Halkların Demokratik Partisi (HDP) "Demokrasi İçin Durmayalım Birlikte Değiştirelim" şiarıyla düzenlediği çalışmaları kapsamında İzmir'de panel ve forum düzenledi. Panelde OHAL ve tek adam rejiminin saldırılarına karşı ortak mücadele yöntemleri konuşuldu. 

Tepekule Kongre Merkezindeki panele Barış İçin Akademisyenler Girişimi metnine imza attığı için OHAL KHK'si ile görevine son verilen Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muhittin Yıldız konuşmacı olarak katılırken panelin moderatörlüğünü ise HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler yaptı.

'HALK, DİKTATÖRÜ SEÇMEMİŞTİR'

Panelin açılış konuşmasını yapan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, parlementer rejimin sonuna doğru gelindiğini belirterek "16 Nisan referandum sonuçları umut vermiştir. Gayrimeşruluk iddialarının arkasında gerçeklik vardır. Halk, önüne bir seçim geldiğinde diktatörü seçmediğini ortaya koymuştur. Bir direniş kapasitesine sahip olduğumuzu gördük. Önümüzde başkanlık seçimleri var. Seçim süreçlerinde birleşmeden önce vicdanlarımızı ve adalet arayışımızı nasıl birleştireceğimizi konuşmalıyız. O zaman sandıkta yenemeyeceğimiz bir güç yoktur. Kitle halinde toparlanmadığımız sürece ittiak çerçevesinde konuşmak beyhudedir. Öfke her geçen gün artmaktadır. İktidar talepleri karşılayamaktadır" dedi. 

'DEVLETİN CEBERRUT YAPISINA KARŞI BİRLİKTE OLMALIYIZ'

ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız da Alevilerin her daim barışın sesi olduğunu dile getirerek şunları söyledi: Asimilasyona, tekçi dayatmalara karşı sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Tekçi dayatmalarla barış yok edilmiştir. Şeriat kuralları kullanılmış, parlamento ortadan kaldırılmıştır. Adalet taleplerini demokratik mücadelenin yapı taşları olarak görüyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız vardır. Bu anayasayı kabul etmiyoruz. Değişiklikler bize baskı getirecektir. Hep birlikte, herkesin eşit ve bir arada yaşayacağı bir ülke için adalet istiyoruz. Devletin ceberrut yapısına karşı birlikte olmalıyız. Demokrasi için güç birliği yapmak istiyoruz. Ortak bir paydada buluşmalıyız. Bu konuda hepimizin sorumluluğu vardır.

'SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞİYOR'

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, herkesin önünde iktidara karşı ortak mücadeleyi sağlamak gibi bir sorumluğun olduğunu ifade ederek "Sadece siyasi partilerin bir araya geldiği bir birliktelikten ziyade daha geniş kesimlerin bir araya geldiği bir birlikteliliğe ihtiyaç vardır. Toplumun farklı kesimlerinin iktidarı sorguladığını, tartıştığını görüyoruz. Halkın içinde bulunduğu sorunlar daha da derinleşiyor. Örneğin, savaş bütçesinin yaratacağı yıkımın emek alanında mücadeleyi büyüteceğini görüyoruz. Hayatın ortaya koyduğu sorunlar ve taleplerimiz bizleri bir araya getirecektir" dedi.

'EKİM DEVRİMİ ÖNÜMÜZDEKİ BİR SEÇENEKTİR'

Yerelde toplumsal kesimlerle mücadele birlikteliğinin konuşulması gerektiğinin altını çizen Gürkan "Güncel taleplerle ortaklaşmalıyız. Savaşa karşı barış, halk için bütçe talebi, laik ve bilimsel eğitim bu dönemin öne çıkan ortak talepleri olacaktır. Ben bu birlikteliği sağlayacak gücümüz olduğunu düşünüyorum. Haziran seçimlerinde, 16 Nisan Referandumunda, Adalet Yürüyüşü'nde, Adalet ve Vicdan Nöbeti'nde bunu başardık. Ayrıca 100. yılını kutladığımız, geçmiş değil gelecek olarak nitelendirdiğimiz Ekim Devrimi'nin bütün dünyanın ezilen sınıfları ve mazlum halkları için bir seçenek olduğunu düşünüyorum" dedi.

'NASIL BİR ARADA YAŞANACAĞINI KONUŞMALIYIZ'

Prof. Nilgün Toker Kılınç da nasıl bir arada yaşanacağı ve bunun nasıl başarılacağının konuşulması gerektiğini ifade ederek "Bunun için faşizmi durdurmamız gerekiyor. Bunu da meclisleri sürdürerek, sözümüzü söylerek ve sokakta olarak sağlayabiliriz. Var olmaya çalışmak gibi bir krizimiz var. Var olabilmenin tek koşulu da yeni bir dünya yaratmaktır. Bu da dayanışma ile sağlanır. Birbirimizin derdini öğrenmemiz gerek. Adalet talebi ancak birlikte olarak sağlanır. Ortak bir inşa içinde olmamız gerekir" dedi. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi