Cengiz Aldemir/ANKARA - Türkiye’de OHAL’in başlamasından itibaren, cezaevlerinde var olan hak ihlalleri, cezaevi yönetimlerinin hukuksuz, insan onuruna yakışmayan şiddet, işkence ve sürgünlerin, pandemi sürecinde de artarak devam ettiğini belirten HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, mahpus, aileleri ve demokratik toplum kuruluşları tarafından sıklıkla dile getirilmesine karşın hak ihlallerinin, kötü muamelenin ve işkencenin önlenmesine ilişkin hiçbir somut adım atılmadığını vurguladı.

İZMİR 3 NOLU TTİPİ CEZAEVİ ÖRNEĞİ

Hak ihlallerinin yoğun olarak yaşandığı kurumlardan birinin de İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu olduğunu, kurumda yaşanan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve ihlallerin önlenmesi, mahpuslara Anayasa, uluslararası anlaşmalar ve yasalarla tanınan haklarının verilmesi için konunun araştırılmasını istedi.

HUKUKSUZ UYGULAMALAR

Mahpuslara yönelik hukuksuz uygulamaların her geçen gün arttığını belirten Çepni, mahpusların, cezaevinde yaşadıkları ihlalleri meclis gündemine taşıdı. Çepni," Maphusların Pandemi sürecinde tüm eğitsel, sanatsal, sportif faaliyetlere son verilmiştir.

-Koğuşlarda kapasitesinin neredeyse 3 katı kadar mahpus kalmaktadır.  8 kişinin bulunması gereken koğuşlarda 20-22 kişi bulunmaktadır. Hiçbir hijyen koşullarının sağlanmadığı bu koğuşlarda,  çeşitli hastalığı bulunan mahpuslar da vardır. Bu durum hastalığın bulaşma riskini arttırmakta, mahpusların yaşam haklarını ihlal etmektedir. 

-Acil durumlarda hastaneye gidiş gelişlerde karantina uygulaması adı altında hücre cezasından daha ağırına mahkum edilmektedirler. 

-Koğuşlarda televizyon, radyo gibi ihtiyaçlar, hiçbir gerekçe gösterilmeden keyfi olarak engellenmektedir. 

-Hastalanan mahpuslar kurum revirine zamanında çıkartılmamaktadırlar. Zamanında muayene olup, ilaçlarını alamamaktadırlar. Kurum doktoru hastalara taraflı davranmaktadır.  

-Nevresim, çarşaf gibi ihtiyaçları dışarıdan karşılanmamakta, kantinden almaya zorlanmaktadırlar. 

-Musluk, lavabo, aydınlatma gereçleri vs arızalandığında tamir ücreti mahpuslardan talep edilmektedir. 

-Mahpusların günlük kalori ihtiyacını karşılamayan, kötü ve yetersiz yemek verilmektedir. 

-Kantin ve manav fiyatları çok yüksektir. Kantin listesi çoğu zaman kantinde yoktur denilerek eksik verilmektedir. 

-İçme suyunu mahpuslar kendileri yüksek fiyata kantinden almaktadır. Arıtma cihazı takmalarına izin verilmemektedir.

-Elektrik fişleri her ay artan fiyat ile mahpuslara verilmektedir.

-T Tipi 3 Nolu Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların çoğu, ailelerinin ikamet ettiği ile uzak bu cezaevine sevk edilmişlerdir. Ailelerinin bulunduğu illere yakın cezaevlerine sevk ve nakil dilekçeleri dikkate alınmamakta, bu durum mağduriyetler yaratmaktadır.  Politik ve etnik kimliklerinden dolayı sevk  ve nakil konusunda ayrımcılığa uğradıklarını iddia etmektedirler. 

-Cezaevi yönetimi, keyfi bir tutumla, ziyaret saatini eski düzenlemeye göre yapmalarına izin vermektedir. Bu ciddi bir hak gaspıdır.  

-Gazete ve dergilere ulaşım hakları engellenmektedir. Hiçbir gerekçe gösterilmeden bazı gazete ve dergilerin cezaevlerine girişi yasaklanmıştır. 

-Mektupları gönderilmemekte ya da hiçbir zaman yerine ulaşmamaktadır. Mektupların üzerindeki pullar kopartılmakta, mektuplara zarar verilmektedir. 

-Hiçbir gerekçe gösterilmeden sadece yasak denilerek, yönetmelikte belirtilen renkte ve şekilde dahi olsa kıyafetler verilmemektedir. 

-Kürtçe şarkı söyledikleri için mahpuslara disiplin cezaları verilmektedir. Halay ve şarkılar slogan olarak gösterilmektedir.  

-Cezaevi yönetimine verilen dilekçelerin işleme konulup konulmadığı konusunda şüpheler vardır. Dilekçelere ya cevap verilmemektedir ya da çok geç cevap verilmektedir. 

-Baskın tarzı aramalar denilerek, sık sık pandemi koşulları yok sayılarak,  koğuşlara girilmekte, koğuşlar dağıtılmakta, mahpusların kişisel eşyalarına el konulmaktadır. 

-Kapalı görüş yerindeki telefon iyi çalışmamakta, ses anlaşılmamaktadır. Bakımları yapılmamaktadır.

-Hastaneye gidiş gelişlerde, askerler tarafından rencide edici, onur kırıcı bir şekilde üst araması yapılmaktadır.

-Cezaevi personeli mahpuslara taraflı bir şekilde davranmakta, ötekileştirici bir dil kullanmaktadır. 

-Çıplak arama sorunu halen devam etmekte, çözüm beklemektedir.

-Cezaları bir yılın altına düşen mahpusların denetimli serbestlikten yararlanma, ilçe cezaevlerine gitme hakları engellenmektedir" dedi.

HAK İHLALLER ARAŞTIRILSIN

Mahpusların hak ihlallerinin yaşandığı dönemlerde açlık grevi yapmak zorunda kaldığını anımsatan Çepni,  "Adalet Bakanlığı’nın talimatı var" denilerek, gece yarısı aynı koridorda bulunan üç koğuştaki mahpusların farklı koridordaki koğuşlara gönderildiğini, aynı davadan yatanların birbiri ile iletişimleri ve sosyalleşmelerinin de hukuksuz bir şekilde engellendiğini de dile getiren HDP'li Çepni, " İnfazını tamamlayan mahpusların bazıları, "iyi halli olmadığı" gerekçesiyle tahliye edilmemektedir. Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve yasalarla düzenlenen haklarının, mahpuslara iadesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu açıdan, İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşanan hak ihlallerinin giderek arttığı dikkate alınarak, ihlallerinin tespiti ve önlenmesi,  haberleşme, sağlığa erişim, spor, kitap, dışarıdan bilgi edinme hakkının, sağlıklı beslenme haklarına erişimin sağlanması amacıyla Meclis araştırması açılması elzemdir."

Editör: Haber Merkezi