ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE- İBB Başkanı Tunç Soyer’e yönelik karalama kampanyası hakkında görüşlerini bildiren Gruşçu, "İzmir Valiliği'ne bağlı birçok tesiste de Agamemnonun ismi kullanılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanına kara çalmaya çalışıp ya da CHP’ye kara çalmaya çalışıp böyle bir şey ortaya atıp bir de Yunan sevdalısı demek ne demek ? Bu sözleri söyleyen insanların çok ciddi bir şekilde halkı kin ve nefrete, düşmanlığa sevk ettiği için yargılanmaları gerekiyor” dedi.

‘ESNAF KAN AĞLIYOR’

Esnafın kan ağladığını, esnafın eve ekmek götüremediğini ifade eden Başkan Gruşcu, esnafın siftah bile yapamadığını, vatandaşın pazar heybesine sayıyla meyve ve sebze aldığını belirtti. Gruşçu, “Evlerde şu anda aş kaynamıyor. Geldiğimiz nokta çok vahim. İnsanlar artık evlerine 100 gram dahi et alamaz durumda. Çiftçimin de, esnafımın da kredi borçlarını erteleyin, faizlerini silin dedik. Esnaf kredi kefaret kooperatifleri aracılığıyla esnafımıza verdikleri kredilerin, yüzde 4 buçuk olan faizlerini yüzde 8 buçuğa çıkardılar. Onunla da kalmadılar, esnafın borcunu bu süreçte öde dediler. Esnafıma niye bunu yapıyorsunuz?” dedi.

Gruşçu, esnafa sicil affının derhal çıkarılması, esnafın yanında çalıştırdığı personelin vergi yükünden muaf edilmesi , stopajın tamamen kaldırılması, esnafın kiralarına en az 2 bin 500 ila 3 bin 500 lira destek verilmesi gerektiğini CHP’nin saray hükümetine sunduğunu fakat onaylanmadıklarını ifade ederek, “Ne yaptılar, komik bir rakam 500-750 liralık bir rakam belirlediler. Bin lira destek verdik dediler.Günlüğü 33 Türk Lirası ile esnaf kredisini mi ödesin, faturasını mı ödesin, kirasını mı ödesin, stopaj mı ödesin, ailesine mi baksın, evine ekmek mi götürsün? Ne yapsın bu vatandaşım günde 33 liralık rakamla ne yapsın?” diye sordu.

‘TÜRKİYE EKONOMİDE ALARM VERİYOR’

Konak’taki bütün esnafı gezdiklerini belirten başkan Gruşçu, “Esnafın kirası 3 bin liradan başlıyor 25 bin liraya kadar artıyor. Esnaf hangi destekle ödeyecek bu paraları? Marketlerde; deterjanlara, ayçiçeği yağlarlına alarm takıyorlar. O alarm ekonominin ve Türkiye’nin verdiği alarmı gösteriyor. Şu anda üç büyük şehrin en fazla kepenk kapattığı yer Konak.

Pazarcı esnafı artık pazaryerlerinde tezgah açmıyor. Eski işlerimiz kalmadı, alım gücü kalmadı diyorlar. Vatandaştan da yakınıyor, kendinden de yakınıyor. Çünkü AKP iktidarının ciddiyetsizlikle yönettiği devletin bütün imkanlarını bir grup tefeciye sattılar. Bu nedenle de; halkı, esnafı, çiftçiyi görmezden gelen bir anlayış haline geldiler.  O yüzden yedikleri yemeklerin faturasını yüce meclise çıkaran AKP’li milletvekilleri, vatandaş kuru ekmeğe talim etsin, kuru ekmekle karın doyar diyor. Doymaz kardeşim, kuru ekmekle karın doymaz. Yedi milyon esnaf kepenk kapatma noktasına gelmiş.  5 bin işletme ben yarın kepenk kapatıyorum, sicilimi kapattırıyorum noktasına  gelmiş. Bir yandan beşli çetenin 9 buçuk milyarlık vergi borcunu silen bir iktidar, bir yandan esnafa 5 buçuk milyar lirayı makul gören iktidar. Ülkeyi ikiye böldüler, bir yanda yandaş  bir yanda vatandaş”  ifadelerini kullandı.

‘İZMİR’İN TARİHİNİ BİLMEYENLER BİZLERE KARA ÇALIYOR’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tadilat çalışmaları başlattığı Konak Pasaport İskelesi’ne Urla’dan getirilen yüzer iskelenin adının “Agamemnon” olması dolayısıyla Tunç Soyer’e yapılan karalama kampanyası hakkında görüşlerini bildiren Gruşçu, “Türkiye gündemi neyken neyle uğraşıyoruz. Bu durum trajik komik bir olay. Ülkedeki gerçeği saklamak için ortaya atılan bir gündem maddesi. Üzerinde konuşulmaya çok da gerek yok. İnsanımızda bu konuda çok büyük hassasiyete sahip biz de bunu açıklamakla yükümlüyüz tabii ki. 2017 yılında bakanlık izniyle o yüzer iskele yapılıyor. İzmir Valiliğine bağlı birçok tesiste de Agamemnonun ismi kullanılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanına kara çalmaya çalışıp ya da CHP’ye kara çalmaya çalışıp böyle bir şey ortaya atıp bir de Yunan sevdalısı demek ne demek ? Bu sözleri söyleyen insanların çok ciddi bir şekilde halkı kin ve nefrete, düşmanlığa sevk ettiği için yargılanmaları gerekiyor" dedi.

AKP Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş'ın ‘Keşke Konak’ı düşmana teslim etseydik’ ifadelerini hatırlatan Gruşçu, "Düşman sevici bir anlayışınızla böyle bir açıklama yapıyorsunuz, o fikri o zikre döküyorsunuz ve Başkanımız Tunç Soyer’e kara çalmaya çalışıyorsunuz. Hiç öyle kara falan çalmaya çalışmasınlar. Bugüne kadar ak dediler kara çıkan kendileri. Biz yedi düvele kafa tutmuş ve Mustafa Kemal’in silah arkadaşlarıyla birlikte her toprağında kanıyla sulamış olduğumuz bu ülkemizde, şu anda ülkemizin her karış toprağını düşmana teslim eden, Katarlılara milli gelirimizi,  milli değerlerimizi haraç mezat satan katrilyonlarca dolar sermayemizi tefecilere teslim eden AKP’nin ilçe başkanı mı söylüyor bunları, il başkanı mı söylüyor bunları, milletvekilleri mi söylüyor bunları? İzmir gibi medeniyetlerin başkenti olmuş bir ilde, il ve ilçe başkanlığı yapmalarına  rağmen İzmir’i tanımadıklarını, tarih bilgilerinin zayıf olduğunu da görüyoruz. Biz AKP'li kadroların zaten bu ülkeyi yönetemeyeceklerini, yönetemediklerini, liyakatsiz olduklarını bunların hepsini gördük yetersiz olduklarını da biliyoruz. Ama bilgisiz olmak, cahil olmak… Cahille sohbet edilmez derler, hakikatken cahille sohbet edilemez.

Siz milli olmayabilirsiniz, liyakatsiz olabilirsiniz, yetersiz ve bilgisiz de olabilirsiniz. Ama memleketimde yaşayan vatandaşımın, gözünün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. Bu yüzden de vatandaşımdan her şeyden önce özür dilemek mecburiyetindesiniz. Her şeyden önce, gündemi bu noktaya taşıyıp Türkiye’nin gerçek gündemini saklamaya çalıştığınız için önce özür dilemek zorundasınız” ifadelerini kullandı.

 ‘BİRLİK VE BERABERLİK’

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la aranız nasıl sorusuna yanıt veren Çağrı Gruşçu, “Deneyimiyle, birikimiyle Konak’ın çehresini değiştirmek ideali ile bu kente geldi. Narlıdere’de 20 yıl boyunca zaten belediye başkanlığı görevini sürdürmüştü. Konak’ın hangi bölgesine girsek Batur başkanımızla ilgili çok güzel geri yanıtlar alıyoruz. Biz Batur’la uyum içerisinde çalışıyoruz, güzel işler yapıyoruz böyle yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü CHP’nin gücü her şeyden önce birlik ve beraberlikten geliyor. Biz bir ve beraber olduğumuz sürece, uyum içinde çalıştığımız sürece kent kazanacak, kentli kazanacak” dedi.

Editör: Haber Merkezi