Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında gerçekleşen Parti Meclisi seçimi sonrası farklı değerlendirmelerin ve partiye yönelik eleştirilerin gelmesi üzerine, bu değerlendirmeleriyle basında öne çıkan, CHP İzmir milletvekilleri Tacettin Bayır ve Aytun Çıray’a, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel yaptığı açıklamayla cevap verdi.

KENDİ ARAMIZDA KONUŞMAYI ARTIK ÖĞRENMİŞ OLMALIYIZ

Yüksel açıklamasına, “Daha il başkanı olur olmaz, hem vekillerimiz, hem ilçe başkanlarımız ve belediye başkanlarımızla yaptığım toplantılarda, partimizi ve birbirimizi kamuoyu ve basın önünde eleştirmeyelim. Anlaşamadığımız yerler olabilir ama kendi aramızda konuşabilmeyi, partimize zarar vermemeyi öğrenmiş olmalıyız” demiştim. Umuyorum ki, yapmak zorunda bırakıldığım ve istemeden yaptığım bu açıklama sonrasında, bir kez daha bu duruma mecbur bırakılmam” dedi.

CHP İzmir İl Başkanı Yüksel, CHP İzmir Milletvekilleri, Tacettin Bayır’ın “Yüksel sınıfta kaldı, artık İzmir’de rahat çalışamayacak” açıklaması ve Aytun Çıray’ın “Meclisteki odalarından Atatürk resmini indirenlere hak ettikleri şekilde davrandım. İşte bu nedenle de Parti Meclisi'ne girmedim" açıklamaları üzerine, şunları söyledi.

AÇIKLAMA ÜZÜCÜ VE ANLAMSIZDIR

Ankara’da Kurultay öncesinde Kurultay Delegelerimiz ve İlçe Başkanlarımızla ayrı ayrı iki toplantı yaparak, aday olmak isteyenleri, aday olanlar arasından kimlerin isminin bildirilmesini istediklerini direk olarak İzmir örgütüne sordum. Örgütten çıkan sonuca göre, örgütün istediği isimleri listeye önerdik.  Gerçekten söylediyse, Sayın Tacettin Bayır’ın bana yönelik “grupçu anlayışla isim önerdi” demesi çok üzücü ve anlamsızdır. Açık bir şekilde yaptığımız toplantılarda kendisi de bulunmuştur. Şahsımın değil, İzmir örgütünün önerisiyle çıkan isimler PM ve YDK’ya önerilmiştir. Listede, seçim sonuçları da ortadadır. Kimin İzmir sandığından ne kadar oy aldığı da bellidir. Keşke elimde olsaydı da tüm adayları, isteyen tüm vekilleri PM’ ye sokabilseydik. Ancak bu karar sadece benim verdiğim bir karar değildi. Sayın Bayır’ında bunu çok iyi bildiğini biliyorum. Keşke Partimizi basında eleştirmeden ve Genel Başkanımızın listesine yorum yapmadan bizlerle konuşmayı deneseydi. Ayrıca Sayın Bayır’ın İl Başkanlığında rahat çalışamayacağıma ilişkin değerlendirmesine, kendisi de il başkanlığı yapmış birisi olduğu için, daha da üzüldüm. İl Başkanlığı Kurumsal bir görevdir ve temsil edilen kurum CHP’dir. Yani benim rahat çalışamamam, partimizin, CHP’nin rahat çalışamaması demektir. Tacettin beyin böyle bir arzusu olduğunu düşünemiyorum bile. Ben yine bu sözlerin basına farklı yansıtılmış olabileceğini diliyorum. Sayın Bayır, bu konudaki samimi düşüncelerini eminim ki benimle paylaşacaktır. Olması gerekende sadece benimle paylaşmasıydı diye düşünüyorum.

ATATÜRKÇÜLÜK EN ÖNEMLİ MİSYONUMUZDUR

CHP İzmir İl Başkanı Yüksel, İzmir vekili Aytun Çıray’ın PM tartışmalarına Atatürk üzerinden cevap vermesini de yersiz ve yanlış olduğunu belirtti.  Alaattin Yüksel,  Atatürk denince akla ilk gelen şeylerden birinin CHP olduğunu, kurucusu olduğu partide, Atatürk’ün adının geçirilerek, gerçekleşip gerçekleşmediği bile belli olmayan bir konu üzerinden partinin eleştirilmesini kabul etmesinin mümkün olmadığını söyleyerek şunları ifade etti

CHP, kuruluşu, varoluş sebebi, tarihi ve misyonu gereği Atatürkçüdür. Atatürk’e günümüz iktidarı tarafından yöneltilen her türlü saldırı da bile, tüm Türkiye CHP’nin vereceği tepkiyi beklemekte ve ona göre pozisyon almaktadır. CHP, Atatürk’ün şahsına, kurduğu cumhuriyete, kurumlarına ve değerlerine AKP tarafından yapılan her saldırıda, en ağır şekilde karşılığını veren, Atatürk ve ilkeleri üzerine her türlü savunmayı ve mücadeleyi yapan tek partidir. Bu misyon, partimiz var olduğunca, partide kimin görev aldığına bakılmaksızın sürecek ve asla değiştirilemeyecek en önemli misyonudur. Atatürk’e ve değerlerine, bugünün iktidarı ve onun yandaşları tarafından, daha ağır saldırılar yapılamıyorsa, bu CHP’nin kararlı ve tavizsiz duruşu sayesindedir. Sayın vekilimiz Aytun Çıray, keşke Parti Meclisi tartışmalarına bu konu üzerinden hiç girmeseydi. Sayın Çıray bunu yaparak, aslında AKP’lilerin her fırsatta yapmak istediği şeye, istemeden de olsa sebep vermiş ve sanki CHP’de Atatürk’e karşı olanlar, bu konuda tartışmalar var gibi göstermiştir. Sayın Çıray’ın parti komiserliği gibi bir görevi yoktur, artık bu tutumunu değiştirmesi gerekmektedir.  Kendisinin ifade ettiği ve gerçekleştiği bile tartışmalı bir konu hakkında bir yorum yapılacak, bir karar verilecekse, partimizin PM, YDK veya Parti Grubu bu kararı verecektir. Bu konuda bir düşüncesi varsa, Sayın vekilimin dillendirmesi gereken yer internet haber portalları veya gazeteler değil, parti grubudur. Atatürk’e ve değerlerine, Cumhuriyete ve kurumlarına, Atamızın “Yurtta Barış Dünya da Barış” ilkesine karşı olanda, onları yok etmek isteyende AKP’dir. Bizler tüm vekillerimizle, tüm örgütümüzle ve Atatürk aşkını yüreklerine kazımış halkımızla, onlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki, kalıcı olan Atatürk Cumhuriyeti, Gidici olan Saltanat ve Başkanlık hayaliyle yanıp tutuşan AKP zihniyetidir.

Bir kez daha, parti içinde kendi aramızda konuşarak halledemeyeceğimiz hiç bir konunun olmadığını düşünüyorum. Bu açıklamaları yapmak zorunda kalmış olmaktan gerçekten üzülüyorum. Yapılan kurultayımız sonrasında, İzmir ilk defa genel merkezde bu kadar yüksek oranda temsil ediliyor.  Şimdi amacımız, İzmir’in yaşadığı CHP iktidarını, tüm Türkiye’de hakim kılmak.  Savaşın, ayrışmanın, yokluğun ve yolsuzluğun olmadığı, insanlarımızın özgürlüğü ve adaleti sonuna kadar yaşadığı bir Türkiye inşa etmektir.

GENEL BAŞKANIMIZIN SÖZÜ BİZİM SÖZÜMÜZÜDÜR

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel,  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kurultayda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanını eleştirmesi sonrasından AKP’den gelen tepkilere de değinerek “AKP’liler kendilerinin korkusuzca ve gerçeklerin dile getirilerek eleştirilmesine alışkın değiller.  Herkesin bildiği ama dile getirmeye sadece Genel Başkanımızın cesaret ettiği eleştiriler sonrası, bocalamaları ve tam bir “padişahım çok yaşa” anlayışıyla kendilerini cumhurbaşkanına beğendirme çabaları normaldir. Ancak bizim genel başkanımız kendi akıllarının yettiğince manasız yakıştırmalarla söz söylemeleri gerçeği değiştirmez. Gerçek şudur ki, o lafları söyleyenler ve önlerinde diz çöktükleri haramzadeler, haramla, yolsuzlukla, din sömürüsüyle, baskı ve zorbalıkla o makamlarda oturmaktadır. Bun gerçekle yaşamayı artık öğrendiklerini umuyorum. Tüm CHP’liler ve bu ülkenin dürüst namuslu insanları Genel Başkanımızın sözlerinin altına imza atar diye düşünüyorum. Genel Başkanımızın sözü, bizim sözümüzdür” dedi.

Editör: Haber Merkezi