TUGAY CAN / İZ GAZETE - Cumhuriyet Halk Partisi Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu yaklaşan yerel seçim süreci, Konak, İzmir ve AKP’nin İzmir’de ki belediye başkanları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Gruşçu, AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Zeybekci için, Nihat Zeybekci İzmir’i algılayamayan ve İzmirliliğe ait olmayan bir anlayışla ortaya çıkmış ve ne yazık ki AKP Genel Başkanı’nın bozuk olan ağzının bir tezahürü olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Yerel seçim sürecine dair önemli söylemlerde de bulunan Gruşçu, kişiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden siyaset yapacaklarını kaydederek, “Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin hizmetlerinden memnun olan İzmirliler, bu memnuniyetlerini bir kez daha sandıkta göstereceklerdir.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin tamamı şu şekilde;

31 Mart tarihinde gerçekleşecek seçimler için artık gün sayılıyor. Siz bu kalan süreyi ve yerel seçim sürecini nasıl yorumluyorsunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de süreç çok büyük titizlik ile takip ediliyor. Genel başkanımız Kılıçdaroğlu ve kurmayları yoğun bir mesai halinde İzmir’in ve ilçeleri için çalışma gerçekleştiriyorlar. Gördüğüm ölçüde Genele Başkanımız, İzmir’de karşılık bulacak, halkta karşılık bulacak ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyunu her geçen dönem arttıracak bir aday için çok titizlikle ve hummalı bir şekilde çalışıyor. MYK üyelerimiz de çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Gördüğümüz şu ki Cumhuriyet Halk Partisi bu dönem İzmir’de her zamankinden çok daha büyük bir oy farkı ile iktidar olacak. Halkın iktidarı noktasında ‘Martın sonu bahar’ diyeceğiz ve martın çiçeklerini hep birlikte açtıracağız.

‘CHP YÖNETİMİNDEN MEMNUN OLAN İZMİRLİLER BUNU SANDIKTA GÖSTERECEKTİR’

AKP geçtiğimiz hafta sonu AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı aday tanıtım töreninde İzmir adaylarını açıkladı. AKP’nin Konak Belediye Başkan adayı Melek Eroğlu olarak belirlendi. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Ayrıca Konak'ın bu seçimlerde İzmir'e etkisi ne yönde olacaktır?

Hangi partinin hangi aday ile çıktığı değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin hangi ilkelerle hareket edeceğinin önemli olacağını düşünüyorum. Halk için de bu önemli. Biz halkımızdan aldığımız düşünceleri, halkımızın nabzını yoklayarak gerçekleştireceğiz. Çıkacak olan adayımızın çok büyük bir oy farkı ile kazanacağını biliyoruz. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimin galibini özellikle Konak’ta yaşayan vatandaşlarımız belirleyecek. Ancak şu konuda kaniyiz ki, bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin hizmetlerinden memnun olan İzmirliler, bu memnuniyetlerini bir kez daha sandıkta göstereceklerdir. İzmir’in yarısından çoğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş, Cumhuriyet Halk Partisi sevdalısı insanlardan oluşmaktadır. O nedenle biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve solun kalesi olarak İzmir’in bu yeni süreçte halka umut vadeden ve umudu hep birlikte yeşertebileceğini vadediyoruz. Şimdi yapmamız gereken aydınlık güçlü yeni nesiller yetiştiren istihdam sorunlarını ortadan kaldıran ve kent yoksulluğu konusunda önlemler alan ve ne yazık ki ülkemizin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullarda bölgesel gelir adaletsizliklerinin öncelikle azaltıldığı bir dönemi Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında yaşayacağız. Çünkü bugüne kadar AKP zulmü ve baskısı altında sosyo-ekonomik varlığını yitirmiş, kültürel ve sosyal anlamda insanımızın git gide sömürüldüğü bir ortamda ezilen yurttaşın hesabını sormak ve bugüne kadar yandaşlara verilenlerin faturasını halka kesen AKP’nin halk tarafından artık halk tarafından faturasının kesilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

‘KONAK’TA YAŞANAN OY ARTIŞI TÜM İZMİR’İ ETKİLER’

Ben Konak’ı 112 mahallesi ile sokak sokak biliyorum. O nedenle Konak’ın her sokağında, her mahallesinde yaşanmışlığı olan bir İlçe Başkanı olarak Güzelyalısı ile Gültepesi’ni, Alsancak’ı ile Kadifekale’sini, Basmane ile Eşrefpaşasını buluşturan bir anlayışla toplumsal bütünleştirme projesini gerçekleştirerek Konak’ta yeni bir süreci başlatacağımıza inanıyorum. Bu nedenle Konak kentin kalbi olarak İzmir’in anatomisinde kentin birçok ilçesine kan pompalayan bir ilçe olarak çok önemli bir noktada yer alıyor. Konak’ta kazanılacak ve yükseltilecek oylar ile birlikte biz Karabağlar’da, Bornova’da, Buca’da, Balçova hatta Narlıdere’de oy artışlarına neden olacağız. Çünkü bizim ana çeperlerimizin tamamı o ilçelere kan pompalamayı sağlıyor. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kazanılması ve bunun yüksek bir oy oranı ile yapılması Konak gibi hayati bir ilçeden geçiyor. Şu anda Konak; finansın, kültürün ve çeşitli medeniyetlerin hep başkenti olmuş şu anda bu başkent özelliğini de sürdüren ve gecesi 400 bin gündüzü ise 2 milyon nüfustan oluşan bir ilçe. Ticaret Merkezleri bu ilçede sanayi kuruluşları ve çeşitli ticari kuruluşlar bu ilçede yer alıyor. Aynı şekilde, tarihi misyonu ile tarihi Kemeraltı Çarşısı, bugün ekonomiye can veren bir bölgede yer alıyor. Agora Smyrnası, 16 bin kişilik Antik Roma Tiyatrosu ve Kadifekale ile turizmin kalbinin arttığı yer yine Konak. Tarihi asansör gibi kültürel bir yapı yine Konak’ta. Sahil şeridiyle, kordon boyu ile en güzel gün batımının izlendiği ilçe yine Konak. Konak’ta her yapıdan insan yaşıyor. Sivaslısı, Mardinlisi, Rizelisi, Konyalısı, Manisalısı ve İzmir’in yerleşmiş olan göçmeleri Konak’ta ikamet ediyor. Bu nedenle Konak’ın ayrı bir önemi var. Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediye seçimleri için değil, Konak ilçesinin.insan yapısıyla kentin canlı tutulması açısından da çok büyük bir önemi var.

‘TARİHİ YAPILARA VANDALCA UYGULAMALARDA BULUNAN AKP’Lİ BELEDİYELER DEĞİL, KENTİN TARİHİNE SAHİP ÇIKAN CHP ANLAYIŞI İLE…’

Konak 112 tarihi mahallesi olan ve 5 bin yıllık bir tarihi olan bir kent. Herodot bu kent için ‘Burada yaşayan insanlar kentlerini bizim bildiğimiz gökyüzünün altında en güzel iklimde kurmuştur’ demiştir. Victor Hugo bu kenti prenses olarak adlandırmıştır. Tıbbın babası Galenos bu sınırlar içerisinde tıp yeminini bu sınırılar içerisinde etmiştir. Agora, Kadifekale gibi Ören yerleri ile Tilkilik, Namazgah ve İkiçeşmelik gibi bölgelerdeki tarihi yapı bütün İzmir’i ve Anadolu’yu kucaklar hale geldi. Bakıldığında Damlacık Mahallesi’nde, İpekyolu’nun ve kervanların geçtiği bir bölge olarak dünyanın en önemli ekonomik noktası Roma İpekyolu da Damlacık Mahallesi’nden geçiyor. Aynı şekilde bu bölgede yıllar yılı iç liman olan Kemeraltı’nda Cenevizliler, Venedikliler ticaret noktası olarak burayı tercih etmişler ve burası hep bir liman kenti olmuş. Kemeraltı’nda bahsettiğimiz inanç özgürlüğü de karşımıza çıkıyor. Sinagoglarıyla, havralarıyla, kiliseleriyle ve camileriyle bir kemer şeklinde o bölgeyi inanç ve hoşgörünün simgesi haline getirmiş.

