Cengiz Aldemir /ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde partisi adına söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, bütçe yapma yetkisi elinden alınmış bir Meclis'te, seçilmişlerin değil, atanmış bürokratların sunduğu bir bütçeyi tartıştıklarını ifade ederek, "Saraydan buraya bir metin geldi, yanında sayfalarca doküman. İçinde vatandaşın yoksulluğuna çare, EYT'linin sorununa çözüm, 3600 sözünüzü yerine getirecek kaynak, gençler, çocuklar, kadınlar, geleceğe dair bir umut, insanımıza vadedilen bir mutluluk ve bu bütçenin sahibi de burada yok. Nerede bu Cumhurbaşkanı? Kendi bütçesini savunmaya gelmiyor, kendi bütçesini sunmaya gelmiyor; biz de diyoruz ki: "Sayın Cumhurbaşkanının herhâlde çok işi var. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin itibarını nazarıitibara almalı ve öyle davranmaya kendini mecbur hissetmelidir" dedi.

84 MİLYONUN SORUNLARINI ÇÖZMEYE HAYIR DEDİNİZ 

Cumhurbaşkanının lütfedip sunmaması ve savunmaya da gelmemesini eleştiren Dervişoğlu, bütçenin başından itibaren öksüz, yetim ve yolsuzluk bütçesi olduğunu vurguladı. İYİ Parti olarak iktidar grubuna defalarca fırsat verdiklerini, halkın sorunlarına önergeler verdiklerini, komisyon gündemine taşıdıklarını kaydeden Dervişoğlu, iktidar milletvekillerine dönerek, "Her biriniz önergeleri reddetmek için el kaldırmaya hazır beklediniz; 84 milyonun bilinen, görünen sorunlarına yönelik önerilerimize "hayır" dediniz. İçinizden bir kişi bile çıkıp bu önergeleri neden reddettiğinizi açıklamadı. Bakanların dahi Cumhurbaşkanı izin vermeden konuşamadığı, onurlu bir istifa hakkına dahi sahip olmadığı, yalnızca af dileyebildiği bu ucube sistemde belki de size çok fazla yükleniyoruz, fazla şey istiyoruz. Sizlere hürriyet ve şahsiyet kavramlarının faziletini hatırlatıyor, lafın daha fazlasını feraset ve tahayyül kabiliyetinize bırakıyorum" diye seslendi.

MİADINIZ DOLDU SEÇİM SANDIĞINI GETİRİN

İYİ Parti olarak çiftçinin emeklinin, esnafın, memur ve her bir vatandaşın hakkını iktidar karşısında koruyarak gayret sarf ettiklerini belirten Dervişoğlu, "İktidarınız, yoksuluk, pahalılık, işsizlik, israf, adaletsizlik demektir. ilk seçimde yakanıza yapışır; hesabını da er geç ödersiniz. Demokrasi, kabul etseniz de etmesiniz de, isteseniz de istemeseniz de bir hesap sorma ve hesap verme rejiminin adıdır. Savunulacak bir şeyi kalmayanlar kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkâr etmeye başlarlar. Sizin, Türk halkının emeğini ucuz iş gücü olarak uluslararası piyasalara pazarlamaktan başka savunacak hiçbir şeyiniz kalmamıştır. Türk milletinin cebinden aldığınız faizi Londra'daki tefecilere verdiğiniz ve bu milletin kanını emen müteahhitleri ihya ettiğiniz bu iktidarın miadı dolmuştur. On dokuz yıllık iktidarınızda yoksulluk, yolsuzluk, toplumsal ayrışma, dış politikada itibarsızlık ve yalnızlaşma, kayırmacılık ve ötekileştirme; alametifarikalarınız bunlardır. Bu noktada memleket için yapabileceğiniz tek bir hayırlı iş kalmıştır, o da hemen seçimdir" sözleriyle tepki gösterdi.

TEK ADAMIN İNADI AYÇİÇEĞİNİ KARNEYE BAĞLADI

İktidarın yanlış para politikaları yüzünden servet ve mülkiyetin hızla el değiştirdiği uyarısında bulunan Dervişoğlu,  "Türkiye âdeta yağmalanıyor. Ancak yerli ve millî olduğunu iddia eden bu iktidar yabancı sermayenin ucuza satın aldığı mal mülk ve şirketlerin yanına bir de promosyon olarak Türk vatandaşlığı veriyor. Yazıklar olsun, Türk vatandaşlığını promosyon olarak dağıtan bu siyasi akla ve iktidara. Tek adamın siyasi inadı yüzünden ay çiçeği yağı karneyle satılır hâle gelmiş, yokluk, yoksulluk ve fukaralık bütün memleketi âdeta esir almıştır. Türk tipi başkanlık sistemi, Türk tipi ekonomi modeli diyerek halkımızın üzerinde âdeta bir ekonomi deneyi yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

BÜTÇE TEK ADAMIN HIRSINDAN DOLAYI ERİDİ

Bütçedeki ödenekler toplamının 211 milyar dolara tekabül ettiğini ve bunun 130 milyar dolara denk geldiğini söyleyen Dervişoğlu, bütçenin üçte 1'inden fazlasının komisyonda görüşülürken eriyerek bütçe, anlamını yitirdiğini vurguladı. Bütçenin geri çekilerek, siyasi partilerin ortak mutabakatıyla erken seçim takvimini öngören bir ekonomi programının ortaya konulması teklifinde bulunan Dervişoğlu,  Türkiye'nin dış borcunun 2,8 trilyon arttığını, 2022 yılında 84 milyon vatandaştan toplanacak vergi tutarının 1 trilyon 400 milyar lira olacağını ileri sürdü. Toplanan verginin 2 katı kadar bir meblağın tek adamın hırsları yüzünden kaybedildiğini, son iki ayda döviz kurundaki yükseliş sebebiyle dış borçtaki artış miktarının 1 trilyon 750 milyar Türk lirasına tekabül ettiğini ve bu artışın, 2022  bütçesinin tamamına denk geldiğine dikkat çekti. 

MANDACI BÜTÇEYİ TARTIŞMAYA GEREK YOK

Türkiye'nin faize 240 milyar lira ödediğini, kayıtlı çalışan işçi, memur, asgari ücretlinin gelirinden günde 30, ayda 900 lira kesilerek faiz lobisine verdiklerini belirten Dervişoğlu, "Sonra çıkıp diyorsunuz ki: "Biz faize karşıyız." Vatandaşın vergi borcunda, ödediği ceza borcunda, gençlerin öğrenim kredisinde faiz var, çiftçinin tarımsal kredilerinde faiz var. Hani faize karşıydınız? Hani Nas ortadaydı? Allah'ın ayetinin azı çoğu olur mu? 5 müteahhidin vergi borcunu sildiğiniz gibi silin vatandaşın borç faizini. Şimdi soruyorum: Mandacılık, bu soygun düzenine "Dur." demek midir, yoksa sizin yaptığınız gibi milletin cebindeki parayı tefecilere ipotek ettirmek midir? Asıl mandacılık, memleketimizin bir yıllık bütçesini iki aylık döviz kuru artışıyla yabancı sermayeye peşkeş çekmektir. Asıl mandacılık, Türkiye'nin bir yıllık bütçesinin üçte 1'inin daha Genel Kurula gelmeden erimesine sebep olmaktır. Asıl mandacılık, döviz garantili rant projelerini İngiliz mahkemelerinin vicdanına terk etmektir. Tüm bu gerçekler ortadayken bu bütçeyi tartışmanın ve görüşmenin hiçbir anlamı yoktur.

EKONOMİ İŞGAL ATINDA İŞGAL EDEN İSE İKTİDAR

Erdoğan'ın, bir ay önce "Türkiye uçuyor, ekonomi şahlandı." derken şimdi, "Türk ekonomisi işgal edildi ve kurtuluş savaşı verecek noktaya geldi." dediğini anımsatan Dervişoğlu, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Doğrudur, Türk ekonomisi işgal altındadır ve işgal eden bugünkü iktidar sahipleridir. Türk milleti sizin zulmünüze de yeterince katlanmıştır. Bu, haramzade düzenini yıkacağız. Türk milleti sizin zulmünüze yeterince katlandı. Milletimiz müsterih olsun, Türkiye'nin çözülemeyecek derdi yoktur. İYİ Parti olarak, Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş ilkelerine sımsıkı bağlı kalarak Türkiye'de güçlendirilmiş parlamenter demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, "güçler ayrılığı" ilkesini, adil bir devleti...hiçbir kuşkuya yer yoktur ki bütün bunları mutlaka başaracağız, başaracağız, başaracağız!"

Editör: Haber Merkezi