Radyo Egepostası'nda Sekizinci Gün programında Mithat Umutoğulları ve Ümit Kartal'ın sorularını yanıtlayan HDP'nin İzmir Milletvekili Adayı Serpil Kemalbay, “Tayyip Erdoğan ile anlaşırlar mı sorusu gerçekten sorulması abesle iştigal. Bazı yayınlarda yeniden üretiliyor. HDP’ye duyulan ilgi ve alakayı kesmek için atılan ithamlar. Bunlara pirim vermeyin” çağrısı yaptı. 

YÜZDE ONU AŞACAK BİR OYU ALMALIYIZ ÇÜNKÜ

HDP’nin baraj sorunu yaşamayacağını ancak YSK’nın uygulamaları nedeniyle sandık güvenliğinin ortadan kalktığını iddia eden HDP İzmir Milletvekili Adayı ve Eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, yüzde onu aşacak bir oyu almalarının önemli olduğunu belirtti:

“Baraj sorunu bizim normal şartlarda baraj sorunumuz yok, yaptığımız anketler de bunu gösteriyor. Ama adaletli bir seçim ortamı yaşamıyoruz. YSK şeffaf değil. Oyların sandıktan güvenli çıkacağını garanti etmiyor. Güven vermeyen uygulamalarla sandıklara müdahale edileceği kaygısı var. Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde de bize müdahale edileceğini gösteriyor uygulamalar. O yüzden HDP bu manipülasyonları aşacak büyüklükte oy almalı. Yani yüzde onu aşacak bir oyu almalıyız.”

AKP MİLLİYETÇİ VE IRKÇI İTTİFAKIYLA BUNDAN SONRA YAPACAKLARINI VAAT EDİYOR ZATEN

AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı ile CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nı sağ ittifak olarak nitelendiren Serpil Kemalbay, her partiden oy alacaklarını, bu dönem yaşananlardan dolayı hiçbir Kürt kökenli seçmenin AKP’ye oy vermeyeceğini iddia etti.

KÜRTLERDEN AKP’YE BİR OY DAHİ GİTMEYECEK

Kemalbay, “Her partiden oy almak istiyoruz. Ya da partimizin programını tanıttıkça bu imkanın çok daha artacağını düşünüyoruz. Kürt halkının yaşadığı büyük acılar var. 16 yıllık bu iktidar yaptı. 7 Haziran’dan sonra yaşanan bodrum katliamları, 10 Ekim katliamları, tamamen 1 Kasım’da oy almak için yapılan olaylar. Bunu Kürt halkı başta olmak üzere demokrasi güçleri çok iyi anladı. Kürtlerden AKP’ye bir oy dahi gitmeyecek. Çünkü iktidar partisinin yüzde yüz suçu var bugüne kadar yaşananlarda. Milliyetçi ve ırkçı ittifakıyla bundan sonra yapacaklarını da vaat ediyor zaten AKP. Kürt halkı bir tane bile oy vermeyecek AKP’ye” diye konuştu.

İZMİR’DE ASLINDA BİR BULUŞMA YAŞANIYOR, ÖN YARGILARI KIRIYORUZ, KONUŞACAĞIZ VE BİRBİRİMİZE SAYGI DUYACAĞIZ

“İzmir deyince çok kültürlülük geliyor aklıma. Ege mutfağı, demokrasi, çok kültürlülük geliyor aklıma İzmir denince. Bunun yanında tutuculuk da var biraz. Birbirimizin değerlerini saygıyla karşılamada yol alındığını düşünüyorum. İzmir denince kıyıda görünen bir fotoğraf var. Bir de tepelerde görünen fotoğraf var. Midyeyi Mardinlilerin yapmasında olduğu gibi. Bu buluşmayı yakalamak önemli. Birbirimizden alacağımız çok şey var. Birlikte yaşayabiliriz” diyen Kemalbay, Gezi sürecinde yaşanan dayanışma ve birlikteliğin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti, şunları söyledi:

“2013 Gezi sürecinde yaşanan demokrasi deneyimi nasıl bir hayat yaşayabileceğimizi de gösterdi. Herkesin birbirine karşı gösterdiği tolerans, birbirini kabul etmesi, demokrasi etrafında yan yana geliş aslında bir politikaya dönüştü. O politikanın sembolü de HDP oldu. İzmir’de aslında bir buluşma yaşanıyor. Ön yargıları kırıyoruz. Tarihsel ön yargılarımız var. Onları kırmak bizim en önemli görevimiz. Onları kıracağız. Müzakere edeceğiz, tartışacağız, konuşacağız ve birbirimize saygı duyacağız.”

LİSTEMİZDE SAYA İŞÇİSİ DE VAR AFRO TÜRK DE, ÜLKENİN FOTOĞRAFIYIZ

Listelerinde Afro Türklerin de saya işçilerinin de kendine yer bulabildiğini kaydeden Serpil Kemalbay, HDP’nin Türkiye’nin geleceğe güvenle bakmasını sağlayacak bir programa sahip olduğunu söyledi:

“Bazen dağıttığımız bildiriyi istemiyorum diyen insanlarla karşılaştığımda, belki tanımak istersiniz, lütfen alın dedim. Programımızı okumaları lazım. Bazı sorular klişeleşiyor ve aslında gerçeği görmemizi de engelliyor. HDP’nin yürüttüğü demokrasi mücadelesi Türkiye’nin geleceğe umutla bakmasını sağlayacak bir programa sahip. Milletvekillerimize, parti aktivistlerimize ve adaylarımıza baksınlar. Saya işçisi de Afro Türk de var. Biz aslında bu ülkenin ve İzmir’in fotoğrafıyız.”

BİZİ AYRIŞTIRMAK İÇİN KÜRT MESELESİNİ ORTAYA KOYUYORLAR

Kemalbay, OHAL, taşeron işçileri, KHK’larla işten çıkarılan çalışanlar, atanamayan öğretmenler gibi Türkiye’nin temel sorunları hakkında en fazla mücadele den partinin kendi partileri olduğunu dile getirerek, CHP’nin ana muhalefet partisi olarak yeterli yetkinliği göstermediğini savundu:

“Bizi ayrıştırmak için Kürt meselesini ortaya koyuyorlar. Çatışma ve kutuplaştırmayı savunan yaklaşımlara karşı söz söylemek zorunda kalıyoruz. CHP de söylese rahatlayacağız. İnsanların ölmesini değil de yaşamasını savunalım, gelin barışı konuşalım, müzakere, konuşma ve diyalog süreçlerini işletelim dese CHP. Ya da daha az söylüyorlar, demek ki daha güçlü söylemeliler. Atanmayan öğretmenleri, KHK’larla sivil ölüme mahkum edilen kamu çalışanları, OHAL, taşerona karşı sokakta da mecliste de mücadele ediyoruz. Kadın mücadelesinde zaten HDP’nin çok aktif çalışması var. Her alanda HDP epeyce çaba harcıyor. Diğer partilerden çok daha fazla söz söylüyoruz. Ama bir medya ambargosu var.”

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Serpil Kemalbay: Sosyalist bir mücadele içerisinde bulundum. Devrimci hareket içinde bulundum. Özel olarak emek ve kadın alanı benim için en çok faaliyet yaptığım alan oldu. Siyasi hareket içinde olduğunuz zaman toplumun tüm sorunlarıyla ilgileniyorsunuz. Sosyalist Dayanışma Platformu’ndayım. Birlikte yaşamı inşa edebileceğimiz bir siyasi hattın oluşması için mücadele ediyoruz. HDP kuruldu daha sonra. Orada da yine HDP’nin bileşenleri var. Ben de onu temsilen bulunuyorum çeşitli görevlerde.

