İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, Instagram sohbetlerinde İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın sorularını yanıtladı. Erdem, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin bağış kampanyasına konulan engeller başta olmak üzere; koronavirüsün ekonomiye etkilerine dair çarpıcı öneri ve açıklamalarda bulundu. Erdem, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin giderlerini hatırlatarak “Cumhurbaşkanı 2020’yi Çankaya Köşkü’nden yönetsin” dedi.

Sokağa çıkma yasağının zorunlu hale geldiği bir durum yaşandığını söyleyen Eren Erdem, sürecin devam etme biçiminin herkesi ürküttüğünü belirtti.

“Ama sokağa çıkma yasağı kenarda dursun vatandaştan yardım isteyecek duruma geldiler” diyen Erdem, “Sokağa çıkma yasağı demek devletin vatandaşın her türlü ihtiyacını karşılaması demek. Ama iktidar, ‘gönüllü karantina’ diye son derece sınıfsal bir kavramla halkı idare etmeye çalışıyor.Şu an işi gücü bırakmış, hastaların entübe edilmesi için gereken tıbbi araçları temin etmeyi bir kenara koymuş, İmamoğlu ile Mansur Yavaş’la uğraşan bir cumhurbaşkanı var. Buradan çıkaracağımız şey, işimiz hiç kolay değil” ifadelerini kullandı.

’DEVLET VERGİ TOPLAR, BAĞIŞ DEĞİL’

Erdoğan’ın koronavirüsle mücadele kapsamında başlattığı Milli Dayanışma Kampanyasını eleştiren ve hükumete yüklenen Erdem, “Devletler vergi toplar, bağış değil. Vergi, devletin temel kaynağı. Vatandaş, 95 yıldır vergisiyle devleti koruyor. Devlet ise 3-5 ay vatandaşını koruyamıyor. Sen neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyuyorsun? Hep diyordun Türkiye, Amerika’dan güçlü diye. Amerika neden bağış kampanyasına gerek duymuyor, İtalya neden gerek duymuyor, Çin’de neden tek kuruş bağış kampanyası yapılmadı? Bağış kampanyasını STK yapar, belediye yapar. Devlet bağış toplamaz, devlet vergi toplar. Bizimkiler vergi toplamıyor çünkü yandaşların vergilerini sıfırlamaya uğraşıyor. Aldıklarını da yandaş müteahhitlerinin cebine cukkalıyorlar. Kasa tam takır” dedi.

‘DEPREMDE TOPLANAN PARALAR NE OLDU?’

CHP’li Eren Erdem, Cumhurbaşkanı Külliyesi’ne ayrılan paranın 3 milyar 159 milyon 957 bin tl olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vatandaş şu an ihtiyaç sahibi konumunda. Para alman değil, vermen gerek. Toplanan bağışlar vatandaşlar tarafından denetlenemiyor. Elazığ ve Van depremlerinde toplanan paralar ne oldu? Belediyelerin elinde hazine yok. O yüzden belediyeler bağış kampanyasına başvurabilir. Hükümet ise kötü günler için kenara koydukları parayı kullanır. Biz yine de bu süreçte ‘Bunlar paraları harcadı’ diye kenara çekilmeyecek, dayanışmada kalacağız ama bunun hesabını da mutlaka soracağız”

‘2020’Yİ ÇANKAYA KÖŞKÜ’NDEN YÖNETSİN’

Koronavirüsün olumsuz ekonomik sonuçlarına karşı bir fon kurulabileceğini söyleyen Eren Erdem, şöyle konuştu:

“Türkiye Cumhuriyeti 90 sene Çankaya Köşkü’nden yönetildi. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin 2020 süreci bütçesi 3 milyar 159 milyon 957 bin Türk lirası. Cumhurbaşkanı 2020’yi Çankaya köşkünde yönetsin, o para da fona aktarılsın. Dayanışma fonu kuralım. Diğer yandan 2020 yılı bütçesinde Kara Yolları Genel Müdürlüğü’ne verilen pay 21 milyar lira. Bunun 3-5 milyarı işçiler desek, 8 milyarı ise yol yapımı. Memlekette acil bir yol ihtiyacı yok, onu da at fona. Uzmanlarla yaptığım bir toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı’nın online eğitime geçmesiyle 23 milyar civarında tasarruf ettiğini öğrendim, onu da atın fona. Şurada konuşurken bile 40 milyar tl topladık. Devlet bu parayı alıp 3 aylığına gelirsiz kalma riskiyle karşı karşıya olan vatandaşlara 2 bin lira vermesi gerek”

Merkez Bankası’nın para basması gerektiğini belirten Erdem, enflasyonun yükselmesinin ise “şok” etkisi yaratmayacağını söyledi. Erdem, “Türkiye Cumhuriyeti’nin enflasyonla ilgili çok büyük tecrübeleri var. Bundan korkacak zamanda değiliz ki. Beş ay sonra o tahliye alınır, enflasyon düşer. Para oluşturmak gerekiyor maalesef, bunlar yemiş çünkü. CHP boşa konuşmuyor” dedi.

‘GÜNDEM DEĞİŞTİRMEYE ÇABALIYOR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin gerçekleştirdiği bağış kampanyaları hakkında kullandığı “Devlet içerisinde devlet kurmaya çalışıyorlar” ifadesini de ele alan Eren Erdem, iktidarın sokağa çıkma yasağı uygulayamadığı için gündem değiştirmeye çabaladığını kaydetti. Erdem, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ne yapmış? Soru mu çalmış, tarikatlara emniyet kapılarını mı açmış? Devlet içinde devlet kurmaya çalışan ve her seferinde duvara çarpan AKP’dir” diye konuştu.

‘KOLONYA BİLE DAĞITAMADINIZ!’

Bağış kampanyasında başarılı bulduğu belediyelerden biri olarak İstanbul’daki Ataşehir Belediyesi’ni örnek gösteren Cumhuriyet Halk Partili Eren Erdem, “Her gün on bin eve erzak dağıtımı ve hijyen malzemesi dağıtıyor. Belediye bunu nasıl yapıyor? Kasadan mı alıyor? Hayırseverlerin bağışladıklarıyla alıyor tabii ki. Belediyenin kasasında para mı bıraktınız? İller Bankası da gelirleri kesip duruyor. Bırakın belediyeler bu süreci doğru düzgün yönetsin. Kadıköy Belediyesi mesela, sokak hayvanlarına kadar düşünüyor. Siz bir kolonya ve maske verecektiniz onu bile beceremediniz. Karışmayın biz hallederiz, ineriz sahaya maskelerimizle, bir kişiyi bile muhtaç durumda bırakmayız. Ama Erdoğan, bunu kesiyor ‘yok ille de bana muhtaç olsun’ tavrında. Niye sana muhtaç olsun kardeşim, yerel yönetimler niye var? ‘Ben dağıtmam, dağıtana engel olur, üstüne vatandaştan para alırım’ diyor bu hareketiyle. Böyle bir zamanda bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla olmaz”

‘SİYASİ OTORİTE BAKAN’IN AYAĞINA TAŞ BAĞLIYOR’

CHP’li Eren Erdem, koronavirüs sürecinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hakkını vermek gerektiğini ancak bağlı bulunduğu siyasi otoritenin, süreci doğru yürütülmesi konusunda Sağlık Bakanı’nın “ayağına taş koyduğu”nu kaydetti. Erdem, “Sağlık Bakanı tam anlamıyla kafasındakileri gerçekleştiremiyor gibi bir his yaratıyor. Bugünkü konuşmasında Sağlık Bakanı’nın her cümlesi sokağa çıkma yasağı çağrısı gibiydi. Vatandaş çalıştığı sürece bir tane enfekte yurttaşın 40 kişi riski enfekte edecek, ölen kişiler gitgide artacak. Bu işin tek kesin çözüm yolu, sokağa çıkmalar yasaklanmalı. İnsanların birbirine temas etmesi yasaklanmalı. Şu an vatandaşlar diskoya ya da camiye gitmiyor, çalışmak için çıkıyorlar. O insanlara güvence vermek zorundayız”şeklinde konuştu.

‘SÜRECİN CHP’Sİ AKP’Sİ YOK!’

“Cumhurbaşkanı en başta bütün belediye başkanlarını çağırıp ‘Bu sürecin AKP’si CHP’si yok, hepiniz kendi illerinizden sorumlusunuz, üzerinize düşeni yapın”demeliydi” ifadesini kullanan Eren Erdem,

“Cumhurbaşkanı bunu yapmak yerine belediye başkanlarıyla kavgaya başladı. Şimdi kavga edecek zaman mı? Bu arada CHP’li belediyelerin bağış toplaması yasaklandı ama AKP’li belediyeler bağış toplamaya devam ediyor. Akıl alır bir şey değil. Bu bir seferberlik hali ama yok ‘Şahsım ne derse o’ diyor” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi