Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Av. Kılıç, 20 Kasım 1863 yılında Mithat Paşa tarafından kurulan, Türkiye’nin üç kamu bankasından biri olan, yurt içinde 1738, yurtdışında ise 23 şubesi olan Ziraat Bankası’nın, Türkiye ve ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunun herkes tarafından bilindiğini belirtti.

VATANDAŞA DEĞİL YANDAŞA!   

Kurulduğu tarihten beri üretici, çiftçi, esnaf, işçi, memur, emekli; kısaca toplumun tüm kesimleri için kredi olanakları sağlayan Ziraat Bankasının AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren, özellikle de son yıllarda “vatandaş” için değil “yandaş” için imkanlarını ve olanaklarını seferber ettiğini ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “Ziraat Bankası, artık borcu olan vatandaşa değil, AKP’ye yakın olup da borçlu olan kim varsa onlara finansal kaynak sağlamaktadır. Üstelik de bunu bankayı zarara uğratarak yapmaktadır. Bunu da yıl sonundaki görev zararlarından görebilmekteyiz.” dedi.

    CHP’li Kılıç, bankanın; son dönemde yanlış uygulanan politikalar sonucu zararda olan ve borçları 10 milyar liraya ulaşan spor kulüplerinin borçlarını üstlendiğini, Demirören Grubu’na medya grubu satın alması için kredi desteği sağladığını, AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan’ın eşi Fatih Erdoğan’ın borçlarına karşılık Next Level AVM’yi aldığını bildirdi.

GÖREV ZARARI 3 MİLYAR

Son olarak Ziraat Bankası’nın zararda olan Simit Sarayı’nı kurtarma operasyonu yaptığını, Ziraat Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı’nın Simit Sarayı'nın yüzde 51 hissesini devralmak için Rekabet Kurulu'na başvuru yaptığını, ancak Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “bunu tasvip etmediğini” açıklamasının ardından başvuruyu geri çektiğini belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, “Bence Ziraat Bankası milyonlarca lira para harcayıp reklam filmleri hazırlatacağına, Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın rol aldığı, ‘nerede zarar eden yandaş varsa Ziraat orada’ sloganıyla bir reklam filmi hazırlatıp yayınlatsa daha iyi olur. Böylece para harcamadan bankanın reklamı yapılmış olur. Ne de olsa banka zarar ediyor.” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Ziraat Bankası'nın görev zararının 2019 yılı bitmeden rekor kırdığını, 3 Milyar Liraya dayandığını ifade etti.

Bankanın 11 aylık görev zararının toplamda 2.9 Milyar Türk Lirası olduğunu, hatta kasım ayının bankanın bilançosuna 2019’un en fazla görev zararı tutarının yansıdığı ay olduğunu belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, “Ziraat Bankası’nın bu yılın ilk ayında 309 milyon lira olan görev zararı yıl boyunca 155 milyon lira ile 274 milyon lira arasında değişti. Ekim ayında 391,4 milyon liraya çıkan tutar, kasım ayında da 2019’un en yüksek rakamını gördü. Kasım ayındaki 455,1 milyon liralık görev zararı ile 11 ayın toplamı 2 milyar 983 milyon liraya ulaştı.” dedi.

CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şu hususları belirtti:

“Spor kulüplerinin borçlarını yeniden yapılandıran, seçim öncesi yurttaşlara zararına düşük faizli konut kredisi veren, kredi kartı borçlarının faizlerini zarar olduğunu bile bile piyasadan daha düşük belirleyen Ziraat Bankası bununla da kalmadı. Demirören Grubu, Doğan Medya Grubu’nu devralmak için ödediği 916 milyon doların 675 milyon dolarını 2 yıl geri ödemesiz ve 10 yıl vadeyle Ziraat Bankası’ndan kredi olarak aldı. 2013 yılında Erdoğan’ın açılışını yaptığı Ankara’daki Next Level Alışveriş Merkezi’ni de borçlarına karşılık devraldı. Böylece AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan’ın eşi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın doğduğu Rize Güneysulu olan Fatih Erdoğan, bu yolla borçlarından kurtarıldı.”

“GÖREV ZARARINDA ARTIŞ YÜZDE 2200”

    CHP’li Av. Kılıç, Ziraat Bankası’nın Hükümetin verdiği çeşitli görevler nedeniyle bütçede “görev zararı” olarak tanımlanan ancak uzun yıllardır bunun ötesinde üstlendiği görevlerden kaynaklanan tutarların 14 yılda 23 kat arttığını, 2006 yılında 130 milyon lira olan görev zararının 2019 yılı bitmeden yüzde 2200’lük artışla 2.9 milyar liraya ulaştığını vurguladı.

      Av. Sevda Erdan Kılıç, geçen yıl 2.3 milyar TL görev zararı açıklayan ve Hazine’ye temettü aktarmayan Ziraat Bankası’nın 2019 yılı sonu görev zararının 3 Milyar Liranın üzerine çıkmasının beklendiğini bildirdi.

     CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, şunları kaydetti:

     “Tank Palet Fabrikasını 50 Milyon Dolar bulamadığı için Katarlılara satan ancak Cumhurbaşkanlığı’na 80 Milyon Liraya zırhlı araçlar alan iktidarın, Ziraat Bankası eliyle 500 Milyon Dolar borcu olduğu belirtilen Simit Sarayı’nın yüzde 51 hissesini alma girişiminde bulunmasına şaşırmamak lazım. Nerede zor durumda ‘muhtaç’ olan büyük yandaş şirket, fabrika, hastane, kuruluş ve ‘simit sarayı’ gibi saraylar var; AKP iktidarı hemen oraya hızır gibi yetişiyor ve onları ‘muhtaçlıktan’ kurtarıyor. Ama nerede gerçekten muhtaç durumda olan vatandaş var, oradan kaçıyor, onun yanında yer almıyor.

     Bugün bir devlet bankasına gidin, 8-10 bin liralık kredi kullanmak istediğinizi söyleyin, size kredi vermemek için onlarca engel çıkartırlar, o belgeyi isterler, bu belgeyi isterler, ihtiyacı olan vatandaşımız kredi alamasın diye. Üstelik siz her türlü teminatı gösterdiğiniz halde. Ama ne zamanki ‘yandaş’ bir vatandaş veya şirket kamu bankalarının herhangi birinden milyon liralık kredi kullanmak istesin, bütün kapılar ona sonuna kadar açılır. O kişiden kredi karşılığı hiçbir belge veya teminat da istenmez. Yeter ki o ‘yandaş’ vatandaşın işi görülsün. Bu noktada o kamu bankası zarar mı eder, verdiği krediyi gelir alabilir mi? Bu hiç düşünülmez ve önemli değildir. Burada tek amaç vardır; ‘yandaş’ vatandaşı ya da şirketi kurtarmak, gerisi teferruattır.”

‘YANDAŞLARI KURTARMA SEVDANIZDAN VAZGEÇİN’

     Ziraat Bankası'nın son olarak Dünya Göz Hastanesi'nin 200 milyon dolarlık kredi borcunu temizleyip karşılığında hisse satın alacağı haberlerinin kamuoyuna yansıdığını belirten Av. Kılıç, “Bu uygulama nereye kadar gidecek acaba, çok merak ediyorum. Bankaların bilançolarında artık Türk Lirası yerine binalar mı göreceğiz? Her batan, iflas eden, zarara uğrayan yandaş şirketi kamu bankaları mı kurtaracak? Peki sonunda kamu bankaları batarsa onu kim kurtaracak? Kamu bankaları hep yıl sonunda görev zararı yazıyor. Bu görev zararını kim karşılıyor? Hazine karşılıyor; yani devlet karşılıyor, yani vatandaş karşılıyor, yani biz karşılıyoruz. Peki Hazine batarsa, devlet batarsa onu kim kurtaracak? İşte onu kurtaracak kimse olmayacak. Bu nedenle iş bu aşamaya kadar gelmeden, bu kamu bankaları aracılığıyla yandaşların şirketlerini kurtarma sevdanızdan vazgeçin. Çünkü, bu ülke, bu devlet hepimizin sadece AKP’nin, iktidarın, onların yandaşlarının değil. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, milletvekilleri olarak ülkemizin ekonomik olarak kalkınması, tekrar atağa kalkması için verdiğimiz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Editör: Haber Merkezi