İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından, 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü dolayısıyla bir yazılı açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, 'Ülkede huzuru tesis etme” iddiasıyla yapılan, fakat aslen neo-liberal politikaların önünü açmayı, 24 Eylül 1980 ekonomik kararlarını hayata geçirmeyi amaçlayan faşist bir darbe olan 12 Eylül, ardında günü ve geleceği karartılmış bir ülke bıraktı. Darbe sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, yüz binlerce insan fişlendi, 20 binden fazla yurttaş örgüt üyeliğinden hüküm giydi, binlerce dernek kapatıldı, tutsaklar açlık grevlerinde can verdi, emekçiler işlerinden oldu, 50 kişi idam edildi. Ülkede huzuru tesis etme” iddiasıyla yapılan, fakat aslen neo-liberal politikaların önünü açmayı, 24 Eylül 1980 ekonomik kararlarını hayata geçirmeyi amaçlayan faşist bir darbe olan 12 Eylül, ardında günü ve geleceği karartılmış bir ülke bıraktı. Darbe sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, yüz binlerce insan fişlendi, 20 binden fazla yurttaş örgüt üyeliğinden hüküm giydi, binlerce dernek kapatıldı, tutsaklar açlık grevlerinde can verdi, emekçiler işlerinden oldu, 50 kişi idam edildi.' dendi. 

12 Eylül faşist darbenin etkilerinin hala sürdüğünün altı çizilen açıklamada, '15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlar ile siyasi iktidar, 12 Eylül darbecileri ile yarışır bir pratik ortaya koydu. İktidarın kendi elleriyle besleyip büyüttüğü, yıllarca örtülü koalisyon ortağı yaptığı Gülen cemaatinin parçası olduğu darbe girişimini bahane eden iktidar, darbe girişimini büyük bir fırsata çevirerek kendi sivil darbesinin aracı yaptı. Arka arkaya gelen tutuklamalar, cezalar sonucunda 202 bin kişi kapasiteli cezaevlerinde 224 bin kişi barınmaya, yaşamını sürdürmeye çalışır hale geldi.' denildi. 

OHAL ve KHK’ler ile yönetmenin, on binlerce kişiyi gözaltına almanın, tutuklamanın, yine on binlerce emekçiyi kamudaki görevlerinden ihraç etmenin, sürgünlerle dize getirmeye çalışmanın, herhangi bir cunta iktidarının yapacağı işlevlerden pek de farklı olmadığına dikkat çekilen açıklamada 'AKP iktidarı, 15 Temmuz sonrasında emekten, özgürlüklerden, demokrasiden, laiklikten, eşitlik ve kardeşlikten yana tüm kesimleri hedef almış, muhalif gördüğü herkese diz çöktürmek için elindeki tüm olanakları kullanmış, darbenin karşısına demokrasiyi koymak yerine darbecilerin pratiklerini koymuştur. AKP iktidarına bir kez daha demokrasiyi tahrip eden, gerginlikleri arttıran, toplumu kutuplaştıran politikalardan vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak hem 12 Eylül faşist darbesi hem de 15 Temmuz darbe girişimi benzeri olayların karşısında olduğumuzu, demokrasiyi bertaraf eden hiçbir darbenin geniş kitlelerin çıkarına olmadığını bilerek hareket ettiğimizi belirtiyoruz. Ancak bu tür süreçleri fırsata çevirerek kendi diktasını oluşturan iktidarların da darbecilerden farkı olmadığını bir kez daha hatırlatıyor, böylesi iktidarlara karşı mücadelenin de her bir yurttaşın öncelikli görevi olduğunu vurguluyor, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak bu mücadelenin en önünde yürümeye devam edeceğimizi belirtiyoruz. ' ifadelerine yer verildi.

Editör: Haber Merkezi