İZGAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İz Televizyonu’nda yayınlanan Barış Özdil ile Şeffaf Dosya programına konuk oldu. Bayır, parti içindeki önseçim tartışmalarıyla ilgili çarpıcı mesajlar verdi.
ÖRGÜTÜN KANTARINA ÇIKMAKTIR’
‘Önseçim olmalı mı? Önseçim olursa, aday olmayı düşünüyor musunuz?’ sorusuna yanıt veren CHP’li Bayır, “Önseçim örgütün kantarına çıkmak demektir. Örgütün kantarına çıkılması konusunu Sayın Genel Başkanımız, Van’da yapılan bir basın açıklamasında kendi de dile getirdi. Şu anda Parlamento’daki mevcut milletvekili arkadaşlarımızın, ne yazık ki halkın seçtiği milletvekilleri olmadığı, aslında genel başkanının iki dudağı arasından çıkan isimler olduğu kendi de ifade etti. Ve bunun böyle olmaması gerektiğini de aynı şekilde ifade etti, ‘çünkü o zaman mecliste özgür iradeyle karar alamazsınız’ dedi. Yani, beni milletvekili seçen otorite ne ise ben ona uyayım, çünkü o beni buraya getirdi, o ne derse o olur… Bizim aslında bugün parlamentoda yaşadığımız ne yazık ki bu… AKP, MHP’nin milletvekilleri saraya sormadan hiçbir şey yapamıyorlar, saraydan gelen talimat ne ise oylamalar ona göre yapılıyor. Birçok arkadaşın yüz ifadesinden de ne kadar mutsuz olduklarını görüyoruz” diye konuştu.
‘BİZE DAYATAMAZSINIZ’
CHP’li Bayır, parti içindeki önseçim tartışmalarına ilişkin soruya ise, şu yanıtı verdi: “İzmir’deki bizim partimizden bazı milletvekili arkadaşlarımızın önseçim meselesi ile ilgili bazı üzücü ifadelerini duydum. Bu arkadaşlarımız biraz da genç arkadaşlarımız. ‘Meleklerin cinsiyeti tartışmak gibi’ bir şeymiş partide önseçim yapmak ya da yapmamak. O arkadaşıma yalnızca şunu söylemek isterim; bu partinin bin küsur tane kurultay delegesi, tüzük kurultayına giderek bir milletvekilinin nasıl seçileceği konusunu tüzüğe yazmıştır. Bunun birinci önceliği de önseçimdir. Yani örgütün kantarına çıkmaktır. Şimdi bu kadar kurultay delegesinin aldığı karar var iken, bizim de; ‘parti doğru adaya ulaşmak için önseçim yapmalıdır, aksi takdirde istifa edip başka parti kurmaya gidiyorlar, önseçim olmadığı Urla ve Menemen’de yaşadığımız olaylar var’ dediğimiz bir ortamda siz konuyu saptırarak, ‘benim nasıl olsa milletvekilliği dışında genel merkezde bir görevim daha var, genel başkana yakınım, genel başkan yardımcılarına yakınım, ben havada karada tekrar milletvekili gösterilirim’ rehaveti ve rahatlığı içerisinde bunu bize dayatamazsınız.”
‘ÖNCE, PARTİ İÇİ DEMOKRSASİYİ İÇİNE SİNDİRECEKSİN’
Bayır, konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Benim tekrar milletvekili olabilmem için kendimce kurallarım var ve bu kurallardan biri önseçim. Örgüt, ‘Tacettin Bayır, sen bu görevi 6 yıldır yapıyorsun, seni tekrar görevlendiriyorum’ derse başım üstüne…. Yok, örgüt derse ki ‘Ben seni 6 yıllık görevinde yeterli görmüyorum, daha genç arkadaşlar gelsin’ o da başım üstüne… Ya da genel başkan veya genel merkez der ki; ‘ben bu dönem ön seçim yapmayacağım, koşullar bunu gerektiriyor’ o da başım üstüne… Çekilirim kenara… Şimdi bunu söyleyen birisini, sanki gündeme farklı bir şey getiriyormuşum gibi, gündemi saptırıyormuşum gibi ifadeler kullanmalarını, mevkidaş arkadaşlarıma yakıştıramıyorum! Bu partiye 40 yıl emek veren, bu partide İzmir’de il başkanlığı yapmış, örgüt tarafından adı Çapacı’ya çıkmış bir milletvekiliyim ben! Örgütün bize gösterdiği saygıyı, o genç mevkidaşlarımın da göstermesini beklerim. Ayrıca, ben önseçim ile ilgili soru sorulduğu takdirde bunu konuşuyorum. Bunu sanki ben ısıtıp getiriyormuşum gibi, önseçim, meleklerin cinsiyetini tartışmakla eşdeğermiş! Ne alakası var! Sen önce, parti içi demokrasiyi içine sindireceksin kardeşim. Önce diyeceksin ki, ‘ben örgütüme güveniyorum, ben örgütümün kantarına çıkarım’ diyeceksin. Çıkacaksın, oyunu alacaksın, aslan gibi milletvekili olacaksın.”
‘KAPILARDA MI YATACAKLAR?’
Bayır ayrıca, “Ben çok milletvekili gördüm, bir dönem yapıp adı unutulanlar gördüm. Adam gibi 4-5 dönem yapanlar gördük ama hakkını verdiler. Ben 8 genel başkan eskitmiş, onlarca büyükşehir belediye başkanı, milletvekili eskitmiş biriyim. Bizler gelir gideriz, kalıcı değiliz. Zaten gelip gitmeliyiz de… Bu işi sonuçta birilerine öğretip, nasıl hak aranır, nasıl yöntemler kullanılır diye genç kuşaklara anlatıp onların önünü açmalıyız. Önseçim yapmazsanız onların önünü nasıl açacaksınız? O çocuklar milletvekili olmak için gidip de genel merkez koridorlarında genel başkan yardımcılarının kapıların da mı yatacaklar?” dedi.
