DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda, sosyal medyaya yönelik kapsamlı bir hukuki düzenlemenin yolda olduğunu belirtmiş, “"Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklama pek çok itiraza sebep olmuş, twitterda #sosyalmedyamadokunma tagı ülke gündemine girmişti. Bugün ise sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülerek kabul edildi.

CHP İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Murat Bakan ve Atila Sertel, sosyal medya düzenlemesine yönelik İz Gazete’ye özel açıklamalarda bulundu.

‘BU ÇİFTE STANDART, ADALET HERKES İÇİN OLMALI’

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise bu düzenlemeye yönelik, “AKP, sosyal medyada gençlerden aldığı tepki sonrası bir cezalandırma yöntemi seçmek, tıpkı Kuzey Kore’de, Çin’de olduğu gibi bazı mecraları yasaklamak istiyor. Türkiye dünya ölçeğinde sosyal medya kullanımında oldukça aktif, bunu yapması büyük tepki alır. Tabii ki biz de sosyal medyada kimsenin kimseye küfür etmesini istemiyoruz. Ama kendilerine yapılan hakaret söz konusu olduğu zaman avukatlar, hakimler hemen devreye girerken, CHP’lilere, muhalife küfür edildiği zaman alkış tutuluyor. Bu çifte standart. Adalet herkes için olmalı” dedi.

CHP’li Sertel ayrıca, “AKP, özgürlükleri kendi için talep edip, başkası için hapishane yolu gösteren bir kafa yapısına sahip. Onların özgürlük düşünceleri olmadı, olamaz. Ama biz, insanların hak ve özgürlüklerini sonuna kadar savunacağız” diye konuştu.

‘BU MEVZUAT KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKMAK DEMEK’

Geçtiğimiz günlerde AKP Grup Başkanı Özlem Zengin sosyal medya için kanun teklifine ilişkin açıklama yaparken, "Belki de Türkiye'nin de öncülük edeceği çalışma, uluslararası hukuk anlamında yerleşik bir içtihadın, mevzuatın oluşmasına öncülük edecek." ifadelerini kullanmıştı.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise bu açıklamaya yönelik, dijitalleşen dünyada sosyal medya platformlarının ticaret merkezi gibi çalıştıklarını aktarırken, “Sosyal medya düzenlemesi ticari hayata da müdahale etmek demek. Bu platformlara gelecek bir erişim engeli sadece insanların doğru bilgiye erişim, düşünce özgürlüğü gibi haklarına değil, insanların ticari faaliyetlerine de darbe vuracaktır. Böyle bir mevzuat kendi ayağına kurşun sıkmak olacaktır ki bununda uluslararası hukuk anlamında bir içtihat olması ya da başka bir ülkeye örnek teşkil etmesi bir hayalden, ütopyadan öteye gidemez” dedi.

"18 YILDA BAHSETMEDİKLERİ TEK ŞEY ‘KADIN CİNAYETLERİNİ NASIL DURDURUZ’ OLDU”

Sevda Erdan Kılıç, AKP iktidarı boyunca kadının her fırsatta ikinci plana atılmak istendiği ifade ederek, “Yeri geldi, işsizliğin yüksek olmasının kadınların çalışmasıyla ilgili olduğunu söylediler, yeri geldi kadının kaç çocuk doğurması, ne giymesi gerektiği, nasıl gülmesi gerektiğiyle ilgili birçok kez görüş beyan ettiler. Bu geçen 18 yıl boyunca bahsetmedikleri tek şey ‘Kadın cinayetlerini nasıl durdururuz’ oldu. Şimdi ise sosyal medya düzenlemesiyle başka çare bulmuş, kadın cinayeti içeriklerini yeni gelecek sosyal medya düzenlemesiyle kaldırır kimse görmeden, örgütlü sesler yükselmeden siler gideriz demişler” dedi.

‘AMAÇ KADIN CİNAYETLERİ OLDUĞUNDA TEPKİ YÜKSELMEDEN DOLAŞIMI ENGELLEMEK’

Kılıç, “Sosyal medya düzenlemesi o kadar geniş hareket alanı sağlıyor ki istemedikleri hiçbir içeriğe erişemeyeceğiz. Kadın cinayeti, kadına yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuğa cinsel istismar, rüşvet, doğa katliamları, basın sansürü ve birçok bilgi sosyal medya platformları sayesinde hızlı yayılarak insanlara ulaşıyor. Amaç bu dolaşıma ket vurarak, örneğin kadın cinayeti olduğunda tepkiler yükselmeden dolaşımı engellemek olacaktır” dedi.

'ERİYEN VARLIKLARINI KORUMAKLA MEŞGULLER'

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise, "Bir iktidarın siyasette yöneldiği öncelikler ve tercihler ülkeye ve vatandaşlara verdiği değerle doğru orantılıdır, eğer şahıs tercihleri ve parti çıkarları öncelikliyse orada ülke ve vatandaşın menfaatinin olduğu söylenemez.  Yaşadığımız süreç bunun somut bir örneğidir. İktidar ve ortağı ülkenin gerçek sorunlarının çözülmesi yerine ülkeyi baskılayan, özgür tartışma ortamını kontrol altına almayı amaçlayan kanunlar için TBMM’yi çalıştırarak anketlerin de gösterdiği üzere eriyen varlıklarını korumakla meşgul. Büyük kaynak sağladıkları havuz medyasının milletin üzerinde etkisi olmadığını görünce, çareyi ülke sorunlarının özgür ve tarafsız şekilde tartışıldığı medya kuruluşlarına ve sosyal medyaya baskı uygulamakta buldular. Bu yasayı getirerek bir yandan oto sansürü pekiştirip, insanları sosyal medya araçlarından yoksun bırakırken bir yandan da iktidar destekli havuz medyasıyla vatandaşlarımızı kendi propaganda etkileri altına almaya çalışacaklar" dedi.

'KOMİSYONDA İKTİDAR PARTİSİNİN ÜYELERİ DAHİ YOKTU'

TBMM Adalet Komisyonu`nda gerçekleştirilen sosyal medya sansürü hakkındaki kanun teklifinin görüşmelerine katıldığını ifade eden Bakan, "Komisyonda teklifin sahibi olan iktidar ve ortağının sıraları boştu, komisyon üyeleri dahi yoktu. Oylamada iktidar ve ortağı partiye mensup birçok milletvekilinin açıp okumadıkları, komisyon görüşmelerini dahi takip etmedikleri bir teklife onay vereceklerini görüyoruz. Tartışılmadan, kendi yasakçı zihinleriyle ülkenin sosyal medyasına ve dünya internetine kurallar getirmeye çalışmalarını anlamlı bulmak mümkün değil. Mevcut durumda özgürlük, demokratikleşme ve AKP kelimelerini aynı cümlede kullanmak bile mümkün değildir. AKP sözcülerinin şirin göstermeye çalıştığı sansür teklifinin sunulan gerekçesiyle ulaşılmak istenen amaç birbirinden çok farklıdır. Şöyle anlatalım, “düşünün ki beş şeritli yolu tek şeride düşürüyorsunuz, pratikte yolu kapatmıyorsunuz ama geçişi kısıtlıyorsunuz, bant genişliği daraltılmasıyla sosyal medyada da benzer süreç yaşanacak,  “Makul kullanıcı” olmadığınız sürece kullanma imkanı kalmayacaktır. Bu düzenlemeyi, sosyal medya ortamlarında sansür, denetim ve gözetimi artıracak, bir “sindirme politikası” olarak değerlendirmek gerekir. Sosyal medyayı “havuz” sosyal medyasına çevirmeyi hedefleyen,  halkın haber alma hakkının engelleneceği, temel hak ve özgürlüklerin olumsuz etkileneceği bu düzenlemeye onay vermemiz mümkün değildir" dedi.

'ÜLKENİN BOYNUNA BİR İLMEK DAHA ATILMAMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel'in, “Sosyal medya düzenlemesi yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız" ifadelerini değerlendiren Bakan, "Vatandaşlarımızın özgürlüklerini ve haklarını savunma mücadelemiz devam ediyor, sürdürdüğümüz adalet mücadelesi siyaset ve partiler üstü bir mücadeledir. Halkın haber alma hakkını engelleyecek olan, temel hak ve özgürlüklere aykırı olan sansür yasasının Meclis`ten geçmemesi için mücadele vereceğiz, ülkemizin boynuna bir ilmek daha atılmaması için mücadele vereceğiz, Meclis aritmetiği nedeniyle geçmesi durumunda Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Anti-demokratik bir yasaya karşı demokratik yollardan mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi