HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, 519 sıra sayılı kanun teklifinin temel sorunları çözmekten çok kadrolaşmanın ve merkezileşmenin önünü açtığını, 12 Eylül darbesi sonrası cuntacıların üniversiteleri kontrol edebilmek, asayişi sağlayabilmek, öğrencileri, akademisyenleri baskı altında tutabilmek için bir itaat rejimi kurabilmek için YÖK’ü kurduklarını, darbe kurumlarıyla mücadele ettiğinini iddia eden AKP iktidarının YÖK’ü kaldırmak bir yana 16 yıllık iktidarı boyunca her geçen gün daha da merkezileştirdiğini ve kendine bağladığını ifade etti. 

1577 FAKÜLTE DEKANININ İSTİFASI İSTENDİ

AKP iktidarının 15 Temmuz sonrası yükseköğretime yönelik en büyük darbesinin 1577 fakülte dekanının istifalarının istenmesi olduğunu belirten Müslüm Doğan, "Böyle bir düzende üniversitelerin özerk ve bağımsız olması mümkün müdür? Böyle bir düzende bilimsel eğitimden bahsetmek mümkün müdür?" dedi. 

Doğan yaptığı açıklamada, 4 bin 225 akademisyen hızla görevinden uzaklaştırıldığına ve 15 vakıf üniversitesi kapatılıp bu kurumlarda çalışan 6 bin kişinin bir gecede işsiz bırakıldığına dikkat çekti. 

"ÜNİVERSİTE SİYASAL İKTİDARA İTAAT EDİYOR"

"Tüm bu insanların ekmeğiyle oynayan, onları fişleyen, isim isim muhalif akademisyenleri belirleyen rektörler, akademik yıl açılışı için cüppelerini ayaklar altına alarak saraya koştular." diyen Müslüm Doğan, akademilerin artık bilim üretemediğini, üniversitelerin siyasal iktidara itaat eden, sermaye çevrelerinin ihtiyaçlarına uygun hareket etmeyi görev edinen, hakkaniyet ve liyakat ilkesini ortadan kaldırarak statüler dağıtan ve haksız zenginleşmelere kapı aralayan bir kurum haline dönüştürüldüğünü ifade etti.

Doğan konuşmasında "üniversitelerde bilimsel ve akademik değerler, belirli siyasal amaçlar doğrultusunda kullanılmakta ve üniversitenin iç hiyerarşisi içerisinde özgür bilim, eleştirel düşünce yok edilmektedir." diyerek AKP iktidarının üniversiteler üzerindeki faşist tutumuna tepki gösterdi.

Editör: Haber Merkezi