AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı"nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan açıklamasında, "Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında, bazıları daha teklif aşamasında, muhalefetin destek vermemesi sebebiyle akim kalmıştır. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir" dedi.

Başörtüsü için anayasa değişikliği teklifine değinen Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi Meclise sunarak, aslında tabii bir hak olan bu konunun ülkemizin gündeminden, inşallah tamamen çıkmasını sağlayacağız" diye konuştu.

Kanal İstanbul hakkında da konuşan Erdoğan, "Yakında Kanal İstanbul'un çalışmalarına başlayacağız ve İstanbul Boğazı'nı çevre tehdidinden kurtaracağız" ifadelerini kullandı.

Erdoğan açıklamasında çağrıda bulunarak, "Türkiye Yüzyılı'na her katkı bizim için çok kıymetlidir. Gelin, 29 Ekim 2023’e kadar Türkiye Yüzyılı'nı konuşalım, tekliflerimizi ortaya koyalım" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İnşallah Cumhuriyet'imizin 99'uncu yıl dönümünün gururuyla birlikte Türkiye Yüzyılı'nı da milli hafızamıza kazıyacağız.

Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılına, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen bir saldırının ardından giriş yapmıştık. Osmanlı devletiyle birlikte milletimizi de topyekun tarihe gömmek isteyenler, bu defa, Çanakkale'de veya Kut'ül Amare'de olduğu gibi doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu'yu işgale yeltendiler.

Anadolu'daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık. Tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken, önce Milli Mücadele'deki destansı meydan okumanın ve küllerinden yeniden doğuşun öncülerini selamlamak istiyoruz. İstiklal Harbi'mizin Başkomutanı, Cumhuriyet'imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bizlere üzerinde özgürce nefes aldığımız bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum.

Cumhuriyet'imiz maalesef, bu bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında, kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Ülkemiz, milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti. Şehit Başbakan Menderes'in, 'Yeter söz milletin.' diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın 'Devlet, millet içindir.' diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi, koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti.

Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'ında, işte böyle bir Türkiye mirası devraldık. Elbette Cumhuriyet'imizin ilk 80 yılında da başlatılan, bir kısmı neticeye ulaştırılan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla Türkiye'yi 20 yıl boyunca hep 'Durmak yok, yola devam.' diyerek büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik.

"PARTİMİZİ KAPATMAYA ÇALIŞTILAR"

Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi, yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle ülkemizin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar, yeri geldi tuzaklar kurdular, yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler, hatta partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik.

Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını, her türlü siyasi-sosyal sınıflamaların ötesine geçen bir ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştirdik.

İnancından dolayı dışlanan Müslüman'ın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürt'ün, meşrebinden ötürü baskı gören Alevi'nin, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hristiyan ve Yahudi'nin, kısaca bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik.

Sadece nesillerin hayali olan Ayasofya'yı Fatih'in emanetine uygun şekilde yeniden cami olarak hizmete açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin, bu tarihi dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum.

"ÜLKEMİZİ TÜM FERTLERİYLE BİRLİKTE ZENGİNLEŞTİRDİK"

Ekonomiyi büyüterek, refahı tabana yaymak suretiyle ülkemizi tüm fertleriyle birlikte zenginleştirdik. Üretimi yaygınlaştırarak, sanayiden tarıma her alanda istihdama, işe, aşa erişimi kolaylaştırdık. Sosyal destekleri artırarak, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızı 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla kucakladık. Yönetim sistemini değiştirerek iki asırlık arayışa cevap verecek bir büyük reformu hayata geçirdik.

Velhasıl, her alanda Cumhuriyet'imizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk. Böylece, takip eden değil takip edilen bir ülke haline geldik. Bugün Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına, işte böyle bir müktesebatla, işte böyle bir karneyle, işte böyle bir mirasla çıkıyoruz.

Milletimize kazandırdığımız eser ve hizmetleri, ona minnetimizi ifadenin sadece bir girizgahı, sadece bir dibacesi olarak görüyoruz. Ömrümüzün 40 yılını siyasetçi, belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hizmetine adadığımız insanımızın hakkını ne yapsak ne etsek ödeyemeyeceğimizi biliyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, bu borcun ifası yolunda aşkla girişilmiş yeni bir gayrettir. Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyet'imizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz.

