NAZMİ CAN ARSLAN -TUGAY CAN / İZ GAZETE - İzmir Emek ve Demokrasi güçleri “Afrin operasyonu” ile alakalı basın açıklamalarının İzmir Valiliği tarafından güvenlik gerekçesiyle yasaklanması üzerine Eğitim-Sen 1 No’lu şubede bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin temsilcileri katılırken, Eğitim-Sen 1 No’lu Şube başkanı Necip Vardal, Tüm Bel-Sen 2 No’lu Şube başkanı Çağdaş Yazıcı, EMEP Genel Başkanı Emine Uyar da gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

VALİLİĞİN YASAĞINA TEPKİ

Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç’ın ortak metni okuduğu basın açıklamasında “Türkiye’nin komşu ülkemiz olan Süriye topraklarını havadan ve karadan bombalaması ve bir çok sivilin bu savaşta hayatını kaybetmesi insan olarak hepimizi üzmüş bu durumu protesto etmek için İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak yaşanan bu savaşı ve katliamı kabul etmediğimizi bir basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşmak istedik.” denilirken bu talebin İzmir Valiliği tarafından yasaklanmasına tepki gösterildi.

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ HEBA EDİLEMEZ”

OHAL aracılığıyla AKP’nin sivil bir darbe gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada “Bir yandan OHAL’in uzatılma gerekçelerine yenilerini eklemek bir yandan da fiili iktidar ortağı MHP ile birlikte girecekleri 2019 seçimlerinde oyları artırmak için tehlikeli maceralara girişmektedir. Savaş ve çatışma üzerinden iç siyaseti ve toplumsal yapıyı dizayn etme en kirli politikalardandır. İktidarda kalma uğruna çocuklarımızın geleceği heba edilemez.” denildi.

Afrin’e yönelik bir operasyon yeni acılar, bedeller ve kaos dışında sonuç üretmeyeceğinin altının çizildiği açıklamada “Biz İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Ortadoğu’da emperyalistlerin etnik ve mezhepsel kimlikleri üzerinden egemenlik kurma politikalarına karşı, halkların ve emekçilerin eşit, özgür, bir arda yaşamını savunuyoruz.” ifadelerine yer verildi.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ BARIŞTAN YANA TUTUM SERGİLEYECEKTİR”

Eğitim Sen  İzmir  1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal Afrin Operasyonu hakkında “İktidarın dışarda savaşa, içerde ise şiddete başvurarak kendi varlığını 2019’a kadar sürdürmek istediği anlaşılmaktadır. Buna dönük olarak dışardaki savaş konseptini Afrin’de görmekteyiz. Eğitim emekçileri bu süreç içerisinde her zaman barışı savunan, barıştan yana tavır takınan bir tutum sergilemişlerdir; her zaman savaşa karşı olmuşlardır; her koşulda barışı savunmaya, barış için mücadele etmeye, öldürmeyi değil yaşamı savunmaya çalışmışlardır. Eğitim emekçileri, bu tutumunu tarihsel süreç içerisinde baktığımız zaman her seferinde göstermişlerdir” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZ ŞU ANKİ DURUMDAN DAHA İYİ OLMAYACAK…”

Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar ise gerçekleştirilen operasyon hakkında görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Suriye’den bir tehdit olmadığı halde Afrin’e yapılan bu operasyon çok yanlış ve Ortadoğu’daki barış talebinin dile getirilmesini de engelleyici bir gelişme. Bu operasyonun ülke içinde de önemli etkileri olacak. Ülke içinde yaşayan 20 milyon Kürdü yakından ilgilendiren bir savaş. Kürtlerin taleplerine ve HDP’ye yönelik basın açıklamalarını engellemeye yönelik durumlar ülkedeki demokrasi açısından daha da geriye giden bir şey. Ülkede bir olağanüstü hal ve kanun hükmünde kararname düzeni var. Bunun ortadan kalkması gerekiyor. Buna yönelik tepkiler de artmış durumda. Bu savaş hali ülkede olan OHAL ve KHK ile yürütülme süreci ile kaynaklanan meclisin devre dışı kalması durumunu daha kalıcı hale getirecek gibi görünüyor. Ülkemiz şu anki durumdan daha iyi bir duruma gelmeyecek, aksine daha kötü bir duruma gitmesi olası”

AKP İKTİDARI GÜÇ YİTİRİYOR

Aynı sürecin 7 Haziran sonrasında da yaşandığını hatırlatan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı ise “AKP, iktidarının zora girdiği dönemlerde bu tür çarelere başvurabiliyor. Düne kadar kamyon kamyon silahı cihatçı çetelere gönderen, savaşın bilfiil tarafı olmuş iktidar şu ana kadar tek bir bomba düşmemiş alana operasyon düzenliyor. Bunun altındaki sebep AKP iktidarının giderek güç yitirmesidir, geniş kesimler tarafından gayrı meşru sayılmasıdır. AKP, OHAL ile yönetemediği emekçilere gözdağı vermek istemedir.” dedi.

“HAYIR BLOĞUNU BÖLMEK İSTİYORLAR”

“16 Nisan’da birlik olan bloğu bölmek gibi bir dertleri var” diyen Yazıcı “ Şu anda amaçlarına ulaşmış görünüyorlar. Bu olağanüstü yöntemlerin faturası geniş kesimler, emekçiler tarafından ödenir. Kendi iktidarını korumak için başkalarının çocuklarını gözden çıkaranlar mevcut sorunları zaten çözemezler” ifadelerini kullandı. Yazıcı ayrıca “Savaşı zaten mevcut sorunun üstünü örtmek için açıyorlar” dedi. 

Barış diyen her insanın terörist damgası yediğini vurgulayan Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:  “Her barış diyene sus demek, tehdit etmek onların zayıflıklarının göstergesi. Bugün buna karşı basın açıklaması yoluyla sembolik de olsa bir şey yapmak tarihe bir not düşmektir. Bu operasyonun iktidara sıkışanların iktidarını kurtarmak için yaptığı bir operasyon olduğunu, emekçilerin hiçbir fayda görmeyeceğini aksine faturayı onların ödeyeceği bir durum oluşacağını anlatmak gerekiyor.”

“ELVERİŞLİ ŞARTLARDA AKP’YE MUHALEFET EDİYORMUŞ GİBİ GÖRÜNENLER…”

Yazıcı ayrıca  “Kitlesel bir savaşa hayır kampanyasının örgütlenmesi için biz elimizden geleni yaparız” derken, geniş kesimlerin operasyonların ne anlama geldiğinin farkında olduğunun altını çizdi. Yazıcı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şunu da gördük, Birleşik Kamu-İş, Tüm Yerel-Sen tıpkı Yeni Akit, Aydınlık, Sözcü, Yeni Şafak manşetlerinde yer alanlara benzer açıklamalarla bu operasyonların arkasında durduklarını açıkladılar. Kimin bir sendika, kimin bir kitle örgütü olup olmadığını görmüş olduk. Elverişli şartlarda AKP’ye muhalefet ediyormuş gibi görünenler şu anda AKP’nin bu operasyonunun arkasında esas duruşa geçtiler. Biz tam tersini yapacağız”

Editör: Haber Merkezi