Gizem TABAN/İZGAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın canlı yayın konuğu oldu. İz Televizyonu’nda yayınlanan programda son dönemdeki yerel ve genel siyasi gelişmeler konuşuldu.

‘BİR GÜVENLİK SORUNU VARSA…’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “CHP milli güvenlik sorunudur” ifadelerine tepki gösteren CHP İl Başkanı Deniz Yücel, “Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamalarına artık alıştık. Bir siyaset tarzı olarak bunu yıllardır yapıyor. Seçimler yaklaştıkça bu dili daha da saldırganlaştırmaya başladı. ‘CHP milli güvenlik sorunudur’ demek…  Asıl bunu söyleyen milli güvenlik sorunudur diye düşünüyorum. Çünkü CHP bu ülkenin, bu devletin, bu cumhuriyetin kurucu gücüdür. CHP, cumhuriyetimizin ve devletimizin teminatıdır. CHP, milli mücadeleyi başlatan, Türkiye’nin en eski, en köklü siyasi partisidir. AK Parti ve Tayyip Erdoğan, toplumu kamplaştırarak, kutuplaştırarak, muhalefeti şeytanlaştırarak, terörize ederek, hedef göstererek yıllardır siyaseti bir şekilde döndürüyor. Şu an ülkenin en önemli sorunu olarak; hayat pahalılığı, enflasyon, geçim derdi, işsizlik ve istihdam varken CHP’yi bu şekilde hedef göstermek, terörize etmek toplumda hiçbir şekilde karşılık bulmaz. Bir milli güvenlik sorunu varsa bu ülkenin başına FETÖ belasını saranlardır, bir güvenlik sorunu varsa sırf birkaç oy devşirebilmek için PKK ile masaya oturanlardır, bir güvenlik sorunu varsa yine oy uğruna, siyasi geleceklerini sürdürebilmek uğruna bölücü başı, hain Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ı devletin kanallarına çıkarıp konuşturanlardır. Bölücü başının mektubunu seçimlerden birkaç gün önce devlet kanallarında okuyup yorumlayıp, bundan oy devşirme ümidinde olanlardır. O yüzden biz bunları ciddiye almıyoruz. Halkımızın da bunları ciddiye almadığını çok iyi biliyoruz. Ülkenin sorunlarına çözüm üretemeyip bir acz haline düşen iktidar partisi ve iktidar partisinin başındaki kişinin saldırganlaşması, toplumu bölerek, ayrıştırarak siyaseti ve iktidarlarını sürdürme çabasından başka bir şey değildir” diye konuştu.

‘BUNDAN RAHATSIZ OLANLAR…’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül kutlamalarında yaptığı konuşma üzerinden Cumhur İttifakı tarafından hedef alınması ve yaşanan tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP’li Yücel, şunları söyledi: “9 Eylül kutlamaları İzmir’e ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yakışır bir şekilde, yıllarca anlatılacak kadar coşkulu, heyecanlı ve görkemli bir şekilde yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanımızın kutlamalarda yaptığı konuşma, Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabedeki ve Nutuk’ta yer alan konuşmalardan yapılan alıntılardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceğe dair uyarıları vardır; o dönemde ülkeyi yöneten bazı kişilerin emperyalist güçlerle iş birliği yapmaları, halklarının ve devletin geleceğini düşünmek yerine kendi geleceklerini kurtarma, kendi ikballerini koruma çabasıyla birtakım tavırlar içerisine girmeleri… Bununla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımızın verdiği bir iki örnek ve Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk eserindeki konuşmalara yaptığı birtakım atıflar ve alıntılar… İnsan neden bundan rahatsız olur? Mustafa Kemal Atatürk’le problemi olanlar bundan rahatsız olur, cumhuriyet ve cumhuriyet değerleriyle problemi olanlar bundan rahatsız olur, aydınlanmadan ve medeniyetten rahatsız olanlar bundan rahatsız olur. Bir de kim rahatsız olur? Belli argümanlarla toplumu kamplaştırmak, kutuplaştırmak isteyen kişiler bundan rahatsız olur. Nitekim konuyu Osmanlıcılık ve Osmanlı karşıtlığı gibi bir noktaya çekmek istediler. Osmanlı, elbette bizim atalarımız… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bir Osmanlı subayıydı. Osmanlı, geçmişte dünyaya hükmetmiş bir imparatorluk… Ama biz bunlarla övünüp de geleceğe bakamayacaksak sonumuz Osmanlı gibi olur. O yüzden bizim doğru ile yanlışı, haklı ile haksızı ayırt etmemiz gerekiyor. Yani, Vahdettin’le, Damat Ferit’le, bizim göğsümüzü kabartan Osmanlı padişahlarını ve komutanlarını, aynı kefeye koymamamız gerekiyor. Toplumun belli bir kesimini bununla etkileyebileceklerini ya da Büyükşehir Belediye Başkanımıza karşı bir cephe oluşturabileceklerini düşündüler. AK Parti İzmir Milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcısı, sonrasında Cumhurbaşkanı, sonrasında MHP Genel Başkanı, dönüp birkaç tur atarak Tunç Soyer’i hedef gösterdiler. Bunun topluma bir faydası yok, bundan medet uman siyasilere de bir faydası yok. Çeşitli sebeplerle, inançlarla, etnik kimlik ve kökenle ya da milli duyguları kaşıyarak insanları uyutmanın veya uyutmaya çalışmanın kimseye bir faydası yok. Bunu Tunç başkan da söyledi, bu ülkede milliyetçilik kimsenin tekelinde değil… Bizim ecdadımız, ya da ecdadımızla gurur duymak… Bu da kimsenin tekelinde değil. Ama bunun üzerinden siyaset üretmenin ya da bu ülkenin sorunlarına çözüm üretememenin çaresizliğini ve acizliğini bu tip siyasi hamleler de örtmeye çalışmanın ne o siyasi partiye bir faydası var ne de bu ülkeye ve topluma bir faydası var.”

‘ÖDÜN VERMİŞ OLURUZ’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül’deki ifadeleri için, “Gerek yoktu” şeklindeki değerlendirmesine ilişkin de konuşan Yücel, “Meral Hanım’ın kendi yorumudur. Her siyasetçinin belli olaylarla ilgili farklı siyaset okumaları, değerlendirmeleri olur. Belli bir şekilde mesajlar verilir, kendi tabanlarına mesajlar verilir, topluma mesajlar verilir, kamuoyuna mesajlar verilir. Elbette bu tartışmaların kimseye faydası yok ama Mustafa Kemal Atatürk’ü, cumhuriyet değerlerimizi, kurucu felsefemizi konuşmayacaksak ya da savunmayacaksak biz kendi ilkelerimizden ödün vermiş oluruz. Ülkenin sorunu ne? Hayat pahalılığı… Ülkenin sorunu ne? Enflasyon… Ülkenin sorunu ne? İşsizlik… Bunlar, ülkenin temel sorunları… Biz bu konularda konuşup fikrimizi beyan etmeyeceksek bu işi yapamayız. Tabi bu değerler üzerinden insanları kamplaştırmak, ayrıştırmak, yönetmek, bizim siyaset anlayışımıza ters… Ama bunu bu şekilde yapan ve 20 yıldır ülkeyi yöneten bir siyasi parti var. Şu anda AK Parti’nin geçmişte en koyu savunucularından olan insanlar bile pişmanlıklarını dile getiriyorlar. Ülkenin sorunlarına çözüm üretemediklerini, ülkede yaşadığımız sorunların temel kaynağının AK Parti olduğunu birçok vatandaşımız anladı” açıklamalarında bulundu.

‘ALTILI MASA DAĞILMAZ’

Altılı masa ile ilgili ‘Dağılıyor’ söylemlerini değerlendiren CHP’li Yücel, ‘Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ile ilgili süreç gerginliğe sebep olacak mı?’ sorusuna da yanıt verdi. Yücel, şöyle konuştu: “Altılı masada ciddi bir problem yaşanmaz. Altılı masa bir fedakarlık masasıdır. Yirmi yıldır ülkeyi yöneten siyaset anlayışına son vermek ve ülkeyi refaha çıkarmak için kurulmuş bir masadır. Elbette birtakım konularda görüş ayrılıkları olur. Neticede 6 farklı gelenekten gelen 6 siyasi parti… Ama bu 6 farklı siyasi partinin bir araya gelmesi, liderlerinin belli noktalarda mutabakat sağlaması ve belli periyotlarda bir araya gelerek ülkenin sorunları ve bu süreci nasıl yönetecekleri ile ilgili istişare etmeleri bir taraftan fedakarlığı, bir taraftan da ülkenin buna ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Demokrasi bir istişare kültürü gerektirir, bir uzlaşı rejimidir. Ülkemiz yıllardır bu istişaren, uzlaşıdan, ortak akıldan o kadar uzaklaşmıştır ki, bu 6 siyasi parti bir araya gelerek bu düzeni değiştirmek için çaba gösteriyorlar. Farklı görüşler olabilir ama bunların hiçbiri masanın dağılmasına neden olmaz. Çünkü o masada oturan her bir lider sorumluluğunun farkında, fedakarca ve sağduyuyla hareket eden, ülkemizin, devletimizin ve milletimizin geleceğini önceleyen bir tavırla bu süreci yönetiyorlar. O yüzden bu konuda sorun yaşanmaz.”

‘DOĞAL LİDER KILIÇDAROĞLU’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı hakkındaki soruyu da yanıtlayan Yücel, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili ‘adaydır’ demek de yanlıştır, ‘aday değildir’ demek de yanlıştır. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı o masadan çıkacak. Bu konuda bir uzlaşı oluşur ve aday o şekilde topluma ve kamuoyuna deklare edilir. Diğer taraftan bakarsak; biz bugün 20 yıldır ülkeyi yöneten, açlığa ve sefalete mahkum eden AKP iktidarının değişmesinden ve değişebileceğinden somut bir şekilde bahsedebiliyorsak, bunun bir sebebi ve mimarı vardır. 2018 seçimlerinden kurulan bir Millet İttifakı var. İYİ Parti’nin seçime girmesi tartışmalıyken ve İYİ Parti’yi seçime sokmama gibi bir senaryo ve hazırlık varken Genel Başkanımızın atmış olduğu adımla bizim 15 milletvekilimiz İYİ Parti’ye geçmiştir ve o dönemde tıkanan süreç açılmıştır ve İYİ Parti TBMM’ye girmiştir. Bu, Türk siyaset ve demokrasi tarihi adına önemli bir mihenk taşıdır. Sonrasında 6’lı masanın kurulması, 6 siyasi partinin bir araya gelerek güçlendirilmiş parlamenter sistem ve belli birçok noktada uzlaşı sağlamaları… Yine yerel seçimlerde İstanbul’da, Ankara’da ve birçok şehirde doğru isimlerin aday gösterilmesiyle CHP ve Millet İttifakı birçok yerde seçimi kazanmıştır. Bu başarılarla, biz bugün 20 yıllık AKP iktidarının sona ereceği günü somut bir şekilde konuşabiliyoruz. Altılı masada liderler hepsi eşittir ama hukukta bir terim vardır, Latince adıyla; Primus inter pares… Eşitler arasında birinci demek… Bu sürecin doğal lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Eşitler arasında birincidir, ana muhalefet partisinin lideridir, Millet İttifakı’nın ve 6’lı masanın kurulmasında öncülük etmiştir. Ama bu, hiçbir şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık dayatmasının içine gireceği ya da ‘Ben adayım’ diyeceği anlamına asla gelmez. Ülkemizin, devletimizin ve milletimizin geleceği her şeyin üzerindedir. Aday, 6’lı masada 6 siyasi parti liderinin mutabakatıyla belirlenir” ifadelerini kullandı.

‘KAZANAMAYACAK ADAYLA KİMSE YOLA ÇIKMAZ’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayına ilişkin, “Kazanacak aday olmalı” şeklindeki açıklamasını da değerlendiren Yücel, “Meral Hanım’ın kendi yorumudur. Kazanamayacak bir adayla CHP de yola çıkmaz, biz de yola çıkmayız. Bu siyasetin tabiatına aykırıdır. Belki belli kesimlere bir mesaj vermek istemiş olabilir bilemiyorum ama hiçbir siyasi parti yola çıkmaz, başta CHP çıkmaz” dedi.

‘TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI POZİTİF’

Toplumun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bakış açısı hakkında da konuşan Yücel, “Özellikle 2018 seçimlerinde kurulan Millet ittifakı ve sonrasında yerel seçimlerdeki başarı, sonraki süreçte Türkiye’nin her yerinde Genel Başkanımız ve genel merkez yöneticilerimizin çok daha fazla sahada olması… Biz toplumun bakış açısını ölçüyoruz. Genel Başkanımızın bu süreci çok doğru yönettiği ve tamamen vatanına ve milletine faydalı olmak için bir çaba içerisinde olduğunu, temas kurduğumuz herkes söylüyor. Geçenlerde saha çalışmamızda, daha önce MHP’de siyaset yapmış olan genç bir arkadaşla tanıştık; Genel Başkanımızı çok beğendiğini, çok doğru işler yaptığını, iktidar partisi tarafından Genel Başkanımıza yönelik yapılan saldırıları büyük bir üzüntüyle karşıladığını ifade etti ve Kemal Bey aday olursa tereddütsüz bir şekilde ailesiyle oy vereceğini söyledi. Geçmişte farklı siyasi partilerde siyaset yapan arkadaşlarımız var, hepsinde hem CHP hem de Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili çok net bir pozitif bakış açısı var. Bu, seçimlere kadar daha da artacak. Bana göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun en önemli özelliklerinden biridir, mütevazı ve egolarına bir kenara bırakmış bir lider, ülkenin ve halkın menfaati için bir sürede liderlik yapıyor. Ana muhalefet partisini yerel seçimlerde çok büyük bir başarıyla ulaştırmış bir lider… Ancak zamanı geldiğinde 6 lider konuşur, tartışır, seçimi kazanacak en doğru isim ve seçimi kazandıktan sonra bu ucube başkanlık sistemine son verip parlamenter sisteme geri dönüşün önünü açabilecek bir adayı birlikte belirlerler. Ama şunu da net bir şekilde ifade edeyim; bizim gönlümüzden Kemal Kılıçdaroğlu geçer. Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda en güvenilir, parlamenter sisteme dönüşle ilgili en somut adımları atabilecek belki de tek liderdir” açıklamalarında bulundu.

‘AMACINA ULAŞTI DİYEBİLİRİM’

CHP’nin Seferihisar’da gerçekleştirdiği milletvekili kampında dile getirdiği CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Şunu bilmek zorundayım; siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum’ şeklindeki çıkışını da değerlendiren Yücel, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu söylemleri amacına ulaştı. Buradan her siyasetçi, parti içinden ya da dışından, herkes istediği mesajı almıştır, istediği şekilde yorumlayabilir. Ama amacına ulaştığını söyleyebilirim. Zaman zaman, bireysel birtakım açıklamalar yapan arkadaşlarımız olabiliyor, hatta bazen ‘Herkes her şeyi konuşur, neden uyarılıyor’ şeklinde eleştiriler oluyor ama bir siyasi partide söylem birliği olması gerekiyor. Biz 6’lı masada ne konuşuldu ne tartışıldı, detayını bilemeyiz. Diğer siyasi partilerin örgütleri de bunu bilemez. Yani benim il başkanı olarak ya da bir milletvekilimizin 6’lı masayla ilgili ya da cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili her konuda açıklama yapması doğru bir şey değil. Yakın zamanda bu tür açıklamalar oldu. Bunlarla ilgili bir uyarıdır, bir mesajdır. Herkes istediği şekilde algılayabilir ama Sayın Kılıçdaroğlu bu sürecin doğal lideridir, dolayısıyla zaman zaman da bu tür çıkışlar yapması da doğaldır” diye konuştu.

HDP TARTIŞMALARI İÇİN NE DEDİ?

‘CHP’nin HDP’ye ya da HDP’ye oy veren seçmene yönelik bir tereddüdü mü var?’ ve ‘HDP ile ilgili söylemler olduğunda 6’lı masadan uzaklaşanlar mı olacak?’ sorularına da cevap veren Yücel’in açıklamaları şöyle: “Her şeyden önce HDP, TBMM’de temsil edilen bir siyasi parti… O yüzden HDP üzerinden süreci terörize etmeye yönelik yapılan, hedef göstermeleri ve ayrıştırma çabalarını, ciddiye bile almaya değmez diye düşünüyorum. HDP, 6’lı masada olan bir siyasi parti değil, diğer partilerle yeni bir ittifak kuruldu. Ama bu ittifak da şu anda bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarı değiştirmek ve bu ülkenin sorunlarını çözmek üzerine kurulmuş bir ittifak… Öyle ifade ediyorlar. Dolayısıyla, ‘HDP neden yok, HDP olursa biz kalkarız’ bu tartışmaları sürdürmenin kimseye faydası yok. İktidar partisi zaten buradan bir siyaset üretmeye çalışıyor. Ama HDP ile Kürt seçmeni de tamamen bir görmemek lazım, kimsenin bir siyasi partiyle, üyeleri dışında organik bir bağı yok. Kürt seçmen HDP’yi de CHP’yi de başka bir siyasi partiyi de tercih edebilir. Dolayısıyla bunun üzerinden siyaset geliştirmenin kimseye bir faydası yok. HDP’yi, CHP’yi, İYİ Parti’yi terörize et, muhalefeti terörize et, basını terörize et… AK Parti’nin sığınabileceği tek yöntem bu, sadece bunu yapıyorlar. Yoksa ülkenin sorunlarına çözmek gibi ne bir becerileri var ne de böyle bir niyetleri var.”

VEKİLLİK ADAYLIĞI SORUSUNA YANIT

Seçim takvimi açıklandığında il başkanlığı görevinden istifa edip milletvekili adayı olacağına ilişkin iddialar ve söylemler hakkındaki soruyu da yanıtlayan Yücel, “Ben buna kafa yormuyorum. Çünkü bir insanın kendisiyle ilgili bir gelecek planlaması yapması, kendisiyle ilgili birtakım hazırlık içerisinde bulunması, hatta bunu düşünmesi bile bence yapılan o göreve haksızlık… Seçim takvimi açıklandığında böyle bir konu gündeme gelirse, bunu ancak o zaman düşünürüz, değerlendiririz. Ve ben siyaset anlayışı olarak bir göreve talip olmayı, talep açmayı doğru bulmam. Bu benim her şeyden önce kişiliğime ve fıtratıma ters… Ben şu anda CHP İzmir İl Başkanıyım. Yakın zamanda bir seçime gidiyoruz, bu süreçte İzmir’den bu mücadeleye güçlü bir destek vermemiz gerekiyor. Örgütlerimizin sahada olması, doğru çalışmalar yapması, yerel yönetimlerimizin halkın ihtiyacı olan hizmetleri halka oluşturması konularına odaklanmış durumdayım. Yakıştıran yakıştırır ama ben bunu bugünden konuşmayı doğru bulmuyorum. Zamanı geldiğinde değerlendiririz” ifadelerini kullandı. ‘Yücel, ‘İstifa edip milletvekili adayı olmanız halinde il başkanlığı görevi için partide kriz yaşanır mı?’ sorusu üzerine ise şu açıklamalarda bulundu: “Asla. Neden kriz olsun? Deniz Yücel, yeri doldurulamaz biri mi? Deniz Yücel’in yerini dolduracak yüzlerce insan vardır İzmir Örgütünde… Tüzüğümüzde bu işlerin nasıl olacağı hüküm altındadır. Eğer öyle bir süreç yaşarsak hiçbir sorun olmaz.”

Editör: Haber Merkezi