NİL KAHRAMANOĞLU / İZ GAZETE -  Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, açlık grevleri ve ölüm oruçlarına seyirci kalınmaması gerektiği vurgulanarak, “240 gündür açlık grevinde, 40 gündür ölüm orucunda olan Grup Yorum üyesi İbrahim Köçek, 239 gündür açlık grevinde olan Helin Bölek, 225 gündür açlık grevinde olan Mustafa Koçak’ın sağlık durumları kritik aşamaya gelmiştir” denildi.

TALEPLERE DİKKAT ÇEKMEK İÇİN TOPLANDILAR

Tutukluların taleplerine dikkat çekmek için toplandıklarını söyleyen Güven, “Bugün burada açlık grevini ölüm orucuna çevirmiş olan Grup Yorum üyelerinin, sadece bir itirafçı beyanıyla müebbet ağır hapse mahkûm edilmiş olan ve adalet talebiyle ölüm orucunda olan Mustafa Koçak’ın ve 3 Şubat 2020 günü açlık grevine başlamış olan ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD üyesi 8 avukatın yaşam haklarını savunmak ve taleplerine dikkat çekmek için toplandık. Grup Yorum bize bu meydanlarda türkülerini söyleyebilmek için ölüm orucunda. 28 yaşındaki Mustafa Koçak, sadece adalet istediği için ölüm orucunda ve avukatlar, mücadele ettikleri kumpas davalarının bizzat mağduru oldukları için, yeniden adalet mücadelesi verebilmek, yeniden 10 Ekim Ankara Garı, Soma, Ermenek vb. katliamlarda kaybettiklerimizin sesi olabilmek, avukatlıklarını yapabilmek için açlık grevindeler” dedi.

TALEPLERİ SIRALADI

Avukatlar, Grup Yorum ve Mustafa Koçak’ın taleplerini şu şekilde sıralayan Güven, “1. Tek başına gizli tanık ve türlü vaatlerle devşirilen itirafçı beyanlarına dayanarak hüküm kurulmasına son verilmesini, gizli tanıklık uygulamasının kaldırılmasını, 2. Bu tür sözde delillerle tutulan bütün siyasi mahpusların tahliyesini ve bu yargılamaların bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını, 3. Masumiyet karinesinin yok sayılması ve yargısız infazlara vize vermek anlamına gelen, İçişleri Bakanlığı’nın, ‘Terör Listeleri’ uygulamasına son verilmesini, 4. Ağırlaştırılmış müebbet hapis infaz rejimine ve ömür boyu hapis cezası uygulamasına son verilmesi, infaz rejiminde, uluslararası hukuka uygun yeni bir yasal düzenleme yapılmasını, 5. Bütün hasta ve yaşlı mahpusların derhal serbest bırakılmasını talep etmektedirler” diye konuştu.

DAHA VAHİM SONUÇLAR YAŞANABİLİR

Yaşanan duruma ilişkin herkesi duyarlı olmaya davet eden Güven, “Sonuç olarak AKP iktidarının, ülkemizi, sanatçılarımızı ve avukatlarımızı getirdiği yer burasıdır. Bu politika ve uygulamalara bir an önce dur denilmez ise daha vahim sonuçların yaşanması olasıdır. Bu nedenle Grup Yorum üyelerinin ve ÇHD’li avukatlarımızın taleplerinin hayat bulmasını istiyor, çok daha geç olmadan açlık grevlerine ve ölüm oruçlarına dair yetkilileri ve tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

‘UTANÇ KAYNAĞIDIR’

Basın açıklamasına katılan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Grup Yorum üyelerinin tutukluluğa itiraz ederek şu açıklamayı yaptı: “Kritik bir aşamada basın açıklamasını gerçekleştiriyoruz. Grup Yorum üyelerinin açlık grevi ve ölüm orucu gerçekten kritik bir aşamaya geldi. Her geçen dakikanın, her geçen saniyenin onların sağlığını tehdit ettiğini belirtmemiz gerekiyor. Bugün sanatçıların özgürce konserlerini gerçekleştirmek için, kültür merkezlerini yaşatmak için, bedenlerini ölüme yatırmış olmaları bu ülke için utanç kaynağıdır. Siyasal iktidar geçmişe gönderme yapıyor. Nazım Hikmet’e yapılan haksızlıkları anlatıyor. Ahmet Kaya’ya yapılanları gösteriyor. Ve diyor ki biz öyle değiliz. Gördüğümüz resim şudur; 2002’den beri AKP hükümeti Türkiye’deki Bütün muhalifleri sistematik olarak baskılıyor, onları cezaevine kapatıyor. Bununla da yetinmiyor. Yargıyı demokrasinin kılıcı gibi kullanıyor. Uyduruk gerekçelerle, gizli tanıklarla insanların yaşamlarını karartıyor. Bugün buna karşı hepimizin sesini yükseltmesi gerekiyor. Grup Yorum, karanlık zamanlarda bu ülkedeki ezilenlerin mücadelesine ses olmuştur. Her bir türküsü, her bir ezgisi hepimizin hafızasındadır, dilindedir. Grup Yorum ile dayanışmak, onların eşit, özgür, demokratik Türkiye için şarkılarını söylemelerini sağlamak için daha fazla dayanışma göstermemize ihtiyaçları var. Grup Yorum’u yaşatmak zorundayız. Ölmelerine asla göz yumamayız.”

Editör: Haber Merkezi