Cengiz Aldemir/ANKARA

Meclis genel kurulunda konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat  Dervişoğlu, konuşmasının başında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle başta şehit ve gazi anneleri olmak üzere tüm kadınların, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunan kadın milletvekilleri ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kadınlar gününü kutladı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ EN İYİ REHBER

Türkiye'de, kadına şiddet ve cinayetleri konusunun toplumsal sorunların başında geldiğini belirten Dervişoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin önemini vurguladı. Kadına şiddetin her geçen gün arttığını, istihdamda kadın sayısının düştüğünü, yönetime katılmada cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı eleştirisinde bulunan Dervişoğlu, şiddeti duracak İstanbul Sözleşmesinin, bu konuda dünyadaki en iyi rehber olarak kabul edilmesine karşın, sözleşmeye ilk imza atan Türkiye'nin gerekçe sunulmadan tek kişinin aldığı bir kararla uygulamadan kaldırıldığını anımsattı. 

KADIN CİNAYETLERİYLE İLGİLİ HİÇ BİR ÖNLEM YOK

Kadın cinayetlerinin önlenmesi için hiçbir caydırıcı çalışmanın da yapılmadığını vurgulayan Dervişoğlu, İYİ Parti olarak kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği, şiddetin ve fırsat eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı bir Türkiye vaat ettiklerini söyledi. Dervişoğlu, İYİ partinin, liderleri Akşener öncülüğünde kadını özne alan çalışmalarının aralıksız bir şekilde devam ettiği bilgisini paylaştı.

DOĞAYA, İNSANA, EKONOMİYE ZARAR VEREN DÜZENLEME

İklim değişiklikleri ve küresel ısınma riskinin arttığı bir süreçte zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine izin verilmesinin, insan sağlığını tehlikeye atacak, doğa ve çevreye zarara verecek bir düzenleme olduğu uyarısında bulunan Dervişoğlu, "Alınan kararla zeytinlik alanların bulunduğu bölge ekonomisi de yara alacaktır. Hem bölge alanları hem de ülkemiz çevresel ve ekonomik olarak geri dönülmez risklerle karşı karşıya bırakılmıştır. 2013 yılında Hükûmetin hazırladığı zeytin alanlarının endüstriyel işletmeciliğe açılmasıyla ilgili yönetmeliğin yaşama geçirilmesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2013/157 sayılı Kararı'yla durdurulmuştur. Emsal karar ortadayken bugün yürürlüğe konulan bu kanunun hukuki gerekçesi de bulunmamaktadır. Bölge halkının geçimini sağladığı ve doğal nefes alanı olarak gördüğü zeytinlikler, rant uğruna madencilik faaliyetlerine açılmamalıdır. İYİ Parti olarak çevreye ve zeytinlik alanlara sahip çıkarak bölge halkının sesini duyurmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.

İLAÇLARA YÜZDE 37 ZAM MİLLETE YENİ BİR KÜLFET

Sağlık Bakanlığının almış olduğu kararla tüm ilaçlara euro kuru güncellemesiyle yüzde 37,43 oranında zam gelmedi konusuna da değinen Dervişoğlu, Beşerî tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 euro değeri için sabitlenen fiyat, geçtiğimiz sene 4,57 lirayken bu sene 6,29 lira olarak açıklanmıştır. Bununla birlikte, fiyat farkından dolayı birçok ilaç getirilemediğinden hastalar muadil ilaçlara yönlendirilmek zorunda bırakılmaktadırlar. Memura, işçiye ve emekliye yüzde 25 ile 30 oranında zam verilirken ilaçlara yüzde 37'nin üzerinde zam yapılması, vatandaşın sırtına yüklenen yen bir külfet olarak ortaya çıkmıştır. Hükümet temel ürünlere ve ilaçlara gelen zamlarla vatandaşı enflasyon karşısında bir kez daha ezdirmiş, her geçen gün giderek artan hayat pahalılığı karşısında çaresiz bırakmıştır" eleştirisinde bulundu.

KANAL İSTANBUL'UN RANT PROJESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Danıştay 13. Dairesinin Kanal İstanbul projesi  kapsamında 28 Haziran 2021 tarihinde gerçekleşen Halkalı-Ispartakule arası demir yolu hattı inşaat ihalesinin hukuka aykırı bularak iptal ettiği konusunu da değerlendiren Dervişoğlu, "Kararda, pazarlık usulü yöntemiyle yapılan ihalede gerekli açıklık ve rekabetin sağlanamadığı belirtilirken Kamu İhale Kanunu'nun 21/b fıkrasında aranan ivedilik şartını da taşımadığı vurgulanmıştır. Danıştay, kararın kesin nitelik taşıdığına dikkat çekerek karar düzeltme yolunun da kapalı olduğuna hükmetmiştir. Danıştayın iptal gerekçesinde 21/b'nin uygun görülmemesi bugüne kadar saraya yakın çevrelere verilen ve 21/b'yle yapılan ihalelerin usulsüzlüğünü ortaya çıkarmıştır. Danıştayın verdiği bu kararla, hem Kanal İstanbul Projesi'nin bir rant projesi olduğu hem de bu zamana kadar yandaşlara dağıtılan ihalelerin usulsüzlüğü ortaya çıkmıştır. İYİ Parti olarak konunun takipçisi olacağımızı belirtiyorum."

Editör: Haber Merkezi