Baktığın zaman yine 16 bin kişilik Roma Antik Agora Tiyatrosu’nu ortaya çıkarıyoruz. Restorasyonu devam eden bu antik tiyatroda yüzyıllar sonra ilk defa bir oyunun oynanması heyecanını hep beraber taşıyoruz. Şu anda tarihi yapıların erozyona uğradığı ve vandalca yapılan uygulamalarla tarihin yüzünü değiştiren bir anlayışla AKP’li belediyelerin olduğu kentlerde karşı karşıyayız. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği çatısı altında, orijinaline uygun kentin siluetini de yansıtan en doğru restorasyon biçimini de yansıtıyoruz. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihe ve kentin belleğine bakış açısı hiçbir zaman şaşı bir anlayış olmamıştır.

‘KÜLTÜRPARK HALKIN NEFES ALMASINI SAĞLAYAN ÖENMLİ BİR NOKTA’

Aynı zamanda bu 16 bin kişilik antik Tiyatro ortaya çıktığı zaman, kent ekonomisi de çok hızlı bir şekilde büyüyecektir. Ahmed Adnan Saygun, Rakım Erkutlu, Damlacıklı Metin Oktay, Alsancaklı Gönül Yazar, Göztepeli Necati Cumalı, Namazgahlı Halit Ziya Uşaklıgil, Gültepeli Aydın Ertem, Güzelyalılı Latife Hanım Konak’ın her zaman gurur kaynağı olmuştur. Fransa’da ve dünyada nam salıncaya dek İzmir’e sevgilim diyen Dario Moreno Konak’ın her zaman gururu olmuştur. Atatürk Meydanı’ndan başlayarak bu bölgede çok önemli tarihi eserler ortaya çıkmıştır. 8 binden fazla ağacı ve 200 civarında bitkisi ile şehrin ciğerleri olan Kültürpark vardır ve bu Kültürpark, şu anda halkımızın nefes almasını sağlayan çok önemli bir noktadır.

‘ZEYBEKÇİ AHKAMI KESENLERİN DEĞİL…’

aslında Hasan Tahsin demektir, Konak Meydanı’nda Ali Rıza Akıncı demektir, doktor Behçet Uz’dur Konak. Çok uluslu bir imparatorluktan, çağdaş laik bir ulus devletine geçişin temelleri Konak’tan atılmıştır. Konaklıların üç kat- dört kat daha mutlu olacağı bir şehirde yaşayacaklarını önümüzdeki dönem yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında hissedecekler, ben buna inanıyorum. Bunu hissettirecek olanlar da yine bizler, örgütümüz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız ve belediye başkan adayımız ile birlikte güçlü bir meclis grubu ile bu gerçekleşecektir. Konak’ta da iktidarımızın gerçekliğini, barışı, huzuru ve mutluluğu, birlikte yaşamayı hakim kılarak bunu gerçekleştireceğiz. Karşımızda AKP’nin baskısı altında iyice merkezileşmiş olan ve yerel yönetimleri görmezden gelen bir anlayış var. Biz bu kentte köçeklerle dans edip, ‘zeybekçilik ahkamı’ kesenlerin değil, Çatalkaya gibi keskin yürekleri ile başları dik, göğsü mağrur efelerin ve bir diz vuruşu ile yedi düveli titreten zeybeklerin kenti olduğunu ve bu kentin Konak olduğunu her zaman vurguluyoruz. Şu anda yapmamız gereken bu baskının üstesinden gelmek. O nedenle AKP’nin belirlemiş olduğu adaya sesleniyorum, Siz önce bu kadim kentin ne kadar önemli olduğunu ve bu kentin tarihsel mirasının ne kadar güçlü olduğunu araştırın. Ondan sonraki süreç Cumhuriyet Halk Partisi’nin buranın vakur insanlarının ne kadar Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlı olduğunu ve sempatiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın teveccühünü sürdürdüklerini göreceksiniz.

‘BİZ GENÇLERE TECRÜBEMİZİ AKTARIYORUZ, ONLAR DA BİZE ENERJİLERİNİ’

Konak Gençlik Kolları ve Kadın Kollarının bu süreçteki çalışmaları ne yönde devam ediyor?

Gençlik kollarımız bizim medar-ı iftiharımız. Türkiye’de gerçekten çok özel bir gençlik hareketi başlattılar. Şu anda hem çalışan hem de üniversite okuyan gençlik kollarımızın yanında liselere de ulaşmayı başardık. Liselerde görev yapan lise komisyonumuz, gençlerin siyasette var olmalarını sağlayacak ve onların günü geldiğinde belirli konumda olmalarını sağlayacak bir çalışma içerisinde. Gençlik Kolları Başkanımız Orçun Altanhan ve yönetimi gençlere sahip çıkmaya ve onlara alan açmaya devam ediyor. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri çalışmalar ile gençlerin ufuklarını genişletmeye çabaladılar. Biz de onlara sahip çıkıyoruz. Çünkü biz siyaseti bireyler üzerinden yapmayı doğru görmüyoruz. İlkeler üzerinden yapılacak siyaset, bizden sonra gelecek arkadaşlarımızın genç olmasını sağlayabilmek adına. Şu ana kadar ülkemizde sıklıkla söylenen’ gençlerin önünü açalım’ , ‘gençlere yer verelim’ gibi hamasi sözler yerine söylemleri eyleme döküyoruz. Onların da iyi bürokratlar, iyi siyasiler, iş hayatında örnek insanlar, özel yaşamlarından ahlaklı ve dürüst insan olabilmeleri için çabalıyoruz. Biz birikimlerimizi onlara aktarıyoruz. Onlar da enerjilerini bize aktarıyorlar. Onların bir ağabeyi olan genç bir siyasetçi olarak onlara her daim sahip çıkıyorum ve sahip çıkmaya da devam edeceğim. Temennim bizden sonra onların gelmesini sağlayarak, gençlere daha fazla güven telkin edebileceğimiz ve siyasette yeni sözler söyleyebilecek genç oluşumu meydana gelmesidir.

Kadın kollarımız ise Kadın Kollar Başkanı Nurten Serhadbeyi önderliğinde çalışmalarını sürdürüyor. Her dönem olduğu gibi bu dönemde de her kesime kucak açan bir anlayışla hane hane, sokak sokak gezerek halkın nabzını tutmaya devam ediyor. Kadının siyasette çok daha fazla varlık sahibi olmasını sağlamak ve kadın-erkek eşitliğini önemine değinerek kadınların sosyal ve ekonomik yaşamda daha fazla yer almasına yönelik çalışmalar oldu. Kadınların toplumsal yaşamda daha fazla yer alabilecek olmasına yönelik çalışmalara devam ediyoruz. Kadın kollarımız sadece bunlarla yetinmeyip, kentin nabzını tutan ve kentteki kadınları ayağa kaldıran bir enerji yaratarak, bu kent için çalışmak isteyen, gönüllü insanların bir araya gelmesini sağlamaya çalışıyor. Şu anda yapılması gereken bizler toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında, kadın-erkek eşitliğine dayanan ve kadın hak savunuculuğu noktasında bir araya gelen ve siyasette de eşit katılım hakkını savunan bir siyaset yapıyoruz. Bu nedenle sayın Serhadbeyi’nin yönetiminde yapılan çalışmalar takdire şayandır.

‘16 YILDIR BU HALKA ZULÜM EDEN BİR KASIMPAŞALI OLARAK DEĞİL, EŞREFPAŞALI BİR KARDEŞİNİZ OLARAK SÖYLÜYORUM…’

AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’nin adı birçok skandalla gündeme geldi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

AKP’nin adayı bugüne kadar hiçbir zaman İzmir’i benimseyen, İzmir’i algılayan ve İzmirli hemşerilerimizin düşüncelerini yansıtabilecek insanlar olmamıştır. Bunun temel sebebi şudur. AKP ülkeyi tek adamın elinde ve merkezden yönetme anlayışındadır. Ancak biz yerelleşmeden yanayız. Biz ülkenin yerelleştikçe toplumsal sorunlarının çözüleceğini savunuyoruz. İzmir’e dayatılan ve İzmir’i merkezden yönetmeye çalışan AKP Genel Başkanı’nın adıyla oy verilmesini sağlayarak toplumu kutuplaştıran anlayıştan uzaklaşmamız gerekir. Şu anda ‘bana oy veren vermeyen’, ‘sadece oy verene hizmet ederim’, ‘Oy vermeyen benim vatandaşım değil’ diyen yerel seçimlerde kayyum tehdidi ile sürekli sopa göstererek tam demokrasiyi ortadan kaldıran anlayışın tezahürü Nihat Zeybekci’de buluşmuştur. Nihat Zeybekci İzmir’i algılayamayan ve İzmirliliğe ait olmayan bir anlayışla ortaya çıkmış ve ne yazık ki AKP Genel Başkanı’nın bozuk olan ağzının bir tezahürü olmuştur. Ağzı bozuk, Anadolu’nun vakur insanlarını görmezden gelen, işçinin rızkını sömüren, 16 yıldır bu halka baskı ve zulüm eden bir Kasımpaşalı değil, halkın içinden gelen ve sizden biri olarak, ilkelerimizin ve Mustafa Kemal’in mücadelesini veren bir Eşrefpaşalı kardeşiniz olarak söylüyorum. ‘Konaklı olmaktan gurur duyuyorum. Mart ayında da gerçek zeybekleri iktidara taşıyacağımızı ve halaylar çekip hep beraber türküler söyleyeceğimize söz veriyorum. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında ilkelerin iktidarında hizmetlerimizi halka yansıtacağız ve hedeflerimizin siyasallaşmasını sağlayacağız.

‘İŞÇİ KARDEŞLERİMİZİN TALEPLERİ SAĞLANMALIDIR’

Geride bıraktığımız bir aylık süreçte İzmir, İZBAN grevi ile birlikte yaşadı. Bu grev geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı tarafından yasaklandı. İZBAN grevi ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Dünyanın neresinde olursa olsun, işçinin ve emekçinin hakkını savunmak ilk önce insan olarak bizim en önemli görevimiz. İşçimizin, emekçimiz hakkını görmezden gelen merkezi otoritenin şu anda İzmir üzerinde oynadığı oyun gün yüzü ile aşikârdır. Buradaki işçi ve emekçi kardeşlerimizin haklarını şu anda merkezi otoritenin vermesi ve halkın mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır. Nerede olursa olsun işçi kardeşlerimizin her daim yanında olduğumuzu bilinmesini isterim. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak asla işçinin ve emekçinin hakkını sömüren AKP’nin geçici çözümler peşinde koşarak, bunu siyasi malzeme haline çeviren AKP’nin yanında olmayacağız. Özellikle mart ayından sonra işçilerimizin, emekçilerimizin hakkını sonuna kadar savunmak için gerek yerelde gerek genelde her türlü imkanı sunarak masaya yumruğumuzu vuracağız. Halkımızın da mağdur edilmediği, işçi kardeşlerimizin de hakkını sonuna kadar alabildiği bir iklimi sonuna kadar yaratmaktır.

Editör: Haber Merkezi