CHP İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mahir Polat, “İktidarın pişkin, kayırmacı, çıkarcı zihniyeti her yerde. Siyasi müdahalelerle şekil vermeye çalıştıkları her alanda olduğu gibi futbol camiası da büyük bir çürümenin, şaibenin içinde. Bu seneye mahsus olmak üzere tüm liglerde küme düşmenin kaldırılması lazım, aksi durum vicdanları yaralar” diye konuştu.

İÇLER ACISI

Polat, “Futbol, tüm dünyada en çok ilgi gören, en çok sevilen, takip edilen spor dalı. Ülkemizde de futbola olan ilgi herkesin malumu. Endüstrileşse de biz taraftarların gönlünde futbol hala çok romantik bir oyun. İktidar acımadan, utanmadan her alanda olduğu gibi gönlümüzü kırıyor. Tek adam rejimi sayesinde maalesef ülkede özerk bir yapı, bir kurum kalmadı. İktidarın pişkin, kayırmacı, çıkarcı zihniyeti her yerde. Siyasi müdahalelerle şekil vermeye çalıştıkları her alanda olduğu gibi futbol camiası da büyük bir çürümenin, şaibenin içinde. Futbol Federasyonu Yönetimi ve Kurulları aslında seçimle gelmedi, atandılar. Tüm kurullar iktidara yakın kişilerden oluşturuldu, başkan koltuğuna da 5’li çete mensubu bir müteahhit oturtuldu. Gelinen nokta içler acısı. Basına yansıdığı kadarıyla Tahkim kararlarından hakem atamalarına, hakemlerin bahis oynadıklarına, lige müdahale etmeye çalıştıklarına kadar çok vahim iddialar var. Bazı hakemler gerekçesi açıklanmadan görevden uzaklaştırıldılar, sonra görevlerine iade edildiler. Mesela Altay’ın maçına hiçbir klasmanda yer almayan yani hakemlik vasfı bulunmayan kişilerin hakem olarak atanmış olması karşısında ligin tescil edilmesi mümkün gelmiyor bana. İddialara ilişkin olarak kamuoyuna açıklama yapması, şaibeleri ortadan kaldırması gereken Futbol Federasyonu Başkanı bile koltuğu bırakıp kaçıp gitti” dedi.

DÜŞEN TAKIMLARA YAZIK, CAMİALARINA AYIP OLACAK

Böyle bir atmosferde maç sonuçlarına güvenmenin mümkün olmadığını belirten Polat, “Futbol keyfimizi bile elimizden aldılar. Bu düzen kentimin, İzmir’in asırlık iki çınarını da tehdit ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kulüp defterine ‘Altay Spor Kulübü’nde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir’ notunu düştüğü Altay ile üzerinden zaman geçmesine rağmen Avrupa’da bıraktığı iz bugün bile saygı gören Göztepe. Birisi 1914’te diğeri 1925’te kurulan iki efsane kulübümüzün de mazisi başarılarla, müzeleri kupalarla dolu. Değerleri, yetiştirdikleri insanlar hepimize örnek. Çok büyük camialar, bunlar. İsyan Marşı’nda dile getirildiği gibi ‘ıssız, kuytu köşelerden’ dönerler ama bu adaletsiz, bu çürümüş düzenden olumsuz etkilenmelerine benim gönlüm razı değil. Biliyorum ki milyonlarca taraftar da benimle aynı şeyleri hissediyor. Bu durum diğer güzide kulüpler için de geçerli. Böyle bir ortamda ligi tescil etmek, tüm liglerde takımların küme düşmesine karar vermek vicdanları yaralar. Birincilerin şampiyonlukları teslim edilmeli elbette ödüllendirilmeliler ancak hangi ligden olursa olsun bu ortamda düşen takımlara yazık, camialarına ayıp olacak” diye sözlerini tamamladı.  

Editör: Haber Merkezi