İzmir’e yıllarca önce gelmiştim, bir ay kaldım. Öğrenci iken staj için gelmiştim. İzmir’in kültürü, buradaki yaratılan demokratik imkanlar, halkın yaşayış tarzı ve talepleri bizim programımızla örtüşüyor. Demokrasi iklimi Türkiye’de yaratmaya çalıştığımız iklime benziyor. Kendimi tam da burada birlikte çalışabileceğim yoldaşlarımla görebiliyorum. Rahat hissediyorum kendimi burada.

Mithat Umutoğulları: Mavişehir’den de oy aldı HDP. Bekliyor muydunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Serpil Kemalbay: Büyük bir tıkanıklık yaşıyoruz, demokrasi anlamında da büyük bir kriz yaşıyoruz. Herkes bu krizin temellerine bakmaya başladı. Gezi sürecinde özellikle çok farklı kesimlerin bir arada mücadele yürüttüğünü gördük. Otoriterleşmeye karşı sesini yükselttiler. Türk bayrağı taşıyanla HDP bayrağını taşıyanlar el ele idi. Bu sembol herkesin kafasına kazındı. Herkes özgürce yaşamak istiyor. Birbirimizi farklılıklarımızla kabul etmek durumundayız. Kimse kimseye kendi değerlerini dayatmadan çoğulcu yaşamı savunursa o zaman sorunlarımızı çözmek için de adım atmış olacağız. 2013 Gezi sürecinde yaşanan demokrasi deneyimi nasıl bir hayat yaşayabileceğimizi de gösterdi. Herkesin birbirine karşı gösterdiği tolerans, birbirini kabul etmesi, demokrasi etrafında yan yana geliş aslında bir politikaya dönüştü. O politikanın sembolü de HDP oldu. İzmir’de aslında bir buluşma yaşanıyor. Ön yargıları kırıyoruz. Tarihsel ön yargılarımız var. Onları kırmak bizim en önemli görevimiz. Onları kıracağız. Müzakere edeceğiz, tartışacağız, konuşacağız ve birbirimize saygı duyacağız.

Ümit Kartal: HDP'nin Kürt partisi olduğu söyleniyor. İlk iki sırada Türk kökenli aday var. Murat Çepni ve siz. Eski milletvekiliniz Hasip Kaplan,  Sırrı Süreyya Önder ile ilgili yanlış anlaşılabilecek bir çıkışta bulundu. İki Türk ve sosyalist kökenli adayın İzmir’de birinci sıralarda aday olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Serpil Kemalbay: Partileri temsil eden şey programlar olmalı. Irkçı kafatasçı söylemlerden uzaklaşılmalı. Türkiye Devrimci Hareketinden gelen adaylar olması önemli. Partimiz bu dönemde çok geniş ittifak politikası izledi. Hem Kürt coğrafyasında hem de batıda yaptı bunu. Şimdiye kadar bileşen olmayan, ittifak yapmadığımız kesimlerden adaylar gösterdik birinci sıralardan. Aslında HDP’nin nasıl bir parti olduğunu gösteriyor. Bütün sorun odaklarına yönelmiş, çözüm arayan bir parti HDP. Bizi de buraya uygun gördü arkadaşlarımız. Hem Kürt halkının sorunlarını ifade edebiliyoruz hem de buradaki bütün sosyal sorunları ifade edebiliriz. Hasip Kaplan’ın açıklamaları kişisel. Sonuçta biz bütün halkların eşitliğine ve kardeşliğine inanan bir partiyiz. Bazen sözler ifade edilmek istenenden fazla olabilir. Biraz o anlama geldiğini söyleyebiliriz.

Ümit Kartal: HDP’nin aday belirleme süreci diğer partilerden farklı. İki dönemdir İzmir’de dışarıdan aday gösteriliyor. Ertuğrul Kürkçü ve Müslüm Doğan Türkiye kamuoyunda tanınıyor ama İzmir dışından.

