Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Buldan, Gaziantep'te partisinin il binası önünde düzenlenen "Halkla Buluşma" programında yaptığı konuştu. Partililer ile bir araya gelen Buldan, dikkat çeken ittifak açıklamasında bulundu. 

Cumhuriyet'in aktardığına göre, bundan sonra yapılacak seçimlerde üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceklerini ifade eden Buldan, şunları kaydetti:

"Bir dahaki seçimde elbette üzerimize düşen görevi ve sorumluluğu en iyi şekilde yerine getireceğiz. Ancak sadece bir taraf için söylemiyorum, diğer tarafta da... Diğer taraf derken, elbette Millet İttifakı'nı kastediyorum. Bu ülkede kim iktidar olmak istiyorsa, bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununu çözmek zorundadır ve sorun çözülmeden bu ülkeyle demokrasi gelmeyecektir. Onun için hiç kimse Kürt halkının oylarını cebinde kesin olarak görmesin. Biz, kimseye mecbur ve mahkum değiliz. Ama bu ülkede eğer demokrasinin gelişmesini istiyorsanız işte o zaman HDP'sini ve Kürtleri esas almak zorundasınız. Hiç kimse HDP'yi kolay lokma olarak görmesin. Geçmişte özellikle son seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin ve Antalya seçimlerinde desteklediğimiz demokratik güç birlikleri elbette önemli ve kıymetliydi. Ancak bundan sonraki seçimlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin. Aynı tavrı göstermeyeceğimizi herkes artık bilsin ve bilmelidir."

ERDOĞAN'A 'ÇÖZÜM SÜRECİ' YANITI

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da 'çözüm süreci' hakkındaki açıklamalarına da tepki gösteren Buldan, "Çözüm sürecini bitiren HDP değildi, HDP olmadı, HDP olmamıştır. Dolmabahçe Mutabakatı’ndan hemen sonra ‘Ben tanımıyorum’, ‘Ben bu süreci başlatmadım’ diyerek, 7 Haziran ve 1 Kasım tarihleri arasında bu ülkede zulüm ve baskı uygulayan, herkesi tutuklatan, bu ülkenin iradesine saygısızlık yapan, Kürtlerin iradesine saygısızlık yapan bir iktidardan, Cumhurbaşkanı’nından beklenen ancak budur" dedi.

Buldan'ın konuya ilişkin sözleri şöyle:

“Seçimler yaklaşırken, bu ülkeyi yönetenler, özellikle Kürt seçmenin oyuna göz diktiler. Bunu şimdiden başlattılar. İşte bu ülkenin Cumhurbaşkanı, iki gün önce Diyarbakır’a giderek, seçimlerin yaklaştığın, Kürtlerden oy istediğini bir kez daha ilan etti. Her sıkıştıklarında, Karadeniz'e gidip, yalandan gaz çıkaranlar, aynı zamanda her sıkıştıklarında Diyarbakır’a gidip, Kürtlerden oy isteme cesaretini kendilerinde buluyorlar. Diyarbakır’da çözüm süreci başta olmak üzere, bu ülkede HDP’nin katkı sunduğu, içinde olduğu, bütün kıymetli süreçlerden onur ve gurur duyuyoruz. Ama şunu herkes iyi bilsin, çözüm sürecini bitiren HDP değildi, HDP olmadı, HDP olmamıştır. Dolmabahçe Mutabakatı’ndan hemen sonra ‘Ben tanımıyorum’, ‘Ben bu süreci başlatmadım’ diyerek, 7 Haziran ve 1 Kasım tarihleri arasında bu ülkede zulüm ve baskı uygulayan, herkesi tutuklatan, bu ülkenin iradesine saygısızlık yapan, Kürtlerin iradesine saygısızlık yapan bir iktidardan, Cumhurbaşkanı’nından beklenen ancak budur. O sürecin içerisinde olan biri olarak, çözüm sürecinde, 3 yıllık süreçte, o kıymetli süreçte, eğer bu ülkeye cenazeler gelmediyse, anneler ağlamadıysa, burada en büyük pay bu sürecin aktörlerindedir. En büyüğü de HDP’dedir. Bu sürecin içerisinde olanlardadır. Sadece süreci bitirmekle kalmadılar. Sadece buzdolabına kaldırmadılar. Bu süreci toprağın altına gömdüler. Öyle bir yaptılar ki o süreçte bizler görev aldık diye bizleri yargılamaya kalktılar."

Editör: Haber Merkezi