Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Musavat Dervişoğlu, İstanbul Başakşehir'de Kanuni Sultan Süleyman Kredi Yurtlar Kurumu yurdunda bir hafta içerisinde 3 kez bıçaklı gasp olayının yaşandığı, öğrencilerin barınma koşullarının iyileştirilmesi Metro ile yurt arasındaki yolda üniversitelilerin bıçaklı saldırılara uğradığını, yemek fiyatları ve internet imkânları öğrenciler tarafından protesto edildiğini anımsattı.

ÖĞRENCİLERİN SORUNUNU ÇÖZÜN

İYİ Parti olarak öğrencilerin sorunlarını çözümek ve katkı sağlamak için konuyu Meclisin gündemine taşıdıklarını belirten Dervişoğlu, hükûmeti  zaman kaybetmeden konuya el atmaya ve çözüm üretmeye davet etti.

YETKİ VERİLDİ FAİZ, ENFLASYON, DOLAR YÜKSELDİ

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, üç yıl önce "Ver yetkiyi, gör etkiyi" diyerek faizle, enflasyonla, dolarla mücadele edeceği sözünü anımsatan Dervişoğlu, "Üç yıl sonra bugün Türkiye'de devletin bankaları Sayın Cumhurbaşkanının yetkisinde, medyanın büyük çoğunluğu, hazine, maliye hatta bağımsız olması gereken Merkez Bankası bile sayın Cumhurbaşkanımızın yetki alanında. Peki, ya etki ne oldu? Faizler yükseldi, enflasyon yükseldi, dolar 9,45 seviyesine yükseldi. Dolardaki her 10 kuruşluk artış borç stokumuza 45 milyarlık bir artı yük getirmektedir" dedi.

HÜKÜMET SİSTEMİYLE UÇAN TÜRKİYE

İşsizliğin rekor seviyelere yükseldiğini, çiftçinin, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin toplumun her kesiminin alım gücünün azaldığını kaydeden Dervişoğlu, "İşte, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle uçan Türkiye de budur. Tam yetkili Sayın Erdoğan'ın üç yılda ülkemize olan etkisi de budur. Esnaf kepenk kapatıyor, firmalarımız yabancılara satılıyor, milletimiz günden güne fakirleşiyor. Maliye Bakanı ortada yok, Merkez Bankası Başkanı ise palyatif tedbirler getiriyor ve her müdahalesi döviz kurunda olumsuz etkilere neden oluyor. Hükûmet, doların artışını sadece seyrediyor, milletimizin yoksullaşmasına kayıtsız kalıyor. Doların yükselmesi ve milletimizin fakirleşmesinin tek sebebi olarak gördüğümüz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yarattığı bu etkinin tartışılması gerektiğine inanıyoruz" eleştirisinde bulundu.

ERDOĞAN MİLLETE BEDEL ÖDETTİRİYOR

Erdoğan'ın dış politikayı da ekonomiyi yönettiği gibi yönettiğini, tutarsız ekonomi politikaları ve alınan keyfî kararlarla, millete bedel ödettirdiğini vurgulayan Dervişoğlu, Türkiye'nin Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'ya verdiği keyfî ve tutulması mümkün olmayan sözleri yüzünden bedel ödemeye devam ettiğini ifade ederek eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Bu bedeli milletimiz cebiyle, Mehmetçik'imiz de canıyla ödüyor maalesef. Suriye'de iç savaş ilk başladığında Sayın Erdoğan Şam'da cuma namazı kılacağını düşünüyordu, bu hayalini Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle gerçekleştirebileceğine inanıyordu. Rusya Suriye'ye asker çıkarınca, bu sefer, Sayın Erdoğan Rusya'nın yanında yer aldı, Rusya'yla iyi ilişkiler kurmak için taviz verdi, S400'ler 2,5 milyar dolara satın alındı, Türkiye bunun karşılığında F35 projesinden çıkarıldı ve yaklaşık 11 milyar dolarlık bir zarara uğradı. Harcanan para bu fakir milletin alın teridir, böyle keyfî uygulama ve kararlarla heba edilemez. Millî meselelerde, özellikle dış politikada ve güvenlik konularında eleştirilerimizi serdediyor ancak millî bir duyarlılıkla üzerimize düşen desteği Hükûmete vermekten de geri durmuyoruz. Hükûmeti aynı duyarlılıkla hareket etmeye, temel konularda keyfî kararlar almamaya, toptancı bir tarih şuuru ve ortak akılla strateji oluşturmaya davet ediyorum."

Editör: Haber Merkezi