CENGİZ ALDEMİR / İZ GAZETE - TBMM’nin öngörülebilir ve planlı bir yasama faaliyeti gerçekleştirmekten uzaklaştığını belirten İyi Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis genel kurulunda yaptığı konuşmasında komisyonlar ve Genel Kurul denetim faaliyetinin her geçen gün azaldığına dikkat çekti. Gelişmiş devlet modellerindeki güçler ayrılığının önemine vurgu yapan Dervişoğlu, partili Cumhurbaşkanlığı sistemine destek veren AKP ve MHP milletvekillerini öz eleştiri yapmaya davet etti. Yasama kanadının bu sistem içinde bağımlı ve taraf olduğunu belirten İYİ Partili Dervişoğlu, partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin toplumun sorunlarını çözmekten uzak, milletin refahını, güvenini, güvenliğini ve huzurunu tehdit eder hale geldiğini ileri sürdü.

YASAMA KALİTESİZLEŞTİRİLDİ

Yasama faaliyetinin kalitesizleştirilerek denge ve denetleme mekanizmalarının zayıflatıldığına vurgu yapan Dervişoğlu, “Sayıştay denetimlerinin kapsamının daraltılması, aflar ve torba yasalarla geçici çözümler bulunması Gazi Meclisimizin sorumluluğunun geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. En güncel örnek 190'a yakın kez değiştirilen İhale Kanunu ile pek çok defa getirilen imar afları uygulamasıdır. Dünyanın hiçbir parlamentosu bu derece acele ve telaş içinde bir yasa yapma anlayışını benimsemez, bu tekniği de makul görmez. İktidar partisinin alelacele hazırlanmış, yasama kalitesi açısından sakıncalar içeren bu kanun teklifi hazırlama tekniği, Genel Kurul gündemini yoğun ve verimsiz kılmaktadır” sözleriyle tepki gösterdi.

KALİTEYİ BOZAN TORBA YASA ANLAYIŞI

Yasama kalitesini bozan bir başka göstergenin ‘Torba kanunlar’ olduğunu ifade eden Dervişoğlu, Türk parlamenter geleneğini hatırlatarak, “Dünya parlamentolarında örneğine rastlanmayan torba kanun teklifi hazırlama tekniği maalesef iktidarın ve koalisyon ortağının en sevdiği yasa yapma yöntemi olmuştur. Bu anlayışla kaliteli yasama yapmak mümkün değildir. Neredeyse yüz elli yıla dayanan Parlamento geleneğimizin bugün geldiği nokta hepimiz açısından düşündürücüdür. Komisyonlar etkisiz, verimsiz ve yetersiz çalışmaktadır. Milletimizin ve sivil toplum kuruluşlarının yasa yapma sürecine katılımı istenilen düzeyde değildir” eleştirisinde bulundu.

CUMHURBAŞKANINI BİLE ZORA SOKAN SİSTEM

Yeni sistemin Cumhurbaşkanlığı makamı üzerindeki olumsuz etkisine de dikkat çeken Dervişoğlu, Cumhurbaşkanının bile bu sistemin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kaldığını, Anayasa hukukçularının çalışmalarından örneklerle anlattı. Cumhurbaşkanının 55 tane kanun hükmünde kararname çıkarttığını, kararnamelerin 31'ini düzeltmek için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Yani Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi içinde Cumhurbaşkanı, kendi yaptığı şeyleri değiştirmek ve düzeltmekle zaman harcayan bir konuma düşürülmüştür. Sistemin istikrarlı ve kalıcı bir hükûmet etme algısı içinde olduğunu söylemek asla mümkün değildir” uyarısında bulundu.

ÇÖZÜM PARLAMENTER SİSTEMDE

Yeni sisteminin devleti ve toplumu tıkayan, istikrardan uzak bir noktaya doğru sürükleyen bir yapıya dönüştüğünü söyleyen Dervişoğlu, bunun sonuçlarını ekonomik, sosyal, siyasal her türden sorunla yüzleşerek yaşandığını kaydetti. Çözüm yolunun parlamenter sistemden başka bir yolu olmadığını ifade eden Dervişoğlu, “Ülkemizi hızla paradoksa sürükleyen bu ucube sistemin her gün bir dişlisi çürümektedir ve her geçen gün çark dönmez, sistem işlemez hâle gelmektedir. İç siyasetimizde yaşanan yozlaşmanın dış siyasetimize de sirayet ettiği aşikârdır.”

Editör: Haber Merkezi