Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, ülke hekimlerinin yoğun çalışma saatleri, maaşların düşüklüğü ve şiddete maruz kalmaktan şikâyetçi olduklarını belirterek, "Aile Hekimleri Derneği verilerine göre her saat başı bir doktorumuz şiddete maruz kalırken sağlık çalışanlarının yüzde 72,6'sının sağlık sektöründe çalıştıkları süre boyunca en bir kere şiddete maruz kaldığı tespit edilmiştir. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddette saptanan rakamların yüksekliğine rağmen basit görülen şiddetin kanıksandığı ve vakayiadliye sayıldığı, bunun hekimlerin özgür ve bağımsız karar vermesini engellediği, dolayısıyla ciddi bir hak sağlığı sorunu olarak da geri döndüğü ortadadır. 2020 yılı için hazırlanan raporda Kamu Denetçiliği Kurumu kendisine ulaşan başvuruları inceleyerek Türkiye'de ve dünyada Covid-19 salgınıyla mücadeleyi takip etmiştir. Bu kapsamda bazı tespitler yapılmış ve öneriler sunulmuştur. Gelen başvurular çoğunlukla sağlık çalışanlarının hak ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik taleplerdir. Fedakârca görev yapan sağlık çalışanlarının ve hekimlerimizin özlük hakları ve maddi ek prim desteği mutlaka verilmelidir" dedi.

AKP, İYİ PARTİ'NİN 3.600 TEKLİFİNİ REDDETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti seçim beyannamesinde sağlık çalışanlarına 3600 ek gösterge imkânı verileceğini açıklamasına rağmen, konuyla ilgili şimdiye kadar önemli bir adım atılmadığına dikkat çeken Dervişoğlu, İYİ Partinin ek göstergeyle ilgili meclis önergesinin, 

AK Parti oylarıyla reddedildiğini anımsattı. Sorunların tartışılarak çözülmesi gerektiğini savunan Dervişoğlu, pandemi sürecinde canı pahasına görev yapan sağlık çalışanlarının hakkını teslim edecek ve pandemiyle mücadelelerine moral ve motivasyon sağlayacağını söyledi.

GÖZLERİNİ BARAJ VE ELEKTRİK SANTRALLERİNE DİKTİLER

AK Partinin, iktidara geldiğinden bu yana 62,3 milyar dolarlık özelleştirme yapıp,stratejik öneme sahip birçok şirketi "özelleştirme" adı altında sattığını anımsatan Dervişoğlu, iktidarın gözünü barajlar ve elektrik santrallerine diktiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Akköprü Barajı ve elektrik santraliyle başlayan satış furyasına, son olarak Ordu'daki Topçam Barajı ve elektrik santrali de eklenmiştir. Daha da tehlikelisi, ülkemizin çok önemli iki stratejik kurumu olan Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ için de Varlık Fonuna devrederek özelleştirme adımları atılıyor ve bununla alakalı olarak da çeşitli öngörüler kamuoyunda paylaşılıyor. Aynı, TÜRK TELEKOM özelleştirmesinde olduğu gibi yabancı sermayeye satılmak istenmektedir bu stratejik kurumlarımız. Petrol ve doğal gaz üretiminin devlet kontrolünden çıkması, ülkemizin millî çıkarlarına aykırıdır. Bitmek bilmeyen rant sevdası uğruna sadece bizlerin değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın da geleceklerine ipotek koyulmaktadır. Buradan uyarıyoruz: Giderek ayak daha önce rant uğruna satarak zarara uğrattığınız millî kurumlarımızda olduğu gibi stratejik kurumlarımızda da bu hatayı yapmayın. Bilin ki bunun takipçisi olacağız."

Editör: Haber Merkezi