YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- EGEÇEP, DİSK, KESK, TMMOB, Kent Konseyleri gibi 35 sivil toplum kuruluşunu içerisinde barındıran İzmir’e Sahip Çık Platformu, Ege Üniversitesi Kampüsü içindeki ormanlık alanda yapılacağı söylenen Millet Bahçesi'ne karşı üniversite önünde basın açıklaması yaptı. Platform üyeleri, Millet Bahçesi projelerinin ekonomik rantın yanı sıra, AKP iktidarının şehirlerde yaratmak istediği muhafazakar ideolojinin bir sonucu olduğunu söyledi. Basın metnini platform adına TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer okudu.
‘KAMUDAN UZAK PLAN VE PROJELER HAYATA GEÇİRİLMEK İSTENİYOR’
Kamusal alan olan Ege Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi'nin taşınması, üniversite içindeki bazı alanların TOKİ’ye devredilmesi ve son olarak da orman statüsündeki bir alanın Millet Bahçesi’ne dönüşeceği yönündeki haberlere tepki gösteren Kocaer, “Ege Üniversitesi kamusal bir alandır ancak görülmektedir ki kamudan uzak plan ve projeler hayata geçirilmek isteniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, eğitim ve araştırma amacıyla üniversiteye tahsis edilmiş fakat henüz kullanılmamış olan boş arazilerin masaya yatırılıp bunların Bakanlığı’nın göstereceği bir yol haritasıyla yapılacak master plan çerçevesinde değerlendirilmesinden söz edilmesi, bu arazilerin üniversite yönetimlerince sermayeye sağlanan rant amaçlı plan değişikliği ve örtülü satışın bir türü olan uzun dönemli (29-49 yıl) kiralama yoluyla elden çıkarılma olasılığını akla getirmektedir. Bölgede daha önce yapılmış olan Forum Bornova AVM, Bilfen Okulları, Tevfik Fikret Okulları, Kipa (MİGROS) Bornova, Egeyurt Özel Öğrenci Yurdu (Rezidans), Anemon Oteli, EÜ Cami ve Külliyesi gibi sermayeye sağlanan parasal ve siyasi rantlar, bu olasılığı güçlendirmektedir” diye konuştu.
‘EÜ ORMANI’NIN PAHA BİÇİLMEZ ETKİSİ YOK EDİLECEK’
EÜ ormanının imar planlarında, imara yasaklı bölge olarak tanımlandığını, tüm ağaçların koruma altına alındığını, alanın herhangi bir yapılaşmaya konu edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kocaer, “Çeşitli tür aktivite mekânları ve yapılar yapabilmek için, bu koruluğun en az yarısı büyüklüğünde bir alanda binlerce ağacın kesilerek seyreltme yapılmasının gerekeceği ve bu durumun EÜ Ormanı’nın iklim ve hava kirliliği gibi çevresel etki faktörlerine olan paha biçilmez olumlu etkisini yok edeceği açıktır” uyarısında bulundu.
‘KAMU AHLAKI AÇISINDAN ENDİŞE YARATIYOR’
Millet Bahçelerinin, yetişmiş ormanlık alanlarda değil kente yeni yeşil alanlar kazandırılması gözetilerek çıplak arazilerde yapılması gerektiğini belirten Özlem Kocaer, “Bu tür kent parçalarına ilişkin alınan kararlar, demokratik katılımcı bir şekilde ve yerelin talepleri göz önüne alınarak kararlaştırılmalıdır. Ancak sürecin aktörlerinin yereli dışlayan bir yapıda olduğu görülmektedir. Oysa Ege Üniversitesi Rektörü’nün başlıca görevinin üniversitenin bilimsel faaliyetlerini geliştirmek ve bu yönde öneriler geliştirmesi olması beklenirken, yerleşke alanını ranta yönelik spekülatif söylemlere konu etmesi kamu ahlakı açısından endişe yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR, İZMİR İÇİN MUHAFAZAKÂR KENT KİMLİĞİ OLUŞTURMA ÇABASINDA’
İktidarın, Ege Üniversitesi üzerindeki niyetlerinin yalnızca bir mekânsal rant meselesi olmadığını kaydeden Kocaer, “Bunun yanında üniversite yerleşkesinin içinde yapımı devam eden külliye niteliğinde cami ile birlikte şimdi de Millet Bahçesi projesinin gündeme getirilmesiyle iktidarın İzmir için çizdiği muhafazakâr kent kimliği oluşturma çabasında önemli bir yerde olduğunu göstermektedir” dedi.
