Derleyen: DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- ‘Tugay Can ile Herkes Konuşacak’ programının bu haftaki konuğu gazeteci Barış İnce, Türkiye'de medya ve alternatif medyayı değerlendirdi.

‘TÜRKİYE’DE OLAN MEDYA DEĞİŞİMİNİN SEBEBİ BİR GÜVEN KAYBI’

Alternatif medyanın güçlenmesine yönelik konuşan Barış İnce, “Medyadaki değişim hem Türkiye hem dünyayla alakalı. Ama Türkiye’de daha hızlı, nedeni bir güven kaybı. Dünyadaki trende bakarsak yazılı basının okunmadığı bir durum var. İnsanlar gazete taşımıyor, televizyon izlemiyor. Ama Türkiye’de bu, siyasi gelişmelerle de paralel bir durum haline geldi. İnsanlar artık sermaye medyası dediğimiz hükümetle ilişki olan zenginlerin gazetelerini okumak istemiyor, bunun nedeni AKP ve o gazetelerde doğru haber verilmediği çok açık. Öte yandan insanlar bireysel kanallardan da kaçış halinde. Bu da ilginin internet TV’lerine, kanallarına yoğunlaştığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

 ‘MUHABİRLİKTEN ZİYADE EDİTÖRLÜKTE DAHA İYİYİM’

İnce, gazetecilik yapmasının yanı sıra roman yazması ve yazı atölyesinde ders vermesi hakkında,“Kamuoyunda gazetecilik alanında tanındım, bu doğal. Ama yaptığım işlerde bir edebi dil kullanmaya çalıştım. Muhabirliğe kıyasla editörlük anlamında daha iyiydim. Edebiyatı hayatımın merkezinde tuttum, hayatımın bir kenarında edebiyat hep vardı. Bu her şey bitti, ben tamamım anlamına gelmiyor tabii ki. Ama paylaşmaya hep açıktım, bu anlamda yazı atölyesi açtım ve bildiklerimi, öğrendiklerimi okurlarımla paylaşmaya çalışıyorum” dedi.

‘YEREL SEÇİM HAYIR REFERANDUMUNUN BİR RÖVANŞIYDI’

Barış İnce, 31 Mart yerel seçimleri değerlendirerek, “Seçim öncesi duruma baktığımızda AKP’nin her yere hakim olduğu bir süreçti ve Türkiye’deki muhaliflerin ülkeden umudu kestiği bir durumdaydık. Yerel seçim bize göre hayır referandumunun bir rövanşıydı, insanlar bu duyguyla sandığa gitti. Aydınlar, gazeteciler, sanatçılar olarak muhalefetin yanında duruldu. Muhalefet olarak o kadar partinin birleşmesi onları tam olarak onayladığımız, bağımlı olduğumuz için değildi aslında, AKP’nin yenilebilirliğini göstermek içindi” ifadelerini kullandı.

‘BU DEMEK DEĞİLDİR Kİ EKREM İMAMOĞLU’NA KEFİLİZ’

Öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun özgün bir mesele olduğunu vurgulayan İnce, “O hakkı yenmiş bir Belediye Başkanıydı. Bazı insanlar ha Yıldırım ha İmamoğlu diyordu ama ikisini aynı kefeye koyamazsın. Bir taraftan cinsiyetleri ayıran, imam hatip üzerine imam hatip açan, insanları cezaevine atan biri, bir taraftan İmamoğlu var. Aristo mantığı gibi,  sineğin de kanadı var kuşun da kanadı var. Mesele vicdani adaletin açığa çıkmasıyla ilgiliydi. Bu demek değildir ki biz Ekrem İmamoğlu’na kefiliz, ne yaparsa arkasındayız. Ama toplum artık AKP’nin karanlık gömleğini giymek istemiyor. Gençlik yeni bir Türkiye istiyor. ‘Her şey çok güzel olacak’  bu yeni Türkiye’nin parçasıdır, geleceğe dair bir slogandır” dedi.

‘BİR DE BABACANLA MI UĞRAŞACAĞIZ?’

İnce yeni parti iddialarını yönelik, “Ali Babacan ve Davutoğlu söylemlerini her şey çok da güzel olmasın olarak görüyorum. Düzenin istediği şey de tam olarak bu.  Bir de Babacanla mı uğraşacağız? Bir on yılımız daha gidecek, yazık olacak” diye konuştu.

 Barış İnce ayrıca, başkanlık sisteminin eleştirilmesini doğru bulduğunu vurgulayarak “Başkanlık sistemini muhalefetin tartışmaya açmasını doğru buluyorum ama eski sisteme dönmesi konusunda olumlu değilim. Eski sistem çok mu güzeldi?  Yeni bir sistem önerilmeli” dedi.

“İNSANLAR HA NİHAT ZEYBEKCİ HA TUNÇ SOYER DEMEZ’

İnce, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada da İmamoğlu ve Yıldırım mantığı gibi düşünüyorum, İzmir’de insanlar ha Nihat Zeybekci aday olmuş, ha Tunç Soyer diyemez. Tunç Soyer’in daha katılımcı ve demokrat olduğu çok açık. Ama eğer ki halkın menfaatine yönelik olmayan bir şey görürsek elbette ki eleştiririz, biz gazeteciyiz, bir yerin taraftarı değiliz. Baktığımız pencere halkın penceresidir.”

‘FAŞİZME KARŞI BİRLİKTE HAREKET EDİYORUZ’

İmamoğlu’na verilen desteğin teşekkür beklemek için yapılmadığını vurgulayan Barış İnce, “Her şeyin çok güzel olması için AKP’nin ektiği kötü tohumların gitmesi gerekiyor. Kimi partiler teşekkür bekliyor ama kimseye teşekkür etmeye gerek yok, biz sadece faşizme karşı birlikte hareket ediyoruz. Gezi sonrası muhalefet, bu kesimlerin arasında durarak AKP’den kurtulmak istedi. İnsanlar bazen geziyi romantizme ediyorsunuz diyor ama o ruh farklı yerde de açığa çıkıyor. Gezinin bize öğrettiği çok şey vardı. Ayrışarak değil, birleşerek mücadele etmek gibi” dedi.

‘TAYYİP ERDOĞAN KONTROLÜ YİTİRECEK KADAR SERTLEŞEBİLİR’

Barış İnce programın sonunda şu ifadeleri kaydetti:

“Ben Türkiye açısından çok umutluyum. Bu boş bir umut değil, mücadele ederek kazanacağımız bir durumdur. Diğer taraftan Tayyip Erdoğa’nın giderek sertleşeceğini düşünüyorum,  belki de kontrolü yitirecek kadar. Ayrıca medya ve hukuk alanında direnecektir. Bu direnci kırmak kolay değil, bunu yapmak için bulunduğumuz her alanda birleşmeliyiz. Medya alanı bunun en önemlisi. Nedir birleşmek? Biz burada bir şey yapıyoruz, siz orada. Ben diyorum ki tek bir gazete olsun ama mesela ajans kuramaz mıyız?  Ya da alternatif kanalların birleşeceği platformlar kurulabilir. Belli bir havuz oluşturulabilir. Tek başına bir şeyler yapmak da önemli ama birleşmek gerek. Direnmek böyle olur.”