AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Endonezya dönüşünde beraberindeki gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kamuoyu yoklamalarında Millet İttifakı'nın gerisinde görünen Erdoğan, İYİ Parti'ye çağrı yaparak "Temenni ederim ki konumunu gözden geçirir" dedi.

İstikal Caddesi'ndeki 6 kişinin hayatını kaybettiği ve 81 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıyla ilgili soruya Erdoğan, "'Yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır’ gibi bir ifade terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun parçası" yanıtını verdi.

Erdoğan'a sorulan bazı sorular ve verdiği yanıtlar şu şekilde:

İstiklal Caddesinde hain terör saldırısı gerçekleşti ve bu hepimizi derinden etkiledi. Türkiye olarak birlik ve beraberlik mesajı verdik kuşkusuz. Ama daha önceki saldırılarda olduğu gibi, yine CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, terör örgütünü kınamak, lanetlemek yerine “hükümete yarıyor” düşüncesiyle bir anlamda devleti suçlayan bir tutum sergiledi. Bazı basın kuruluşlarından da benzer yaklaşımlar söz konusu oldu. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz.

  • O gün saldırıyla ilgili bütün gelişmeleri yakından takip ettik. 81 yaralı bilgisi geldi. Ölümler noktasında çok endişeliydik. Maalesef 6 vefat oldu. Ki bunların ikisi çocuktu. Rabbim her birine rahmet eylesin. Şu anda 5 vatandaşımız hala yoğun bakımda. Yaralıların sayısı 25’e indi, diğerleri taburcu edilmiş vaziyette. Şunu bütün samimiyetimle, açık sözlü olarak söylemem gerekir. Bütün bunlara rağmen muhalefetin her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine biz zaten alıştık. Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz. Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar da devam ediyor. Bunlara alıştık. Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İyi Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir. 

İstiklal Caddesindeki saldırıyı ‘seçim yaklaştıkça yapılabileceği konuşulan provokasyonlardan biri’ olarak ifade edenler var. Siz bu saldırıyı seçimle ilişkilendiriyor musunuz? Bu tür saldırıların olabileceğini düşünüyor musunuz? 

  • Bir defa şunu peşinen söyleyeyim; biz hiçbir provokasyona Allah’ın izniyle pabuç bırakmayız. Gereği neyse bunun gereğini yaparız ve yapacağız. ‘Bu saldırı yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır’ gibi bir ifade de terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun bir parçası. Ama benim milletimin, benim vatandaşımın feraseti çok yüksektir. Hiçbir zaman bu oyunlara gelmez. Seçime yönelik herkes zaten heybesinde ne varsa ortaya koyacak. Biz de koyacağız. Benim milletim de o yüksek ferasetiyle sandıklarda bunlara gereken cevabı verecektir. Terörün dini, dili, ırkı yok. İşte orada 15 yaşındaki bir yavrumuz da şehit oldu. 3-4 yaşlarında bir yavrumuz da yaralandı. Dünya güzeli bir yavru… Süleyman Bey’le konuştuk, tıbbi müdahaleler noktasında ne gerekiyorsa bütün hepsini yapacağız. İnşallah onların tedavisini de o şekilde sürdüreceğiz, yapacağız. Vefat eden kardeşlerimizin definleri yapıldı. Rabbim makamlarını âli eylesin. Şu anda 25 kadar yaralımız var. Bunların içinde 5 tane yoğun bakımda olan var. Bunların tedavilerini de süratle yaptırıp inşallah onları da taburcu ederiz.

Bugün sizin de sevdiğiniz, şiirlerini çok da duygulu, güzel seslendirdiğiniz Sezai Karakoç’un vefat yıl dönümü. Aynı zamanda sizin özel bir bağınızın olduğunu bildiğimiz Ahmet Kaya’nın da vefatının 22. yılı. Haklarında ne söylemek istersiniz?

  • Her ikisine de Allah rahmet eylesin. İki gün önce de Ahmet Kekeç kardeşimin vefat yıldönümüydü. Onu da rahmetle anıyorum. Tabii Sezai Karakoç zaten sürekli olarak şiirlerini okuduğumuz, terennüm ettiğimiz bir üstadımız. Ahmet Kaya da ben cezaevine girerken Yedikule’de Kazlıçeşme’de yapılan programa gelmişti. Bu anlamlı günümüzde onun orada yaptığı konuşma, söylediği parçalar hakikaten unutulmazdı. Ben tabii istedim ki nakli kubur yapmak suretiyle Fransa’dan alalım, burada defnini yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı. Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor ‘niye öyle diyorsun’ diye ama bu beyaz Türkler var ya; neler yaptılar malum. Normal zamanda ‘Ahmet Kaya şöyle, Ahmet Kaya böyle…’ Peki o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Biz bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama bizim nakli kubur teklifimiz hala masadadır. Bu teklifin değerlendirilmesiyle buna göre bir adım atılabilir. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter ki aile bu konuda kararını versin ve adımı da ona göre atarız. Çünkü bu ülkede sevenlerinin olduğu kadar herhalde Fransa’da seveni olmaz.

Editör: Haber Merkezi