Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, İzmir'de EMEP Çiğli İlçe Örgütünün düzenlediği "Ekonomik ve siyasal gelişmeler ne söylüyor? Emekçilerin seçeneği ne olmalı?" başlıklı kahvaltıda işçi ve emekçilere buluştu.
Pelikan Cafe'de düzenlenen ve 300’e yakın emekçinin olduğu buluşmaya belediye işçileri, demir-çelik, petro-kimya, basın, baskı ambalaj, TÜPRAŞ, tekstil ve metal işçileri katılırken CHP, TKP, Genel-İş 8 No’lu Şube temsilcileri, Varto Der, Evka 6 Mahallesi, Harmandalı Uğur Mumcu Mahallesi muhtarları, Erzurum Dernekler Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı, DERİTEKS İzmir Şube Başkanı ve yöneticileri, işyeri temsilcileri, Çiğli Kent Konseyi temsilcileri de yer aldı.

'BASKI İKLİMİNDEN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE ÇIKARIZ'

Toplantıda öncelikle işçiler konuştu. DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Mehmet Selli, işçilerin darboğazdan kurtulmasının yolunun örgütlü mücadeleden geçtiğini söyleyerek “Önümüzde engeller var. Örgütlü ve cesaretli olmak gerekir. İşçi, baskı altında kala kala ürkütüldü. Bu korku, baskı ikliminden mücadele ederek çıkarız” dedi.
Söz alan bir cam işçisi de “Sermaye tek adamı karşımıza koyduysa biz işçi ve emekçilerin birleşmesi gerekiyor. Tek adama karşı mücadele hem ekonomi hem de siyasi mücadeleden geçiyor” diye konuştu.

BİRLEŞİK MÜCADELE VURGUSU

AKAR Tekstil Temsilcisi Erkan Helvacı, “Kepçeyle alınıp kaşıkla veriliyor. Bu sisteme dur demek zorundayız. Kendi geleceğimiz ve çocuklarımızın geleceği için dur demek zorundayız. Bu sömürü sistemini kabul etmiyoruz. Tekstil işçisi birleşmek zorunda. Tekstil işçileri örgütlü ama bu yetmez, tüm organize sanayi işçileriyle bir araya gelmeliyiz” diye konuştu.
Çiğli Eğitim Araştırma hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Edge Başak Gürkan, “Geçinemiyoruz eylemleriyle başlayan ve Sağlık Bakanlığının ayrıştırma çabalarına karşı birleşerek devam eden eylemlerimizi sürdürüyoruz. Sendika farkı gözetmeksizin, emekçileri talepleri etrafında birleştiğimiz takdirde çok güzel şeylere imza atıyoruz. Geçinemiyoruz çığlığı sadece sağlık emekçilerin değil, bu çığlığı fabrikalarda her yerde büyüttüğümüz zaman biz kazanacağız” dedi.

'İZMİR’İN ÖZGÜRLEŞMESİ İÇİN MADENCİ İŞÇİLERLE DAYANIŞMAK ZORUNDAYIZ'

Ercüment Akdeniz, konuşmasına 19 Aralık’ta cezaevlerinde gerçekleşen katliamda yaşamını yitirenleri, cenazelerini haber yapmak için giden ve öldürülen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe’yi, cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Garibe Gezer’i ve HDP İl binasında katledilen Deniz Poyraz’ı ve Maraş Katliamında yaşamını yitirenleri anarak başladı.
Dün akşam saatlerinde Kınık Polyak madenindeki metan parlamasından kaynaklı yaralı işçileri ziyarete giden ve durumları hakkında bilgi veren Akdeniz, “Kot derinliği arttıkça göçük ve patlama riski artıyor. 'Hadi hadi' düzeniyle işçileri cumartesi gecesi bile yer altında, önlem alınmadan çalıştırdılar ve büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Kınık’ta bir Germinal var, 19. yüzyılın vahşi çalışma sistemi var. Bu kölelik düzenine hep birlikte son verelim. İzmir’in özgürleşmesi, emekçilerin ayağa kalkması o madenci kardeşlerimizle dayanışma içinde olursak mümkün” diyerek dayanışma çağrısı yaptı.

'KÖLELİĞE KARŞI MÜCADELEMİZ İŞÇİLERİN ONUR MÜCADELESİDİR'

Belirlenen asgari ücrete ve öncesindeki görüşmelere değinen Akdeniz, işçilerin sadece patronlara karşı değil bürokratik sendikal anlayışa karşı da mücadele etmesi gerektiğini hatırlattı. 
Akdeniz, “Yeni asgari ücret, sendikaların ayağının dibine dinamit koymuştur. Bütün Türkiye’nin asgari ücrete mahkum edilmesine karşı çıkacağız. Asgari ücretlilerde en kötü ülke sıralamasında birinciyiz. Bunu reddetmemiz lazım. Köleliğe karşı mücadelemiz işçilerin, emekçilerin onur mücadelesidir” dedi.
AKP-MHP blokuna, hükümetin politikalarına dair konuşan Akdeniz, “Uluslararası sermayeye önce kırmızı halılar serdiler, şimdi turkuaz halı seriyorlar. Yoksulluk, açlık ise emekçilere. Bunlar faiz indirerek giderayak ülkeyi döviz zenginlerine bırakıyorlar. Biz yoksullaşıyoruz, daha da yoksullaşıyoruz. Ülkeyi Bangladeş sitemine dönüştürmeye çalışıyorlar. Bunların amacı yerli ve milli köleler yaratmaktır. Bu gidişata, bu düzene elbette son vereceğiz” dedi.

'GENEL GREV GENEL DİRENİŞ HATTINDA BİRLİKTE MÜCADELEYE'

“Bunların saltanatını ortadan kaldırmak boynumuzun borcudur” diyerek sözlerini sürdüren Ercüment Akdeniz, “Birinci görevimiz bu tek parti, tek adam rejimini durdurmaktır, onu göndermektir. Bunun için başkanlık seçiminde Erdoğan’ı sevindirecek, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini yeniden tazeleyecek herhangi bir hamle içinde olmayacağız. Onu hep birlikte göndereceğiz. Daha geç olmadan gücümüzü bugün kullanacağız. Genel grev, genel direniş hattında hep beraber bu mücadeleyi vereceğiz” dedi.
Akdeniz son olarak, “Yetkiyi bizim adımıza birlerine bırakmayalım. Kurucu meclisle, demokratik anayasayla bu ülkeyi yeniden kuralım. Üçüncü bir seçenek ne cumhur ittifakı ne millet ittifakı, halk ittifakıdır diyoruz. Çiğli burada kendi ittifakını kurarsa yukarıda da ittifak kurulur. Bunun garantisi sizsiniz” diye konuştu.

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi