Cengiz Aldemir/ANKARA - İktidarın, ‘kontrollü sosyal yaşam’ olarak isimlendirdiği yeni pandemi sürecini İz gazeteye değerlendiren İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, iktidarın aldığı bu karara sert tepki gösterdi. İngiltere’de ölüm ve artış hızına neden olan, sürü bağışıklık sistemini hatırlatan Çıray, yeni uygulamanın bunun kontrollü hali olduğunu söyledi. Bu sürecin adının ‘’kontrollü sosyal yaşam olarak değil, ‘kontrollü toplumsal bağışıklık sağlamak’ şeklinde tanımlanması gerektiğini söyleyen Çıray, “ İnsanları yavaş yavaş sokağa bırakıp, tekrar sokaktan çekerek bu virüs konusunda bir toplumsal bağışıklık yaratmaya çalışıyorlar. Ama bu süreç iyi kontrol edilemezse, büyük bir yeni salgın atağı ile karşı karşıya kalabiliriz” uyasında bulundu.

SALGIN ARTARSA SUÇLU VATANDAŞ

Yeni uygulamanın psikolojik hazırlıklarını, eski akil adamlar benzetmesi yaparak ortaya koyan Çıray, bu uygulamanın sorumluluğunu bilim kuruluna verildiğini ileri sürdü. iktidarın siyasi kaygılar nedeniyle, sorumluluktan kaçtığını ileri süren Çıray, “ Nitekim bugün bir bilim kurulu öğretim üyesi, konuşmasında, “ dikkat edin ikinci ve üçüncü salgın atağı gelebilir” diye insanları alıştırıyorlar. Buradaki temel problem ise kendi siyasetlerinin ortaya çıkaracağı komplikasyonları şimdiden vatandaşı suçlayarak üzerlerine atmaya çalışıyorlar. Eğer siz topluma, “platoya geldik, pikten aşağıya indik” her gün rakamlar aşağıya gidiyor diye, olması gerekenden fazla bir iyimserlik aşılarsanız, o insanlar da çıkıp AVM’lerde sıraya girmesi çok doğal. Bunun olmaması gerekir ama ne yazık ki bu süreci yönetenler hazırlıyor” diye konuştu.

EKONOMİK KRİZ KORKUSU

Bu süreçte AVM’leri açarken, camilerde namaz kılmaya neden izin verilmediğini sorgulayan Çıray, futbol federasyonunun yeni kararının da doğru olmadığını söyledi. Yanlış ekonomi politikaları sonrası yaşanan krizin daha da derinleşmeye başladığını gören iktidarın, bu kararı aldığını kaydetti. Çıray, “ Bakın iktidar krizden kurtulmak için dışarıdan ithal edilen, İğneden ipliğe bütün malların tamamına yakınına yüzde 30 ek gümrük vergisi getiriyor. Bu süreç sağlık politikalarından çok, ekonomi politikalarının yetersizliğinden dolayı daha ağır krizleri önleme çabası olarak görülüyor” şeklinde değerlendirdi.

UMRE ELEŞTİRİSİ

Birçok konuda iktidarın doğruları söylemediğini öne süren Çıray, salgını, eski Kara Kuvvetleri Komutanının ölümü ile öğrendiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütünün 12 martta pandemi kararı olduğu için, bunu bilen iktidarın salgın açıklamasının 11 martta yaptığını dikkat çekti. Can kaybının çok olmasının en önemli nedeninin umre ziyaretine izin verilmesi olduğunu vurgulayan Çıray, “ Umre bizim inancımıza göre farz değil. Ama farz olan namazı yasaklamak zorunda kaldılar. Yanlıştan doğru çıkmıyor. Anlaşıldı ki Suudi Arabistan kökenli salgın Türkiye’de çok yüksek şekilde yayılmasına neden oldu. Bu iktidarın rakamlarına da hiç güvenmiyorum. Elimizde de bilgiler var” eleştirisinde bulundu.

Pandemi hastanesi kurma bahanesiyle Atatürk Hava Limanının pistlerinin yok edilmesine tepki gösteren Çıray, iktidarın Sağlık Turizmi projesinin de yanlış bir model olduğunu vurguladı. Bir şehir hastanesi kurmak için 6 hastaneyi kapattıkları Ankara örneğini hatırlatan Çıray, kapatılan hastanelerin yarısının pandemi, yarısının da diğer hastalıklar için kullanılmasının daha doğru olacağını belirterek, iktidarın sağlık politikalarını eleştirdi.

Editör: Haber Merkezi