İZ GAZETE - Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’nün Konak eski Sümerbank önünde “Kanal İstanbul’a değil depreme bütçe” başlığıyla yapmak istediği basın açıklaması polis tarafından engellendi. HDP’lilerin açıklama yapmasına engel olan polis, Valiliğin yazılı bir yasaklaması olup olmadığı sorusuna gerekçe olarak sadece ‘talimat’ şeklinde yanıt verdi.

HDP İzmir milletvekili Serpil Kemalbay’ın da katıldığı basın açıklamasına emniyet güçlerince tek başına Kemalbay’ın açıklama yapabileceği belirtildi. Kemalbay, emniyetin bu tutumunun keyfi ve hukuksuz olduğunu belirterek açıklama yapmayı reddetti. İl Örgütü adına açıklama yapmalarına izin verilmeyen HDP’liler tepkilerini alkış ve sloganlarla dile getirdi.

HDP İzmir İl Başkanlığı ise engellenen açıklama metnini basın mensupları ile paylaştı. Açıklamada, Kanal İstanbul’a değil depreme bütçe ayırın denildi. Elazığ Sivrice’de 6.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişinin hayatını kaybettiği ve bin 607 vatandaşın yaralandığı, binlerce binanın ise yıkıldığı hatırlatıldı.

AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Tayyip Erdoğan’ın ‘Bu tür afetler bizler için büyük bir imtihan. Ve bu konuda Müslüman olmanın, teslimiyetin hep en güzel örneklerini vermişiz’ sözlerinin hatırlatıldığı  açıklamada, Erdoğan’ın halka teslimiyet ve sabır önerirken, bilim insanlarının yeterli önlem alınması halinde ölümlerin olmayacağını dile getirdiği vurgulandı.

Elazığ ve daha önceki tüm depremlerde yaşanan ölümlerin depremden değil ihmalden kaynaklandığı vurgulanan açıklamada, “AKP-MHP iktidarı daha depremin enkazı yerinden kalkmadan İçişleri Bakanı eliyle vatandaşlara tehditler savurarak bu gerçeğin sorgulanmasını, yıllardır toplanan deprem vergilerinin akıbetinin sorulmasını önleme gayretine girdi. Yine her zamanki ayrımcı ve ötekileştirici uygulamalarını yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda da göstererek HDP’li belediyelerin yardımlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleme gayretine girdi. Yardımların depremzedelere ulaşmaması yönünde hem canlı yayında açıklama yapmış, hem de bölgedeki idari birimlere talimat vermiştir. Talimatı hemen uygulamaya koyan Valilik, köyleri arayarak hükümet bağlantılı olmayan yardımların alınmamasını emretmiştir.” ifadeleri kullanıldı.

Ülkemizde sıkça yaşanan deprem gerçeğine rağmen, İstanbul'da büyük bir depremin beklendiği bilim insanlarınca sıkça dile getirilmesine rağmen siyasal iktidarın kanal ısrarının devam ettiği söylenen açıklamada, “Pek çok bilim insanı Kanal İstanbul’un yapılacağı bölgenin beklenen büyük İstanbul depreminden şiddetli şekilde etkileneceği bölgelerden biri olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye bir deprem ülkesi ama bu bilinçle değil kâr ve rant hırsıyla yönetiliyor. Kanal İstanbul projesi depreme hala hazır olmayan İstanbul'da üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yapılarak afet riskini arttırmaktadır. Defalarca dile getirildiği gibi, Kanal İstanbul Projesi, Ekolojik yıkım projesidir, kentliyi yerinden yurdundan etme projesidir. İktidar blokunun içinden çıkamadığı ekonomik krizi ekolojik krizle aşma projesidir. Daha da önemlisi acil toplanma alanlarının bile parmakla sayıldığı bir kente, deprem riskini göz ardı etme projesidir. Deprem için harcanmayan kaynakların, kanala harcanması planlanmaktadır! İtiraz ediyoruz” denildi.

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Sadece İstanbul’u değil, tüm memleketi ve Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkeleri direkt olarak etkileyecek bu projenin derhal sonlandırılması gerekmektedir. İstanbul'un kanala ihtiyacı yok. Depreme dayanıklı evlere, sağlam bir altyapıya, güvenli toplanma alanlarına ihtiyacı var. Rant yaratma uğruna yapılan Kanal İstanbul yerine aynı bütçe ile 1 milyon 384 bin adet depreme dayanıklı konut yapılabilir. HDP olarak bu; akla, mantığa bilime sığmayan, kente ve kentliye ihanetin devamından başka bir şey ifade etmeyen Kanal İstanbul’un durdurulması için tüm yaşam savunucuları ile birlikte mücadeleye devam ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Deprem öldürmez bina öldürür, eksiklik, kusur öldürür. Depreme karşı tam donanımlı şehirler istiyoruz! Deprem toplanma alanlarımızı istiyoruz! Enkaza değil depremi önlemeye bütçe, ranta değil yaşama bütçe.”

Editör: Haber Merkezi