CENGİZ ALDEMİR/ İZ GAZETE-  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, ülkeler arasındaki normalleşme anlaşmalarının Türk dış politikasına etkisini değerlendirecek bir komisyon kurulmasını isteyen İYİ Parti Gurup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn arasında imzalanan, Sudan ve FasHükümetleri tarafından da desteklendiği açıklanan "Abraham Accords” olarak da adlandırılan 15 Eylül 2020 tarihli normalleşme anlaşmalarının bölgedeki uluslararası ilişkileri şekillendirecek en önemli gelişme olduğunu söyledi.

ERDOĞAN VE ALTUN’UN AÇIKLAMALARI

Bu sürecin, Trump dönemi Amerikan siyasetinin de dış politika önceliklerinden biri olarak desteklenerek yönlendirildiğini anımsatan Dervişoğlu, İsrail'in Körfez ülkeleri ile başlatmış olduğu diplomatik sürece dikkat çekti.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Ağustos 2020 tarihinde yapmış olduğu açıklamasında, Türkiye'nin, bahse konu anlaşmanın İsrail-Filistin sorununa yönelik olumsuz etkiler doğuracak olması nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkileri askıya alabileceği görüşünü paylaşan Dervişoğlu, aynı tarihte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, "Birleşik Arap Emirlikleri'nin İsrail 'le yaptığı sözde anlaşma, Türkiye için yok hükmündedir.”sözlerini anımsattı.

İSRAİL KÖRFEZDE YENİ PATNER ARAYIŞINDA

Takip eden süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hamas lideri İsmail Haniye ve Hamas'ın önde gelen liderlerinden olan İzzeddin El-Kassam Tugaylarının kurucu komutanlarından Salih El-Aruri ile bir görüşme gerçekleştirdiğini, görüşmenin ardındanHamas’ı terör örgütü olarak değerlendiren ABD’nin, Türkiye'yi, Hamas liderlerine ev sahipliği yapmasını eleştiren bir bildiri yayımladığını anımsatan Dervişoğlu, “ Bahse konu normalleşme anlaşmaları vesilesi ile İsrail'in Körfez ülkelerinden ve diğer Arap ülkelerinden yeni partnerler bulma arayışı, Türk dış politikasının bölgesel yansımaları için büyük önem arz eden gelişmelerdir. Bu anlaşmalar vasıtasıyla İsrail, Filistin sorununa olan uluslararası ilgiyi azaltmakta, sorunu yerelleştirmesi sayesinde de Arap yerleşim yerlerine yönelik faaliyetlerini büyük itirazlarla karşılaşmadan sürdürmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri de İsrail ile normalleşme anlaşmasının karşılığını Akdeniz'de almak istemektedir. Bu minvalde, normalleşme anlaşmasının üzerinden yalnızca bir buçuk ay geçmesine rağmen iki ülkenin şimdiye kadar imzaladığı ekonomik anlaşmalardan biri de enerji sektöründe "ortak strateji geliştirme" anlaşması olmuştur. Bu anlaşma esas itibariyle, Asya ve Orta Doğu'dan Avrupa'ya gaz ve petrolün nakli konusunda altyapıyı geliştirmeyi amaçlamaktadır. Şüphesiz bu durumda, Filistin meselesinde olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasını derinden etkileyecek hususlardan biri olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

İSRAİL’İN NORMALLEŞME ANLAŞMALARI İNCELENMELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahse konu normalleşme anlaşmalarını kınayan ve Filistin meselesinin arkasında durulacağı açıklamaları sonrası, "Gönül arzu eder ki İsrail'le münasebetlerimizi daha iyi noktaya taşıyalım”ifadelerini anımsatan Dervişoğlu, normalleşme anlaşmalarının incelenmesini isteyerek, “Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, Türk dış politikasının bahse konu normalleşme anlaşmaları neticesinde hatırı sayılır bir meydan okumayla karşılaşacağı aşikârdır. Bu kapsamda, meclis bünyesinde ana aktörü İsrail olan normalleşme anlaşmalarının incelenmesi, spesifik olarak bahse konu huşularda çalışmalar ve tartışmalar yürütülmesi ve olası senaryolar üzerinden Türk dış politikasının bölgesel anlamda şekillenmesine katkıda bulunulması için meclis araştırması açılmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.”

Editör: Haber Merkezi