Milletimizin bizi her türlü makama taşıdığı bir konumdayken, Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme karşılığında tek arzumuz, şöyle kalpten kopup gelen bir 'Allah razı olsun.' duasını duymaktır. Milletimize hizmet yolculuğumuzu Türkiye Yüzyılıyla zirveye çıkartıp, ardından da inşallah mücadele bayrağını devredeceğimiz gençlerimizin adım adım bu vizyonu inşasına şahitlik edeceğiz.

Milliyetçi Hareket Partisinin değerli Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve arkadaşlarına, bugün burada bir araya gelmemize vesile olan Türkiye Yüzyılı'nın inşası sürecine Cumhur İttifakı çatısı altında verdikleri samimi ve güçlü destek için hassaten şükranlarımı sunuyorum.

YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI

Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında, bazıları daha teklif aşamasında, muhalefetin destek vermemesi sebebiyle akim kalmıştır. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir. Bu yeni anayasayı, ülkemizin huzurunu güçlendirecek, milletimizin refahını yükseltecek, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, adaleti, hakkaniyeti tahkim edecek, her bir vatandaşımızın özgürlüklerini garanti altına alacak, gençlerimizin geleceklerine umutla bakmalarını sağlayacak, özetle Türkiye Yüzyılı'na yakışacak şekilde hazırlayarak, Meclisimizin takdiri ve milletimizin onayıyla hayata geçirmekte kararlıyız.

BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Başı açık veya başı örtülü tüm kızlarımızın, hanım kardeşlerimizin eğitim ve çalışma haklarını güvence altına alacak, ayrıca aile kurumumuzu sapkın akımların tehdidinden koruyacak bir anayasa değişikliği teklifi hazırladık. İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi Meclise sunarak, aslında tabii bir hak olan bu konunun ülkemizin gündeminden, inşallah tamamen çıkmasını sağlayacağız. Zaten ülkemizin gündeminde aslında böyle bir şey yoktu ama maalesef birileri zar zor bunu ülkemizin gündemine soktular. Madem soktunuz öyleyse biz de adımı atıyoruz. Her gayretimiz gibi bu girişimlerimizin gücünü de ülkemizde tesis ettiğimiz güvenden, huzurdan, özgürlük ve kardeşlik ikliminden alıyoruz.

"ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 DEVLETİ ARASINA YÜKSELTECEĞİZ"

Türkiye Yüzyılı'nı, ak saçlı büyüklerimizin, gönül coğrafyamızdaki dostlarımızın, el uzattığımız mazlumların dualarıyla yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, evlatlarının geleceği için yüreği kıpır kıpır çarpan annelerin, babaların hayallerini hayata geçirerek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, gençlerimizin teknolojiden sanata, spordan çevreye kadar tüm alanlardaki beklentilerini karşılayarak yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, milli ve manevi değerlerimiz temelinde maziden atiye kurduğumuz köprüyü, insani ve ahlaki sütunlarla tahkim ederek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz.

'TÜRKİYE YÜZYILI' AÇIKLAMASI

Ülkemizi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla asırlık hedeflere yöneltirken, üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir esere ve hizmete imza atmamış olanların rahatlığı sizi yanıltmasın. Ne diyor gönül sultanı; 'Kamil odur ki koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Eğer ülke ve millet olarak, eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek, bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır.

Sözümüz, işiten kulaklara, gören gözlere, hakkı konuşan dillere, kapısı açık kalpleredir. Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır. Türkiye Yüzyılı, hakiki icraatları samimi kabullerle buluşturmanın, insani değerleri ideolojik fanatizmin önüne geçirmenin, hakkı teslim etmeyi bağnazlığa yeğ tutmanın, gerçeklere sırtını dönenlerin yönünü hakikate çevirmenin, böylece, hep birlikte daha büyük hedeflere yöneleceğimiz yeni bir başlangıcın adıdır.

