CENGİZ ALDEMİR/ İZ GAZETE-  Pandemi sürecinde işten çıkartmalar konusunda İz gazeteye değerlendirmelerde bulunan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, AKP iktidarının salgın sürecinde işten atılmaların yasakladığını ancak yaşanan tablodaise işçi atmalarının yasalaştığının görüldüğünü söyledi.

KOD-29 PATRONLARIN İSTEDİĞİ UYGULAMA

"Kod 29" diye bir uygulamayla ilk defa karşı karşıya kalındığını ve patronların çok istediği bir uygulama olduğunu ve AKP sayesinde keşfettiklerini vurgulayan Çepni, “İşçi mi atmak gerekiyor, kod 29; sendikalı oldu işçi, işten atmak mı gerekiyor, tam olarak kod 29 imdada yetişiyor. Yani AKP burada bir kez daha işçi sınıfına karşı, emekçilere karşı patronlar ne istediyse, neye ihtiyaçları varsa bu uygulamayla hayata geçirmeye devam etti” eleştirisinde bulundu.

İŞÇİLER AYLARDIR DİRENİYORLAR

Kod-29’un İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin (II)'nci fıkrasında "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" olarak tanımlandığını belirten Çepni, sermayenin istediğini ortaya koyan Kod 29'la işten atılanların kıdem, ihbar tazminatı ve işsizlik maaşı gibi haklarından mahrum kaldıklarını anımsattı.Kod 29’un aynı zamanda bir damga niteliği de taşıdığına dikkat çeken Çepni, bu nedenle atılan işçi eylemlerine dikkat çekerek,“Bu damgayı yiyen işçi başka bir işe başvurduğu zaman da bununla karşı karşıya kalıyor yani tümüyle bir kara listeye alınmış oluyor.Bunun karşısında, bu uygulamanın karşısında işçi sınıfı direniyor.Çorum Ekmekçioğulları Metal işçileri kod 29'la işten atıldılar, 90 işçi yetmiş üç gündür direniyor. Gebze Baldur Süspansiyon işçileri direniyorlar. PTT'de sendika yöneticisi oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler elli üç gündür, BTS'li işçiler sendikal görevlerini yaptıkları için işten atıldılar, sürgüne uğradılar, sürgünlere karşı mücadeleleri sürüyor. Maltepe, Kadıköy, Kartal ve İzmir Belediyelerinde işçiler TİS görüşmeleri ve işten atmalara karşı direnişteler, grevdeler. Karaman Döhler Gıda işçileri direnişteler. İstanbul Avcılar SML Etiket işçileri, yine, sendikalı oldukları için işten atıldılar, direnişteler” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

DEVLET İŞÇİ DİRENİŞLERİNE SALDIRIYOR

İşçi sınıfının sadece işsiz kalma riskiyle birlikte insanlık dışı şartlarda ve koşullarda çalıştırılmaya mahkûm edildiklerini ifade eden HDP’li Çepni, bunun en çarpıcı örneklerden birisi olan Migros depo işçileri örneğini vererek, “ 700İşçiye 2 lavabo kullandırılıyor, yine soyunma odaları dip dibe, taciz, mobbing, zorunlu fazla mesai de cabası yani işçiye, emekçiye şu söyleniyor: "Ya işten atılırsınız ya da köleci koşullarda çalıştırılırsınız." Çünkü AKP'nin sermayesi, burjuvazinin ihtiyacı bu, daha çok sömürü ve daha çok açlıkla ancak bu politikalar hayata geçirilebilir. Saray iktidarı, temsilcisi olduğu zenginlerin iktidarıdır ve bu iktidar işçilerin alın teri ve ölümleri üzerinden kâr elde ediyor, işçilerden çalınanlarla kasalarını dolduruyorlar, işçi sınıfı "İş, aş." dedikçe karşısında kolluk güçleri dikiliyor; polisi, jandarmasıyla iş, aş isteyen, "Açım." diyen işçinin, emekçinin karşısına dikiliyor, şiddet uygulanıyor. Devlet, tüm varlığıyla işçi direnişlerine saldırmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

BU SÖMÜRÜ VE ZULÜM BİR GÜN BİTER

Çözümün işçi sınıfına yol göstererek, direnmekten geçtiğini vurgulayan Çepni, yaşanan zulmün, sömürünün, bir gün biteceğini belirterek şöyle konuştu: “Saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter; bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır bir de yarın adına direnenler. Evet, işçi sınıfı iş ve aş için direniyor fakat yetmez, politik özgürlükleri için de mücadele edecek işçi sınıfı; demokratik, sosyalist, sendikal örgütlenmesini büyütecek, yan yana gelecek, birleşecek ve bu zulüm düzenini yıkacak; bizler de bu mücadelede işçi sınıfının, emekçilerin iş, ekmek ve özgürlük mücadelesinde yanı başında olacağız, bu zulüm düzenini yerle bir edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi