Cengiz Aldemir/ANKARA
Meclis genel kurulu'nda konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Cemal Kaşıkçı, Rahip Brunson ve Gazeteci Deniz Yücel davalarındaki eylem ve söylemlerinin çeliştiğini ve bu durumun ülkenin itibarını zedelemeye devam ettiğini söyledi.
ERDOĞAN ÇELİŞİYOR
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğuna 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesiyle ilgili davayı anımsatan Dervişoğlu,
Erdoğan'ın Cemal Kaşıkçı, Rahip Brunson ve Deniz Yücel davalarıyla ilgili eylem ve söylemlerinin çeliştiğini vurgulayarak, "Bu dava görüşülürken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olayın üzerine gidileceğine ilişkin kararlılığını ifade etmiş ve Suudi makamlara gerekli tepkiyi göstermişti. Sayın Erdoğan, Cemal Kaşıkçı davasına ilişkin İstanbul'da gerçekleştirilen Parlamentolar Arası Kudüs Platformu 2'nci Konferansı'nda Suudi Arabistan'a karşı: "Suudi Arabistan bizden belgeleri almak istedi. Belgeleri dinletiriz ama vermeyiz. Bir de bunları mı yok edeceksiniz? Bunlar dünyayı enayi zannediyor, insanları enayi zannediyor. Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir." ifadelerine yer vermişti. Bu ifadeleri kullanan Sayın Erdoğan Kaşıkçı davasını kapatıp şimdi dosyayı Suudi Arabistan'a devretti. Daha önce de casuslukla suçladığı "Bu can bu bedende olduğu müddetçe alamazlar." dediği Rahip Brunson ve Deniz Yücel de özel jetlerle kendi ülkelerine gönderilmişti. Sayın Cumhurbaşkanının söylem ve eylemlerinin birbiriyle çelişmesi uluslararası kamuoyunda Türkiye'nin itibarını zedelemeye devam ediyor" sözleriyle tepki gösterdi.
YARGIYA MÜDAHALE GİZLENEMİYOR
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle siyasetin, tek adam algısıyla yargıya müdahalesinin gizlenemez hale geldiğini vurgulayan İYİ Partili Dervişoğlu, "Aziz milletimize sözümüz odur ki İYİ Parti iktidarında sonradan mahcup olacağımız söylemler yerine yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanacaktır" ifadelerini kullandı.
EMEKLİ AÇLIK SINIRI ALTINDA GEÇİNEMİYOR
Sayıları 10 milyondan fazla olan ve asgari ücret kadar aylık alamayan milyonlarca emeklinin açlık sınırının altında geçinebilmek için mücadele verdiğini söyleyen Dervişoğlu şöyle konuştu: "Geçtiğimiz ay, TÜRK-İŞ'in açıkladığı verilere göre açlık sınırı 5 bin liranın üzerinde, yoksulluk sınırı ise 16 bin liraya dayanmıştır. Emeklilere asgari ücretin altında aylık verilmesini adil ve yerinde bulmuyoruz.
En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Bununla birlikte, aydan aya düşen alım gücü göz önünde bulundurularak üç ayda bir enflasyon oranında emekliye ve memura zam yapılmalıdır. Diler ve umarım ki bugün yapılması beklenen Kabine toplantısında boş işlerle uğraşmak yerine milletin beklentilerine cevap verecek kararlar alınır diyorum."
