Büşra Muratdağı /İZ GAZETE
HDP İzmir İl Örgütü'nün Alsancak' ta gerçekleştirdiği basın açıklamasını HDP İl Eş Başkanı Çınar Altan okudu.
Ülkeye tek partinin kutuplaştırıcı, dışlayıcı, savaşçı anlayışı dayatıldığını vurgulayan Altan, "30 Ekim 2014 MGK kararı ile yürürlüğe konulan partimize yönelik çöktürme planı, 4 Kasım 2016 tarihinde OHAL yasalarının arkasına saklanarak yapılan siyasi darbe ile bir üst aşamaya taşınmıştır. Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere, onlarca milletvekillerimizin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz tutuklandı. Halk iradesi gasp, belediyeler işgal edildi; Meclis iradesi hiçe sayıldı. Anayasal rejim tümüyle askıya alınarak, ülkeye tek partinin kutuplaştırıcı, dışlayıcı, savaşçı anlayışı dayatıldı, dayatılıyor.
6 yıldır aralıksız devam eden bu darbe pratiği, partimiz ve partimize oy veren milyonların iradesi üzerinden demokratik siyaset alanını hedef almıştır. Bugün rehin olan sadece seçilmişlerimiz değil; halk iradesinin kendisidir" ifadelerini kullandı.
'HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE ZİNDANLARDA TUTULUYORLAR'
Kobane davasında tutuklanan siyasi ve vatandaşları da hatırlatan Altan, "AKP-MHP iktidar bloğu yargı ve kolluk bürokrasisini siyasetin bir aparatı haline getirerek partimize yönelik kumpas ve yıldırma politikalarını bir bir devreye sokmaya çalışmaktadır. Özellikle Rojava’da DAİŞ barbarlığına karşı Kobane’de gerçekleştirilen direnişi hazmedemeyen siyasal iktidar, kendi selefi anlayışına yakın gördüğü DAİŞ terörünü savunan, 'Kobane düştü düşecek' diye adeta sevinç nidaları atan dönemin muktedirleri, Kobane direnip düşmeyince demokrasi, adalet, barış ve özgürlük mücadelesi yürüten partimize yönelik komplo ve kumpaslara yönelmeye başlamıştır. Bu yönelimlerin neticesinde içi boş hiçbir hukuki dayanağı olmayan 'Kobane Kumpas Davası' ile demokratik siyaset rehin alınmaya çalışılmakta ve onlarca siyasetçi, milletvekili, belediye eş başkanları arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde zindanlarda rehin tutulmaktadır"dedi.
'İKTİDAR ÇIKIŞ YOLUNU HDP' YE SALDIRARAK ARIYOR'
Altan, "Dün itibariyle onlarca partililerimiz, bu kumpas davası bağlamında gözaltına alınmış ve halen gözaltında rehin tutulmaktadır. Türkiye’nin kangren haline gelmiş işsizlik, yoksulluk, açlık, hayat pahalılığı ve her alanda açığa çıkan kriz halini yönetemeyen siyasal iktidar, kendi çıkış yolunu partimize saldırmakta aradığını bir kez daha göstermiştir.
Bizler biliyoruz ki, AKP-MHP iktidarının elinde bir şiddet aygıtına dönüştürülen yargı eliyle HDP’ye ve muhalif kesimlere yönelik yürütülen bu saldırılar ne ilk ne de sondur. İktidar kaybettikçe toplumsal muhalefete ve demokratik siyaset alanına saldırmakta ve de başta Kürt halkı olmak üzere bütün toplumsal muhalefet güçlerinin siyaset yapabileceği demokratik mücadele zemini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.
Ancak, böylesi siyasi kumpas operasyonları; özgürlükten, eşitlik ve barış mücadelesinde ısrar edenlere karşı nafiledir. Geçmiş iktidar blokları ve siyasal mekanizmalar da, başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi mücadelesini yürütenleri ince ve kurnaz hesaplarla tasfiye etmeye çalışmış, fakat tasfiye etmeye çalışanların kendisi tasfiye olup tarihin kendilerine layık gördüğü yerde kaybolup gitmişlerdir. Bugün bu politikalara sarılanların, komplo ve kumpaslardan medet umanların da sonu kendinden öncekilerden farklı olmayacaktır. Siyasi operasyonlar ve hukuk dışı uygulamalarla, demokratik mücadele alanının yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde, demokrasi güçleri olarak bu saldırıları boşa çıkarmak için daha fazla kenetlenip mücadeleyi büyüteceğimizden eminiz. Eminiz çünkü ezilen halklarımızın, işçi sınıfı ve ezilenlerin bu tür siyasi operasyonlar eliyle yürütülmek istenen sindirme ve ayrıştırma politikalarına karşı karınları toktur. İktidarın bütün demokrasi güçlerine, ortak yaşam ve mücadele umuduna ve halkların kardeşliğine yönelik bu nafile saldırılarına diz çökmeyenler; tıpkı Newroz alanlarındaki milyonların birleşik iradesinde gösterildiği gibi, demokrasi, eşitlik, özgürlük talep ve özlemlerini birleşik bir güce dönüştürecek güç ve kararlılığını her geçen gün daha fazla büyütmektedir" şeklinde ifade etti.
'PARTİLİLERİMİZE YAPILAN POLİS ŞİDDETİNİ LANETLİYORUZ'
İstanbul'da yapılan göz altına dair konuşan Altan, "Onurlu Kobane direniş ve dayanışması şahsında partimizi, üye ve yöneticilerimizi kriminalize etme çabasının bir ürünü olan bu kumpas operasyonu ile birlikte, dün İstanbul il örgütümüzün düzenlemek istediği basın açıklaması sırasında vekilimiz Musa Piroğlu ve partililerimize yapılan polis şiddetini lanetliyoruz. Gözaltında tutulan mücadele arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını bir kez daha yineliyoruz.
Siyasal iktidarın bütün yıldırma politikalarına karşı yürüttüğümüz demokrasi, barış, adalet ve özgürlük mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Basın açıklaması ardından konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise, “ Demokratik siyasetin önünde bir kez daha barikatlar kurulmaya çalışılıyor. Kobane kumpas davası adı altında yürütülen partimize yönelik saldırının ikinci etbaında, hiçbir gerçeği yansıtmayan bir operasyon ile 40’ı aşkın yoldaşımız göz altına alındı. HDP’ ye yapılan her saldırı demokratik siyasete, halkların iradesine yapılan bir saldırıdır. Siyasi iktidar çökmek üzere. Anayasayı çiğneyerek yasaları ihlal ederek ayakta kalmaya çalışıyorlar. Hapishanelerin doluluğu 20 yılda 50 binden 300 bine çıktı. Türkiye’de bugün yoksulluk almış başını gidiyor. İşte tek adam rejimi halka bunları yapıyor. HDP’ ye yapılan hiçbir saldırıyı kabul etmiyoruz, asla da pes etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
