Cengiz Aldemir/ ANKARA- Türkiye’de su varlıklarının hızla azaldığını, her geçen gün azalan su kaynaklarının kirlenmesine, ekolojik dengenin bozulmasına ve halk sağlığı sorununa neden olduğunu belirten HDP'li Çepni, "Bu nedenle, var olan su kaynaklarının kirletilmemesi, su kaynaklarının daha verimli kullanılması, ekolojik dengenin korunması için atık suların arıtılması gerekmektedir" dedi.

ATIK SU KURMAK VE İŞLETMEK BELEDİYE YÜKÜMLÜLÜĞÜNDE

Atık su içindeki kirleticilerle ilgili detaylı bilgiler paylaşan ekolojist Çepni, atık suyu arıtmak, çevrenin, ekolojik dengenin, tarım alanlarının, yaşam alanlarının ve halk sağlığı için konunun önemine vurgu yaptı. Atık su arıtma tesisi proje girdilerinin, tesiste kullanılacak kimyasallar, elektrik, doğalgaz, inşaat, makine ve ekipmanlardan oluştuğunu kaydeden HDP'li Çepni, atık su arıtma tesislerinin işletme maliyetlerinin yüzde 25-40'ının enerji tüketiminden kaynaklandığını ve enerji maliyetinin bir arıtma tesisinin işletilmesinde kullanılan bütçenin en önemli bölümü olduğunu ve tesisin olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Atık su arıtma tesisi kurmak ve işletmenin belediye yükümlülüğünde olduğunu anımsattı.

OSB'LER ALTYAPI, İNŞA, BAKIM VE İŞLETMEDEN SORUMLU

TUİK’in 2018 yılı Belediye Atık Su istatistiklerini de paylaşan Çepni, arıtma tesislerinin mutlak bulunması gereken yerlerin, organize sanayi bölgeleri olduğunu, gıda işleme, kimya endüstrisi, tekstil, alkol, seramik, maya, otomotiv ve birçok endüstrinin atık suyu OSB’ye ait bir atıksu arıtma tesisine giderek işlem gördüğünü kaydeden Çepni, OSB'lerin atık su altyapı tesislerinin inşası, bakımı ve işletilmesinden sorumlu olduğunun resmi gazetede yayımlandığını anımsatarak, arıtma tesisinin her türlü evsel ve endüstriyel atık suların, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nde yer alan deşarj standartlarının sağlanarak alıcı ortama deşarj edilmesi, çevresel risklerin minimize edilmesinin hedeflendiğini vurguladı.

BAKANLIĞIN TEŞVİKİ ELEKTRİK MALİYETİNİ KARŞILAMIYOR

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın elektrik kullanım maliyetlerinin hafifletilmesi için 2010 yılında teşvik düzenlemesi yapıldığını anımsatan Çepni, "Bakanlığın verdiği teşvik elektrik maliyetini karşılamaya yeterli olmamaktadır. 28941 Sayılı Organize Sanayi Bölgelerinin Elektrik Piyasası Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik kapsamında, EPDK’dan Elektrik Enerjisi Dağıtım Lisansı alan OSB’ler, 2016 yılı sonuna kadar, serbest tüketici haklarını kullanarak, piyasadan tedarikçilerle ikili anlaşma imzalamalarına ve indirimli fiyatlarla elektrik enerjisi temin edebilmelerine karşın, 2017 yılından itibaren, OSB’lere elektrik tedarik eden şirketlerin,  öngörülmedik maliyet artışlarını nedeni ile fiyat artışı önerisinde bulunması, elektrik tedarik sorununu da beraberinde getirmiştir" ifadelerini kullandı.

ATIK SU TESİSLERİ KAMUNUN YARARINADIR

TÜİK verilerine göre, 2018'den bu yana elektrik faturalarının yüzde 122 civarında zamlanlandığını, giderlerin her dönem arttığını belirten HDP'li Çepni, "Temiz ve dengeli bir çevrede yaşamak en temel insan haklarındandır. Çevrenin, doğanın, tarım alanlarının, su varlıklarının, yaşam alanlarının ve halk sağlığının korunması için yapılacak her türlü faaliyete Devletin destek vermesi şarttır. Belediyelerin ve OSB’lerin atıksu arıtma tesisi kurması, işletmesi ve bu tesislerde kullanılan elektriğin maliyeti oldukça yüksektir. Atıksu arıtma tesislerinin faaliyette olması kamunun üstün yararınadır" dedi. 

ATIKSU TESİSLERİNİN ELEKTRİK GİDERLERİNİ DEVLET KARŞILAMALI

Konuyu Meclis gündemine taşıyan HDP'li Çepni, atıksu arıtma tesislerinin kurulmasını teşvik etmek ve var olan tesislerin etkin kullanımı amacıyla, tesislerinde kullanılan ve oldukça yük getiren elektrik giderlerinin tamamının merkezi hükümet tarafından karşılanması için kanun teklifi verdi.

Editör: Haber Merkezi