ÜMİT KARTAL / İZ GAZETE - TÜYAP 24.İzmir Kitap Fuarı’ndaki standımızı ziyaret eden Halkın Avukatı Murat Ergün İstanbul seçimleri ve kitap fuarı hakkındaki düşüncelerini gazetemizle paylaştı. İstanbul’da oy sayımının bir kaç yıl daha sürebileceğini ironik bir dille anlatan Ergün, “Bunu başarabilirlerse aslında seçimi de kaybetmemiş olacaklar. Çünkü bunlara kim sayma diyecek! Bir kaç yıl yeniden yeniden sayabilseler, sonrasında zaten tekrardan bir seçim yaparlar ve kaybetmemiş olurlar. Aynı itirazları başka şehirlerde muhalefet partileri yaptığında YSK reddediyor. Ama İstanbul' da emsallere rağmen iktidarın itirazları kabul ediliyor. YSK kararları kesin kararlardır ve Anayasa Mahkemesi'ne bile götüremezsiniz. Kararlarına itiraz bile edilemeyen makam, Türkiye'nin bütün oylarını 4 saatte sayıp bitirebiliyor da İstanbul'un oyunu neden sayamıyor. Bu yapılanlara siyasi bir hamle diyemem ama YSK sınıfta kaldı” dedi.

“ADAYLARI İLKELER IŞIĞINDA DEĞERLENDİRİRİZ’

Sayım işleminin ne zaman biteceği konusunda net konuşulamayacağını da belirten Ergün, “İktidar partisinin amacı ne zaman hasıl olursa sayım da o zaman biter. Amacın ise ne olduğunu bilmediğimiz için sayma işleminin de ne zaman biteceğini bilemeyiz. Yoksa İstanbul'u bırakmamak gibi bir şey yok. Ancak Stalin’in dediği gibi 'Oyları kimin verdiği değil; kimin saydığı önemlidir'. Bizler bugünden itibaren seçtiğimiz adayların da neler yaptığına bakacağız. Çünkü futbol takımı tutar gibi parti tutmayız. Partiyi ve adayları ilkeler ışığında değerlendiririz. Seçtiğimiz adayların sadece yetimin hakkını yememesi değil, yenilen hakların da hukuki yollarla hesabını sorması çok önemlidir. Yapılan bir usulsüzlük ve yolsuzluk varsa bunlar ortaya çıkarılmalı ve ilk genel seçimler de halkın önüne sunulmalıdır” açıklamasında bulundu.

‘KİTAP FUARLARI HE ŞEHRİN NEFES ALMA YERİ OLUYOR’

24. İzmir Kitap Fuarı hakkında da konuşan Ergün, fuarlara bakılarak Türkiye fotoğrafı çekilebileceğini belirtirken “İnsanların günlük süreli yayınlardan umudu kesildi. Bu, yazarı da okuyucuyu da bir dönüşüme sevk ediyor. İnsanlar gazete yazarlarını, köşe yazıları yerine yazdıkları kitap üzerinden takip etmeye başladı. Medyanın büyük ve ezici bir kısmı iktidarın elinde, muhalefette ise cılız ama çok etkili bir ses var. Bu açıdan bakıldığında okur, yazarı terk etmedi. Kitap okuma oranının arttığını söyleyebiliriz. Kitap fuarları ayrıca kurulduğu her şehirde, o şehrin azınlığının nefes alma yeri oluyor. Mesela İzmir'de muhafazakâr kesim daha azınlıkta diyebiliriz. Bu insanlar da burada kendilerine yakın gördükleri yayınevlerinin önünde yoğunlaşıyorlar. Çünkü günlük hayatta onları burada göremiyorlar. Yayınevlerini gezdiğinizde, daha çok dini içerikli kitap satan stantların önünü anormal derecede kalabalık görürsünüz. Ben sosyolog değilim, sadece tespitimi paylaşıyorum ama bunlar sosyolojik olarak incelemeli.” İfadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi