Gizem TABAN/İZGAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi tarafından Türkiye’nin birçok farklı ilinde ‘İktidar için Eğitim Toplantıları’ başlığı altında düzenlenmesi planlanan eğitim çalıştaylarının ilki İzmir’de gerçekleşti. Aydın, Uşak, Manisa, Balıkesir, Afyonkarahisar, Çanakkale, Kütahya’dan parti eğitmenleri, sendika temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen eğitim çalıştayı CHP İzmir İl Başkanlığı’nın ev sahipliğinde yapıldı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapılan çalıştayda; CHP Ankara Milletvekili ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Yıldırım Kaya, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ve Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Yıldız, konuşmacı olarak yer aldı. CHP’li Yıldırım Kaya, programda yaptığı konuşmada AKP iktidarını ve Milli Eğitim Bakanı (MEB) Mahmut Özer’i hedef aldı.

Program konuşan CHP Ankara Milletvekili ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Yıldırım Kaya, AKP iktidarını hedef aldı. CHP’li Kaya’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘EĞİTİM DEVRİMLERİNİN YAŞAMASI GEREKİYOR’

Çanakkale Geçilmez diyenlerin, Afyonkarahisar’da Kocetepe’de haykıran Mustafa Kemal Atatürk’ün ve 9 Eylül'de kurtuluşu ve kuruluşa imza atan İzmir’in merkez seçildiği yerdeyiz. Biz diyoruz ki; Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenler Cumhuriyet devrimlerini bir bir yıkmak istiyorlar. Eğitim değerlerini yok etmek istiyorlar. Biz de diyoruz ki; Cumhuriyeti kuranlar, bu ülkeyi kurtaranlar, İzmir'de şanlı bayrağımızı dalgalandırdılar. Gazeteci Hasan Tahsin ilk kurşunu attığında Cumhuriyet için, demokrasi için, Türkiye'nin bağımsızlığı için bir adım attı. İşte biz bu adımı asla unutmadık, unutmayacağız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giderken Cumhuriyeti yaşatmak için demokrasi devrimine ihtiyacımız var. Bunun için de eğitim devrimlerinin yaşaması gerekiyor. 

İZMİR’DEN SESLENİYORUZ: SÖZÜMÜZ VAR

Saltanata son verdiğimiz 99 yıl geride kaldı. Bugün, saltanatı yeniden inşa etmek isteyen, hilafeti getirmek isteyenleri Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nda görevlendirerek bize bir mesaj verdiler. Diyorlar ki ‘biz hilafeti istiyoruz, tarikatlarla ülkeyi yöneteceğiz, Latin harflerine karşıyız’ diyorlar.  Biz de diyoruz ki; biz İzmir’den sesleniyoruz, kurtuluşun şehrinden sesleniyoruz, Cumhuriyeti kuranlara, devrimlerini gerçekleştirenlere sözümüz var. Cumhuriyet, ikinci yüzyılda da üçüncü, dördüncü, yüzyılda da yaşayacak, devrimlerine devrim katarak yaşayacak.  Siz Talim ve Terbiye Kurulu’na atadıklarınızla Milli Eğitim Şurası topluyorsunuz. Biz biliriz, devrimci eğitim şuralarını yapan gelenekten geliyoruz. 1968 yılında Türkiye'nin, eğitimin içine düşürüldüğü durum ne ise bugün de ondan farklı değil. O dönem Fakir Baykurt şöyle diyor; ‘Biz olanaksızlara rağmen dar zamanda devrimci eğitim şurasını topluyoruz. Biliyoruz ki salonumuz küçük. Ama eğitimin içine düşürüldüğü durum bir dakika dahi beklememize izin vermiyor. Cumhuriyeti yaşatmak için, demokrasiyi inşa etmek için, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimi hayata geçirmek için bu şurayı topluyoruz’ diyor. 

‘EŞİTSİZLİĞİ YARATAN AKP’NİN KENDİSİ’

Bugün 7 yıldır toplanmayan şura 1933 yılında 2287 sayılı yasa ile her 3 yılda milli eğitim şurası toplanır hükmüne rağmen 7 yıldır AKP şurayı toplamıyor. Bugün kafasına taş düştü de mi topluyor. Başlığı eğitimde fırsat eşitliği ama eğitimde fırsat eşitsizliğini yaratan sizin 20 yıllık zulüm iktidarınız değil mi? Kız çocuklarımızı eğitimden uzaklaştıran siz değil misiniz? Hilafeti savunanları Talim ve Terbiye Kurulu’na taşıyanlar siz değil misiniz? Bu eşitsizliği yaratan AKP iktidarının kendisidir. Bu eşitsizliği ortadan kaldıracak olan da halkın iktidarıdır. Halkın iktidarının kurulacağını herkes aklından çıkarmasın. Nasıl dün, bu ülkeyi emperyalizme karşı mücadele edip kurtarmış ve bağımsız Türkiye’yi inşa etmiş, Cumhuriyeti ilan etmişsek, bugün de içine düştüğü bu durumdan çıkaracak olan yine Cumhuriyetin evlatları biziz. İşte bunun için ‘İktidar için Eğitim Toplantıları’nı İzmir'de başlattık. 

‘ALTERNATİF TOPLANTI OLARAK DÜŞÜNMEDİK’

Yarın Fakir Baykurt'un memleketi Burdur'da olacağız. 6 Kasım'da, YÖK'ün kurulduğu tarihte Mersin'de olacağız. 7 Kasım'da da Diyarbakır'da olacağız. İktidar için eğitim toplantıları dedik. Çünkü biz artık iktidara yürüdüğümüzü kamuoyuna ilan ettik. Geliyor gelmekte olan dedik. 11 Kasım’da Karadeniz'e geçeceğiz. Daha sonra İstanbul'a geçeceğiz. Cumhuriyetin başkenti ve ilelebet olacak Ankara'da 21 Kasım'da bu toplantımızı yapacağız. ‘Benim de sözüm var, ben de eğitimde geleceğimi çaldırmak istemiyorum, umudumu dillendirmek için buradayım’ diyenlerin sözlerini özgürce söylediği ve söylediklerinin toplamından CHP’nin eğitim politikalarını güncellediği bir süreci yaşatacağız.  Biz bu toplantıları, eğitim şurasına alternatif toplantı olarak düşünmedik, bu toplantılarımız; iktidara gelmekte olan partimizin, Milli Eğitim Bakanlığına oturacak bakanımız ve kadrosunun önüne; somut olarak hangi görevleri nasıl yapacak, neleri hedefliyoruz bunları bir bir önüne koyacağız. Koltuğa oturduğunda neyle karşı karşıya olduğunu düşünmeyecek.

‘BAKAN, UTANMADAN SIKILMADAN…’

TBMM’de 2022 bütçesi konuşuluyor. 2 Kasım’da Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Bakan utanmadan sıkılmadan ‘tarikatlarla yapılan protokollere devam edeceğiz’ dedi. Talim Terbiye Kurulu’na atadığı Mustafa Gündüz denen kişi saltanatı savunan, ‘hilafeti getireceğim’ diyen kişi, bu Milli Eğitim Şurası’nın sekretarya görevinde yer alıyor. Bu ne demek? 1-3 Aralık'ta hilafeti savunan, tarikatlarla yol yürüyenler bir şura yapacak demek. Biz o şurayı tanımayacağız. O şura bu ülkenin eğitim sorunlarına çözüm üretmekten yoksundur. AKP’nin, Cumhur hükümetinin politikasına ihtiyacımız yoktur. Bunlar batmış bir gemidir. Bu gemiyi terk edenler olmaya başladı ama biz ülkenin batmasına, Cumhuriyet devrimlerinin yok edilmesine izin vermeyeceğiz.

Editör: Haber Merkezi