Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz 1 Mayıs öncesi İzmir’de bir dizi ziyarette bulundu. Sendika, oda, meslek örgütü ve dernekleri ziyaret eden Akdeniz, AKP iktidarına ve sermayeye karşı güçlü bir mücadele hattının önemine vurgu yaptı.

Akdeniz, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, sağlık emekçilerinin, müzisyenlerin, depremzedelerin ve mültecilerin, kısaca tüm halkın sorunlarına karı taleplerini dile getirmesi için 1 Mayıs’ta alanlarda olması gerektiğini söyledi.

“ADALET MESELESİ SADECE HUKUKÇULARIN DEĞİL TÜM HALKIN MESELESİ”

İzmir Barosu ziyaretinde Baro Başkanı Özkan Yücel ile görüşen Akdeniz, ülkedeki adaletsiz tabloya dikkat çekerek, “Aslında her alanda bir adalet çığlığı var. Seçime saygı yok, belediyelerin hali ortada, kayyum her yerde. Adalet meselesi sadece hukukçuların değil tüm halkın meselesi” dedi. Akdeniz, adalet talebi için de halkın çıkarları doğrultusunda bir iktidar değişikliği için de barolar ve emek demokrasi güçleri bileşenlerinin ortak mücadelesinin önemine dikkat çekti.

“SANAT SUSARSA TOPLUMUN RUHU SUSAR”

Pandemiden dolayı işsiz kalan, geçim sıkıntısı yüzünden intihara sürüklenen müzisyenlerin durumuna ilişkin görüş alışverişi yapmak için İzmir Müzisyenler Derneği’ni ziyaret eden Akdeniz, iktidarın sanata karşı olan politikalarını eleştirdi.

“Sanat susarsa toplumun ruhu susar, kurumaya başlar. Sanatın canlandırılması, sanatçının desteklenmesi gerek. Müzisyenlerin kayıt dışı çalışma şartları ortadan kaldırılmalı, meslek tanımı açık hale getirilmelidir” dedi.

“HAKLARINI VERMEYİP ALKIŞLATMAK SAHTEKARCA”

İzmir Tabip Odası ve SES İzmir Şubesini de ziyaret eden Akdeniz, sağlık çalışanlarının sorunlarını ve özellikle pandemide göz önüne çıkan sağlık sistemini değerlendirdi.

TTB, SES ve sağlık emekçilerinin her fırsatta dile getirdiği tam kapanma talebi önemsediklerini ifade eden Akdeniz, “Halkın sağlığı için canla başla çalışan hekimlerimizle, sağlık işçisi ve emekçileri ile ve onların örgütleri ile gurur duyuyoruz. Toplum nezdinde sağlık emekçilerinin yeri yüce bir yerde. Hükümet alkışlatıyor ama özlük haklarını vermiyor, yıpranma hakkını, mesai ücretlerini vermiyor, İSİG kapsamında yaşanan ölümleri iş cinayetleri saymıyor. Dolayısıyla bu alkışlamaların kendisi sahtekarca bir iş” diye konuştu. Akdeniz sağlık emekçilerinin talepleriyle 1 Mayıs’ta alanlarda olmasının önemli olduğunu ifade etti.

“BİRLEŞİK HALK GÜCÜNÜ OLUŞTURMALIYIZ”

DİSK Ege Bölge Temsilciliği ve Genel-İş İzmir Şubeleri ziyaretinde ise Akdeniz, 2020 yılının işçi ve emekçiler için zor bir yıl olduğunu hatırlatarak 2021 yılında ise devam eden pandemi, ekonomik kriz ve işçilerin haklarına yönelik saldırılarla birlikte işçilerin daha zor koşullarda çalıştığını söyledi.

1 Mayıs’ın önemine değinen Akdeniz, “Gelinen yerde işçilerin, halkın gözü Mecliste değil ne yazık ki. Meclisin bir hükmü yok. Resmi Gazete'de ne karar çıkacak, memlekette ne olacak, sabah neyle uyanacağız diye düşünüyoruz. Adım adım Türkiye’de faşist bir rejimin inşası söz konusu. Hukukun, adaletin olmadığı, her şeyin tek adamın ağzından çıktığı bir yapı var. Eğer böyle giderse bir sabah grev hakkının, TİS hakkının tamamen kalktığını öğrenebiliriz. Böyle bir karanlık tünele doğru sokuluyoruz. O açıdan Newroz’da Kürt halkının, 8 Mart’ta kadınların, Boğaziçi’nde öğrencilerin gücünü 1 Mayıs’a getirmesi gerekir. Tek tek olan güçler bir yerde bileşmeli” dedi.

Mülteci ve göçmen işçilere dair de konuşan Akdeniz, mülteci işçilerin de haklarının savunulmasının önemli olduğunu dile getirdi. “Birleşik halk gücünü oluşturmamız gerekiyor” diyen Akdeniz, 1 Mayıs’ın her alanda işçilerin talepleri ile güçlü bir şekilde kutlanmasının önemli olduğunu söyledi.

“1 MAYIS’TA ESNAF DA SORUNLARINI DİLE GETİRMELİ”

Akdeniz ayrıca tedavi olmayı beklerken hayatını kaybeden Aslı Özkısırlar anısına Sevgi Yolu esnafını da ziyaret etti. Ziyarette hem sağlık sisteminin hem de esnafın sorunlarına ilişkin konuşan Akdeniz, 1 Mayıs'ta esnafın da sorunlarının dile getirip görünür kılınmasının önemli olduğunu söyledi.

“TÜRKİYELİ VE SURİYELİ İŞÇİLER 1 MAYIS'TA DA EL ELE VERMELİ”

Akdeniz, Mülteci Medyası ve Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneğini de ziyaretinde, “Türkiyeli emekçilerle Suriyeli mültecilerin, diğer ülkelerden gelen göçmenlerin bir arada kardeşçe yaşaması gerektiğini savunuyoruz” dedi.

Irkçılığa, ayrımcılığa, nefret söylemlerine karşı olduklarını belirten Akdeniz, özellikle 1 Mayıs' a da değinerek, "Bu yalnızca Türkiyeli işçilerin günü değil, bu uluslararası işçi sınıfının, emekçilerin dayanışma günü. Türkiye'de de hem Türkiye işçi sınıfının hem de Suriye işçilerin, ailelerinin ve diğer ülkelerden gelen göçmenlerin de günüdür. Biz diyoruz ki 1 Mayıs 'ta ele ele verilsin, Türkiyeli işçiler Suriyeli işçilere el uzatsın" dedi.

“DEPREM GEÇMİŞ DEĞİL GELECEK”

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneğini de ziyaret eden Akdeniz, “Deprem geçmiş değil gelecektir. Yaşananlardan ders çıkartılarak gerekli önlemler alınmalıdır” dedi. Akdeniz, hükümetin deprem politikası başta olmak üzere tüm hak kayıplarına karşı ortak mücadele vurgusunda bulundu. Akdeniz, depremzedelerin ve derneğin 1 Mayıs’ta taleplerini dile getirmesinin önemli olduğunu söyledi.

AKDENİZ KİTABINI İMZALADI

Akdeniz ayrıca "Sekizinci Kıta" adlı kitabıyla İzmir’de okurlarıyla buluştu. Kültürpark Ahşap Sahne’de yapılan söyleşide okurlarıyla buluşan Akdeniz, kitabını imzaladıktan sonra söyleşiye geçti.

Kitabın 10 ülkeden Türkiye’ye gelmiş göçmenlerin ve göçmen işçilerin hikayelerine odaklandığını söyleyen Akdeniz, “Çıkış yolu rekabette değil birliktelikte. Yerli ve göçmen işçilerin rekabeti patronlara yarıyor. Bu, Türkiyeli ve ülkedeki göçmenlerle mültecilerin birlikteliği olmalı” diyerek mültecilerle dayanışma vurgusu yaptı.

Editör: Haber Merkezi