Bu tür olayların Güzelbahçe’de bir daha yaşanmaması, yetkililerin daha duyarlı olması istendi. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, böyle bir olayın Güzelbahçe’de Atatürk Kültür Merkezi gibi bir çatı altıda yaşanmasından utanç duyduğunu belirterek,“Etnik kökenimiz ne olursa olsun, nereden gelmiş olursak olalım birlik ve beraberlik içinde yaşadığımız kentimizde huzuru bozacak bu tür söylemlerin bir kez daha yaşanmamasını diliyorum. Özellikle bizler kamu görevlileri bu konularda daha dikkatli olmalıyız. Bu konuda sözü geçen yetki sahibi olanlar bir an önce kamuoyunu aydınlatmalıdırlar. Bu olayın kamu vicdanı açısından, Güzelbahçelilerin vicdanı açısından da çok önemlidir. Bu tür söylemler tüm Güzelbahçe’yi rahatsız etmektedir. Bu Güzelbahçe’ye hiç yakışmıyor. Bu açıklamaları yapan kişiyi ilçemize davet edenler bu konuya açıklık getirmelidir” diye konuştu.

“İLİM ÇİN”DE DE OLSA ARAYINIZ”

CHP Meclis Grubu adına konuşan sözcü Aras Kaynarca konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak parti ilkesi gereği siyaset ve dini asla birbirine karıştırmamaya çok özen gösteriyoruz. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed  (Sav) bir anısında şöyle demiş: ‘Çin’de de olsa ilimi arayınız’. Çünkü ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Sosyal medya, internet ortamı, bazı basın kuruluşları vs. yollarla öğrendiğimiz yakın geçmişte ilçemizde yaşanmış, yaşandığı söylenen hassas bir konu, konu bir sendika tarafından mahkemeye de taşınmış o yüzden konunun içeriği gerçekleşip gerçekleşmediği ilgili bir kanaate varmadan  eğer böyle bir şey olduysa  bu konudaki düşüncelerimizi paylaşmak istiyorum. Doğumun kendisi bir mucize, yaratanın Yüce Allah’ın bir mucizesi… Kız bebek doğduğu anda yumurtalıklardan milyonlarca yumurta hücresi var olarak doğuyor. Hz. Muhammed söylemişti ya ‘İlim Çin’de de olsa arayınız diye. O devirde konunun önemini belirtmek üzere böyle bir söz etmiştir. Şimdi bir soru olduğunda açıp Google ya da başka kaynaklardan sorup araştırıyoruz.  Yeter ki aklımız ve vicdanımız olsun ve zihnimiz özgür olsun.  Kadınlar aslında yumurta zengini olarak doğar. Hatta yumurtalıkları anne karnındayken gelişir. Ceninin ilk aylardaki yumurta sayısı 6 ile 7 milyon civarındadır. Kız çocuğu doğduğunda yumurtalıklarında milyonlarca olgunlaşmış yumurta hücresi bulunur. Son yıllarda ise sayı hızla düşer. İlk reglinin görüldüğü yaşlarda yumurta sayısı 400 bine iner. Kadın 37 yaşına geldiğinde ortalama yumurta sayısı 25 bine iner. Menopozda ise organizmanın yumurta üretimi sona eriyor. Her adet döneminin başında çok sayıda yumurta olgunlaşmaya çalışıyor. Organizma bunlardan üç yada dördünü seçiyor, fsh hormonunun etkisiyle geliştiriyor. Çoğunlukla da en baskın olanını geliştiriyor. İki ya da üç yıllık yumurtanın olgunlaşmasına ender olarak rastlanıyor. Tüm koşullar uygunsa sperm ile döllenen yumurta rahime yerleşiyor, aksi takdirde aylık kanamayla atılıyor. Tüm ibadetlerim olmasa da zaman zaman inancım gereği ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyorum.  Bir kızım var 9 buçuk yaşında ona baktığımda, onunla nitelikli iletişim kurduğum da bir baba kız paylaşımı yaptığım zaman ibadet gerçekleştirmişçesine huzur buluyorum. Eğer bu olanlar doğruysa öncelikle kimse yarın öbür gün sizlerin arkadaşlarımın kızları, kız çocukları, benimde kızım var. Asla benim izinim olmadan herhangi bir toplantıya götürmeye niyet etmesin. İkincisi benim kızımın yaşı henüz çok küçük ama ilk regli olacağı zamanda hastalandığını düşündüğüne sebep olmasın. ‘Hastalığının ancak evlenmekle’ ki  eğer böyle söylendiyse hastalığının geçeceği böyle bir hurafeyi kızımın zihnine kimse sokmaya çalışmasın. Aydın din bilimciler evrim kuramıyla barışmaya başladılar. Karşılıklı adımlar atılıyor. Fakat biz hala günümüz Türkiye’sinde ne yazık ki kin, düşmanlık ve korku ile çocukların üzerinde etkili olmaya çalışıyoruz. Oysa İslamiyet bir sevgi ve hoşgörü dinidir. Bizler bu ülkenin aydınlığını, refahını, adaletin, eşitliğin, hak ve hakça savunan laikliği dinin ve özgürlüğün teminatı olarak gören Cumhuriyet Halk Partililer, eğer bu konu bahsedildiği biçimde yaşandıysa yani laikliğin üzerinden kötü söylemler söylendiyse, devrimciliğin suç veya aşağılanma şeklinde ifade edildiyse, devrimciliğin; gelişme, ilericilik ve aydınlık olduğu söylenmeyip tam tersi ifade edildiyse bu konunun takipçisi olacağımızı Güzelbahçe Belediye Meclisi’nden bir kez daha söylemek istiyorum.”dedi.

“ÇAĞDAŞ DEMOKRAT İLÇEYİZ”

Belediye Meclis Üyesi Ozan Parlar da “Bizler inanıyoruz ki toplum da kadın ve erkek eşittir, eşit olarak kalacaktır. Bu boyuttaki düşüncelerimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyet’i ilelebet payidar kalması için uğraş içindeyiz.  Şanslı bir ilçede yaşıyoruz. Aydın, çağdaş, demokrat bir ilçedeyiz. Biz istiyoruz ki ilçemiz çağdaşlığıyla demokratlığıyla buradan yetişen bilim insanı kadınlarıyla anılsın istiyoruz. Ancak ne yazık ki alt kimliklerle politikalar yapılması, kadının bir meta gibi değerlendirilmesi,  ilçenin adının bu biçimde anılmasını gündeme getirilmesini hazmedemiyoruz, sindiremiyoruz” dedi.

NE OLMUŞTU?

Güzelbahçe Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri adı altında Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan ‘Peygamberimiz ve gençlik’ adlı konferansa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yazısı ile ortaokul ve liselerden öğrenci ve öğretmen getirildi. Öğrencilerin velilerine haber verilmeden okullardan alınıp götürüldüğü etkinlikte Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görevli bir profesörün  “Kızlar adet olur, adet olmak bir hastalıktır ve mutlaka tedavi olmaları gerekir. 15 yaşındaki kızlar evlenebilir. Devrimcilerin hayvani duyguları vardır. Hayvan gibi saldırırlar ama kıçlarına tekmeyi yer otururlar..” gibi sözler söylendiği öğrenildi.

Editör: Haber Merkezi