Serpil Kemalbay: Yerel dinamiklerin gözetilmesi önemli. bunun değerlendirilmiş olmasını ben de isterdim. Bizim de parti olarak demokratik süreçlerini işletmemize karşın eksikliklerimiz oluyor. Önümüzdeki dönemlerde tamamlamamız lazım. Yerel sorunların aynı zamanda Türkiye sorunları olduğunu düşünüyorum. İstanbul’da olup biten tüm hataların İzmir’de de yapılmaya başlandığını görüyoruz. Körfez Geçiş Projesi, her yerde  açılan ocaklar, tarımsal alan ve meraların ticarileştirilmesi, yapılaşma, kentsel dönüşümün ranta dayalı olarak yapılması gibi. Gezdiğim zaman İzmir’i ne kadar güzel yeşil alan, henüz dokunulmamış koruyabiliriz dediğim pek çok noktayı gördüm. İzmir Fuar alanı gibi. İktidarın otoriter tüketime ve ranta dayalı politikalarını eleştirmek anlamında önemli. Bunların takipçisi olacağız. Neo liberal politikaları en iyi uygulayan Erdoğan oldu. İstanbul’un başına geldi. Ne olur İzmir’e olmasın. İzmir halkıyla birlikte bunu savunabiliriz.

Mithat Umutoğulları: HDP’nin İzmir’de baraj sorunu yok gibi görünüyor. AKP biz kendimizi İzmir’e anlatamadık diyor. HDP sadece bir Kürt partisi mi? İzmirli Ülkücü sağcı biriyle karşılaştığınızda ne diyeceksiniz, algıyı nasıl yıkacaksınız?

Serpil Kemalbay: Bazen bildiriyi istemiyorum diyen insanlarla karşılaştığımda, belki tanımak istersiniz, lütfen alın dedim. Programımızı okumaları lazım. Bazı sorular klişeleşiyor ve aslında gerçeği görmemizi de engelliyor. HDP’nin yürüttüğü demokrasi mücadelesi Türkiye’nin geleceğe umutla bakmasını sağlayacak bir programa sahip. Bize hep bu soru soruluyor. Yakın zamana kadar bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Bugün 3 bin kişiyi öldürdük’ diyordu. Hergün ölü sayısı açıklıyordu. Yaşam hakkını hepimiz savunmalıyız. Bölgede de dünyada da barış içinde birlikte yaşamayı savunmamız gerekiyor. Bizi ayrıştırmak için Kürt meselesini ortaya koyuyorlar. Çatışma ve kutuplaştırmayı savunan yaklaşımlara karşı söz söylemek zorunda kalıyoruz. CHP de söylese rahatlayacağız. İnsanların ölmesini değil de yaşamasını savunalım, gelin barışı konuşalım, müzakere, konuşma ve diyalog süreçlerini işletelim dese CHP. Ya da daha az söylüyorlar, demek ki daha güçlü söylemeliler. Atanmayan öğretmenleri, KHK’larla sivil ölüme mahkum edilen kamu çalışanları, OHAL, taşerona karşı sokakta da mecliste de mücadele ediyoruz. Kadın mücadelesinde zaten HDP’nin çok aktif çalışması var. Her alanda HDP epeyce çaba harcıyor. Diğer partilerden çok daha fazla söz söylüyoruz. Ama bir medya ambargosu var. Evet Türkiye’nin temel sorunlarından biri Kürt sorunu. Kürt sorununu aşmamız diğer sorunları aşmamızda anahtar rolü oynayacak. Kürt halkının yürüttüğü özgürlük ve eşit yurttaşlık talebi son derece önemli. bu da tabi ki bizlerin bu konuyu sık sık gündemleştirmemizi getiriyor. Dolayısıyla aslında HDP’nin Türkiyelileşmesi değil, Türkiye HDP oldu. Havva ana çıkıp toprağıma, doğama dokunma diyor. O da terörist oldu. Kadınlar zaten en çok mağdur olanlar olarak var. Hepimiz birbirimize benziyoruz. HDP de bu sorunlara karşı örgütleniyor ve mücadele ediyor.

Milletvekillerimize, parti aktivistlerimize ve adaylarımıza baksınlar. Saya işçisi de Afro Türk de var. Biz aslında bu ülkenin ve İzmir’in fotoğrafıyız.

Ümit Kartal: Vekilleriniz ve adayınız tutuklu. Ahmet ŞIK, Oya Ersoy, Erkan Baş gibi önemli isimler listelerinizde. EMEP, ÖDP gibi partiler de destekliyor mu sizi?

Serpil Kemalbay: YSK başvuruyu reddettiği için Selahattin Demirtaş televizyona bağlanamadı. Bir seçime gidiyoruz. Adaylardan bir tanesi hukuksuz bir şekilde zindanda tutuluyor. Telefonla bağlanacağım diyor ama YSK başvurusunu reddediyor. Murat Çepni de cezaevinde yatmış bir arkadaşımız. HDP hem mücadele içinden gelmek hem toplumun dinamiklerini kapsamak gibi kriterleri göz önünde tutuyor.

Emek Partisi kayıtsız şartsız HDP’yi destekliyor. Çok olumlu bir duruşları var. ÖDP, TKP siyasi tercihlerini farklı yaptılar. Türkiye’de şu anda sol, sosyalist mücadeleyi kucaklayan parti HDP oldu. Cumhur ve Millet gibi iki sağ ittifakın karşısında HDP var sol sosyalist ittifak anlamında. Tek adam rejimine ve giderek vahşileşen kapitalist sistemin yıkımına karşı sosyal ve kültürel ve ekonomik alanda mücadele ediyoruz. CHP evet soldan birçok aday yer alamadı listelerinde. CHP dokunulmazlıkların kaldırılmasında zaten önemli bir hata yapmıştı. ‘Anayasaya aykırı ama evet diyeceğim’ demek manidar. Siz muhalefet partisi olarak bunu nasıl yaparsınız? 103 belediyemize ve kazanımlarımıza yönelik ciddi bir saldırı var. İşçilere, kadınlara yönelik de çok ciddi baskı var. Sistemin dışarı atmak istediğini siz de dışarı atmak istiyorsunuz. Nerede sizin demokrasiniz. Yüzde on barajı var. Üç değil iki değil yüzde on. Halkın önemli bir kesiminin iradesini sandığa yansıtmıyorsunuz. Üstelik HDP’nin çıkaracağı yaklaşık 80 milletvekili otomatikman iktidar partisine geçmiş oluyor. Muhalefetsiniz ama iktidara çalışmış oluyorsunuz. İyi bir demokrasi sınavı vermediniz. Baraj sorunu bizim normal şartlarda baraj sorunumuz yok, yaptığımız anketler de bunu gösteriyor. Ama adaletli bir seçim ortamı yaşamıyoruz. YSK şeffaf değil. Oyların sandıktan güvenli çıkacağını garanti etmiyor. Güven vermeyen uygulamalarla sandıklara müdahale edileceği kaygısı var. Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde de bize müdahale edileceğini gösteriyor uygulamalar. O yüzden HDP bu manipülasyonları aşacak büyüklükte oy almalı. Yani yüzde onu aşacak bir oyu almalıyız.

Serpil Kemalbay: Biz her zaman demokrasi, emek, doğa, kadın mücadelesine önem veriyoruz. Adalet yürüyüşüne de destek verdik. Ama biz Soma’da 301 işçi katledildiğinde de yürüyebilmeliydik. Biz oraya gittik ama kriminalize edildik. Ama muhalefet partileri olarak birlikte miting yapsaydık bu durumu aşabilirdik. CHP kendi üzerine düşen rolü gerçekleştirmeli. Bu konuda yeterince cesur adımlar gelmiyor oradan.

Ümit Kartal: Cumhurbaşkanı adayları arasında Muharrem İnce ve Selahattin Demirtaş dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkmıştı. İnce'ye ikinci tura kalındığında yaklaşımınız nasıl olur? Akşener de Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istedi, anadil dedi. İnce ha keza. Sizce taktik mi? İkisi de bizim adayımız değil deyip sandığa gitmeme durumunuz olur mu?

Serpil Kemalbay: Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği nokta da HDP önemli bir rol üstleniyor. Demirtaş’ı Cumhurbaşkanı olarak çıkaracağına inanıyor tabi ki HDP. Bizim temel ilkemiz demokrasi programı. Bir demokrasi programı etrafında, halkların talepleri etrafında mı konulacak yoksa daha farklı mı? Anadilde eğitim ifadesi çok kıymetli. Bunun içselleştirilmesi ve inandırıcı bir politikaya dönüşmesi önemli. Farklı halklar da kendi dillerinde eğitim görme hakkına sahip olmalı. Bu demokrasinin en temel kriteridir. Biz bunu yapabiliriz. Dokunulmazlıklara evet dendi. Eş başkanlarımız kaçırılarak zindanlara atıldı, kayyumlar atandı, bütün belediyelerimiz hukuksuz şekilde el konuldu, kayyum demek bile lüks kaçıyor. Buralarda sesinizi yeterince çıkarmıyorsanız orada tepki alırsınız tabi ki. Ama buna dair özeleştiriniz yaparsanız bu halk tarafından olumlu karşılanır. Bizim için demokrasi programının ne olduğu önem kazanıyor bu noktada. Demokrasi konusunda güven veren bir programla yürürüz biz.

Ümit Kartal: Partinizi kapatmayı vaat etti Doğu Perinçek. İYİ Parti MHP ve CHP’den alır. HDP alsa alsa CHP’den oy alır algısı var. AKP'li seçmenden oy alabilmeyi planlıyor musunuz?  Nurettin Turgay ilahiyatçı.

Serpil Kemalbay: Her attığımız adımın ardında temel nedenlerimiz var. Program ve politikalarımızı daha iyi izlemelerini diliyoruz. Tayyip Erdoğan ile anlaşırlar mı sorusu gerçekten sorulması abesle iştigal. Bazı yayınlarda yeniden üretiliyor. HDP’ye duyulan ilgi ve alakayı kesmek için atılan ithamlar. Bunlara pirim vermeyin.

Her partiden oy almak istiyoruz. Ya da partimizin programını tanıttıkça bu imkanın çok daha artacağını düşünüyoruz. Kürt halkının yaşadığı büyük acılar var. 16 yıllık bu iktidar yaptı. 7 Haziran’dan sonra yaşanan bodrum katliamları, 10 Ekim katliamları, tamamen 1 Kasım’da oy almak için yapılan olaylar. Bunu Kürt halkı başta olmak üzere demokrasi güçleri çok iyi anladı. Kürtlerden AKP’ye bir oy dahi gitmeyecek. Çünkü iktidar partisinin yüzde yüz suçu var bugüne kadar yaşananlarda. Milliyetçi ve ırkçı ittifakıyla bundan sonra yapacaklarını da vaat ediyor zaten AKP. Kürt halkı bir tane bile oy vermeyecek AKP’ye.

İzmir deyince çok kültürlülük geliyor aklıma. Ege mutfağı, demokrasi, çok kültürlülük geliyor aklıma İzmir denince. Bunun yanında tutuculuk da var biraz. Birbirimizin değerlerini saygıyla karşılamada yol alındığını düşünüyorum. İzmir denince kıyıda görünen bir fotoğraf var. Bir de tepelerde görünen fotoğraf var. Midyeyi Mardinlilerin yapmasında olduğu gibi. Bu buluşmayı yakalamak önemli. Birbirimizden alacağımız çok şey var. Birlikte yaşayabiliriz.

Editör: Haber Merkezi