"ÇİFTÇİMİZİN REFAH DÜZEYİ YÜKSELMEKTEDİR"

Bizim tek isteğimiz, şu gerçeklerin teslim edilmesidir. Bugün ülkemizde, evladının ana sınıfından üniversiteye kadar tüm kademelerde en iyi eğitimi almasını isteyen her aile, bu imkana, isterse hiçbir maddi külfete girmeden sahiptir. Sağlık sorunu yaşadığı için hastaneye giden insanımız, teşhisi, tedavisi, ilacıyla dünyada emsali olmayan bir hizmeti, en kaliteli ve ücretsiz şekilde almaktadır. Yaşlı ve engelli gibi dezavantajlı vatandaşlarımıza evde bakım dahil her türlü hizmet sunulmakta, düşük gelirli ailelerimiz kapsamlı yardımlarla desteklenmektedir. Gözü gibi bakıp büyüttüğü evladını askere gönderen anne-babalar, çocuğunun, başını ezdiğimiz terör örgütünün tehdidine maruz kalmayacağını bilmektedir. Evini doğal gazın kolaylığı, temizliği ve ekonomikliğiyle ısıtan, mutfağında, banyosunda aynı imkana sahip kardeşlerimiz hayatlarını konforla sürdürmektedir. Barajlarla, göletlerle, sulama tesisleriyle donattığımız topraklarımızın bereketiyle üretimi artan, kazancı çoğalan çiftçimizin refah düzeyi yükselmektedir.

TOKİ'den veya müteahhitten aldığı evinde güvenle oturan, sahip olduğu otomobilini keyifle kullanan vatandaşımız için bunlar, standart hayat seviyesi haline gelmiştir. Yaptığımız bölünmüş yollarda ve otoyollarda güvenli seyahat eden, isterse hızlı trenle isterse uçakla gideceği yere çabucak ulaşan insanımız, kendine daha çok vakit ayırabilmektedir. Sessiz devrimler sayesinde yıllarca ülkemizde ezilen, horlanan, ötekileştirilen tüm kesimler hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde kullanabilmektedir. Daha açık bir ifadeyle, bizim arzumuz bu ülkede, sadece yanlışı söylemekle kalmayıp, doğruya doğru diyecek, hakkı teslim edecek bir anlayışı hakim kılmaktır.

"YAKINDA KANAL İSTANBUL'UN ÇALIŞMALARI BAŞLAYACAK"

Kanal İstanbul'a muhalefet karşı çıkıyor. "Biz 'Kanal İstanbul yapacağız' diyoruz onlar diyor ki 'Olmaz'. Yapacağız. Köprünün temelini attık. Yakında da Kanal İstanbul'un çalışmaları başlayacak. Ve İstanbul Boğazı'nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Ama bu muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar anlamaz.

"TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU"

Türkiye Yüzyılı sürdürülebilirliğin yüzyılıdır. Ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme alanlarında tüm kurumlarımızla birlitke ortak hedeflere yürüyeceğiz.

Türkiye Yüzyılı huzurun yüzyılıdır. Dünya derin ekonomik adaletsizlikten savrulmalar yaşarken biz tam ortasında bulunduğumuz sıkıntılı fotoğraftan ayrışıyoruz.

Türkiye Yüzyılı başarının yüzyılıdır. Ülkemizi daha nice başarılarla, enlerle tanıştırarak ülkemizi zirveye çıkartmakta kararlıyız.

Türkiye Yüzyılı güven ve istikrarın yüzyılıdır. İstihdam gücünü kazanan ülkemiz güven ve istikrar iklimi sayesinde bunu elde etmiştir. Gücü artan Türkiye'nin istikrarına sahip çıkması halinde ulaşamayacağı hedef yoktur. Ülkemize eser ve hizmet kazandırmaya devam edeceğiz.

Türkiye Yüzyılı üretimin yüzyılıdır. Sanayiden tarıma her alanda dünyadaki rekabet gücümüzü artırıyoruz. Türkiye'yi en büyük sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz

Türkiye Yüzyılı verimliliğin yüzyılıdır. Salgın ve savaşın tetiklediği ekonomik dalgalanmalar krizleri derinleştirirken biz bu kötü krizden ayrışmayı başardık. Türkiye ekonomi programını da verimlilik üzerine inşa ediyoruz. Yeşil kalkınma devrimine katkı verecek faaliyetleri geliştireceğiz.

Türkiye Yüzyılı gücün yüzyılıdır. Kazandığımız her başarı ülkemizin gücüne güç katmaktadır. Ülkemizin siyasi ve ekonomik bir güç olarak küresel yükselişini daha da geliştireceğimiz altyapımızla sürdüreceğiz. Duraklamaya ve gerilemeye izin vermeden büyük Türkiye'nin inşasını tamamlayacağız.

Türkiye Yüzyılı dijitalin yüzyıldır. Ülkemizi metaverse'ten blokzincire ülkemizi her alanda en üst seviyeye çıkaracağız.

Türkiye Yüzyılı iletişimin yüzyılıdır. Ülkemizle diğer ülkeler arasındaki iletişimi hızlı ve şeffaf hale getirecek düzenlemeleri milli güvenliğin teminatı olarak görüyoruz. Dezenformasyona karşı etkili tedbirler almayı sürdüreceğiz.

Türkiye Yüzyılı bilimin yüzyılıdır. Bilimin ilerleyişinin insanlığı nasıl etkileyeceğinin tartışıldığı farklı bir dönemden geçiyoruz. Yürütülen bilimsel çalışmaları destekleyerek bu alanda da söz ve iddia sahibi olacağız.

Türkiye Yüzyılı kalkınmanın yüzyılıdır. Küresel krizler karşısında kendi önceliklerimizi korumayı başardık. Her alanda gelişmiş ülkelerin önüne geçecek altyapıyı daha da geliştireceğiz. Yeni bir ekonomik sosyal kalkınma atılımını gerçekleştirmenin eşiğindeyiz.

Türkiye Yüzyılı barışın yüzyılıdır. Savaşların ve çatışmaların arttığı bir dönemde tüm taraflarla eşit bir ilişki geliştiren tek ülke konumundayız. Çok yönlü dengeler üzerinde hem masa hem sahada sergilediğimiz insani duruş daha çok takdir topluyor.

Türkiye Yüzyılı değerlerin yüzyılıdır. Kadim değerleri yeni gerçekler ışığında geliştirerek sonraki nesillere aktaracağız.

Türkiye Yüzyılı haklının yüzyılıdır. Temel özgürlüklerin eksiksiz kullanılması için haklının güvencesi ve doğrunun tarafı olacak bir demokrasi işleyişinin tarafı olmak istiyoruz. Hiçbir ayrım olmadan herbir bireyin hakkını teminat altına alacağız.

Türkiye Yüzyılı şefkatin yüzyılıdır. Bizim sesimiz aynı gürlükte çıkmaya devam etmiştir. Sosyal destekler başta olmak üzere vatandaşımıza daha kuşatıcı hizmetler sunacağız.

Türkiye Yüzyılı istiklalin ve istikbalin yüzyılıdır. Bugün güçlüyüz yarın daha da güçlü olacağız. Yeni projeler ve programlar peşinde koşmaya devam edeceğiz.

Türkiye Yüzyılı gençlerin yüzyılıdır. İstikbalimizin teminatı gençlerimizi en üst düzeyde yetiştirmek için gerekli altyapıyı tamamladık. Gençlerimizi, değerlerine bağlı ne istediğini bilen bireyler olarak geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz.

ERDOĞAN'DAN ÇAĞRI

Türkiye Yüzyılı'na her katkı bizim için çok kıymetlidir. Gelin, 29 Ekim 2023’e kadar Türkiye Yüzyılı'nı konuşalım, tekliflerimizi ortaya koyalım.

Gelin, Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı yeni bir milli mutabakat zemini haline dönüştürelim.

Gelin, bir asır önce istiklal mücadelemizi nasıl bir ilk adımla başlatıp zafere ulaştırdıysak, bugün de istikbal mücadelemizin ilk adımını atalım."

Editör: Haber Merkezi