Kocaer ayrıca Cumhurbaşkanına, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na ve Ege üniversitesi Rektörüne kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla şu soruları sordu:
1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın öncülüğünde hazırlandığı söylenen söz konusu EÜ Master Planı ve Bakanlıkla bu bağlamda imzalanan protokolün içeriği nedir?
2. Bu protokol kapsamında şu anda kullanılmadığı gerekçesiyle ele alınıp değerlendirileceği söylenen kampüs arazileri nereleridir ve bunlar ne şekilde değerlendirilecektir? (satış, uzun süreli kiralama vb.)
3. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi kentin başka bir bölgesine taşınacak mı? Taşınacaksa nereye taşınması ve mevcut tıp fakültesi alanının ne amaçla kullanılması planlanıyor?
4. Millet Bahçesi için önerilen yere dair imar planı değişikliği planlanmakta mıdır?
‘ÜNİVERSİTELER ÖĞRENCİLERİNDİR!’
Basın açıklamasının ardından Gazetecilik bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisi gazetemize açıklamalarda bulundu. EÜ ormanlık alan içerisine Millet Bahçesi yapılması projesine tepki gösteren öğrenci, “Biz üniversite öğrencisi olarak üniversite alanların ranta açılmasını istemiyoruz. Zaten geldiklerinden beri öğrencilere uygun olmayan her türlü faaliyeti yapmaktalar. Kafeler yıkılmakta, okulun içindeki karakol öğrencilere sıkı bir baskı ortamı yaratmakta. Bilimsel eğitim zaten yok, özgürlükçü bir ortam yok. Bu AKP’nin baskı uygulamasını üniversitenin içine kadar yaydığının bir göstergesidir. Bu olaydan sonra öğrencinin bahçesinin ranta açılması sömürünün üniversiteye kadar yansıdığının kanıtıdır. Üniversitemizde daha fazla rant ve sömürü istemiyoruz. Üniversiteler öğrencilerindir, üniversiteler bizimdir. Üniversitemize AKP’nin daha fazla girmesine ve alanlarımızı ranta çevirmesine izin vermeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘HİÇ KİMSENİN FİKRİ ALINMIYOR’
Uluslararası İlişkiler okuyan bir başka öğrenci ise şu ifadeleri kullandı:
“Öğrenciler özne olarak üniversite üzerinde söz hakkına sahip değil. AKP iktidarı, üniversiteleri talan alanı görerek, kendi ideolojisini empoze etmeye böylelikle üniversitenin bilgi üretme sürecine ve toplumsallığına müdahale etmeye çalışıyor. Üniversite içine yapılan camiye ve yapılması düşünülen Millet Bahçesi’ne ne kadar ihtiyaç var, bunu sorgulamak gerekiyor. Millet Bahçesi projesi illa yapılacaksa tepeden inme bir bakış açısıyla değil, üniversitenin ve toplumun ihtiyaçlarına uygun şekilde yapılmalıdır. Üniversitede birçok mühendislik bölümü mevcut ama hiç kimsenin fikri alınmıyor. Üniversite rektörü öğrencilerin yanındaymış gibi durarak istikrarsız yönetiminde kendine yer sahibi edinmeye çalışıyor” diye konuştu.
