan ve beklenmeden hazırlanan iddianame ve davanın bu şekli ile adil bir şekilde yürütülebileceği nasıl düşünülebilmektedir? 

Soruşturmayı yürüten kolluk tarafından katilin iletişim ve ilişki içerisinde olduğu yapıya ilişkin olarak araştırma ve inceleme yapılması neden talep edilmemiştir? 

Katilin iş merkezine girerken elinde bulunan ve polis ile ilk teması olduğunda kendisine sorulan ‘çanta nerede’ sorusundaki çanta içerisinde yer alan eşya ve materyallerin tam listesinin neden tutanağa bağlanmadığı ve özellikle de bu eşyaların neden emanete alınmadığına yönelik herhangi bir sorgulama yapılmış mıdır?  Yapıldı ise açıklama ne şekilde olmuştur? Yapılmadı ise gerekçesi nedir? 

Saldırgan katilin gözaltında olduğu saatlerde instagramında yer alan paylaşımların ve storylerin silinmesi, gerçekleştirdiği silahlı saldırıya ilişkin yapılan yorumlara ‘beğendi’ yapması tespit edildiği halde avukatların katilin gözaltına alındığında telefonuna el konulup konulmadığı, el konulması gereken telefonun kim ya da kimler tarafından kullanıldığına ilişkin araştırma yapılması taleplerine yönelik neden hiçbir işlem yapılmamıştır? 

Katilin üzerinde 100 TL çıkmasına rağmen karakoldan çıktıktan sonra kendisine 200 TL verilmiş ve kayıt altına alınmıştır. Bu paranın katile karakoldan kim tarafından ve neden verildiği ve neden kayıt altına alındığı araştırılmış mıdır?  

Yapılan HTS incelemesinde saldırganın 27 kez İzmir İl Emniyet Müdürlüğünü aradığı, bu aramaların özellikle katliamın gerçekleşeceği hafta sıklaştığı tespit edilmesine rağmen İzmir İl Emniyet Müdürlüğünden katilin kimi/kimleri aradığı, bu telefon numaralarına ilişkin ses kayıtları, hangi birim ile görüştüğü hatta kiminle konuştuğunun tespit edilerek soruşturma dosyasına İzmir İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilmesi taleplerine ses kayıtlarının olmaması  belirtilmesine karşılık emniyetten kim veya kimlerle görüşme yapıldığı konusunda neden bir araştırma ve soruşturma yürütülmemiştir? 

Son 2,5 ayını maaşsız geçiren ve lüks harcamaları olan failin kazancı ile harcamalarının orantılı olduğu sonucuna nasıl ulaşmıştır?  Bu giderlerin kim ya da kimler tarafından finanse edildiğinin tespit edilmesine yönelik herhangi bir araştırma yapılmış mıdır? 

HTS kayıtları incelendiğinde katilin olay mahalline sayısız kez geldiği baz sinyallerinden anlaşılmasına rağmen kolluk güçlerinden bu konuda bir araştırma yapması neden talep edilmemiştir?

Katilin SADAT tarafından askeri eğitime maruz tutulduğu ve Suriye İç Savaşı’na katıldığına dair iddialara rağmen neden herhangi bir araştırma yapılmamış ve SADAT’ın kendi internet sayfası üzerinden yaptığı açıklama doğru kabul edilmiştir? 

Editör: Haber Merkezi