Gizem TABAN/İZGAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Yönetim Kurulu’nun kararı doğrultusunda; tüzük gereği kongre sürecine kadar CHP Menemen İlçe Başkanlığı görevini sürdürmek için atanan Ömer Güney, İz Gazete’ye konuştu. Menemen’de Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un tutuklanarak cezaevine girmesiyle birlikte CHP’nin yaşadığı zorlu süreç, başkan vekilliği seçiminde yaşanan fireler, belediyenin AKP’nin yönetimine geçmesi, meclis üyesi istifaları, ilçe başkanı ve yönetiminin görevden alınması gibi olayların ardından göreve gelen Güney, görevi, hedefi, Menemen’de yaşananların partinin oy oranına etkisi, ilçede nasıl bir muhalefet izleyecekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Menemen Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan hakkında da değerlendirmelerde bulunan Güney, önümüzdeki süreçte belediye başkan adaylığı düşüncesinin olup olmadığına dair soruyu da yanıtladı.

‘ZOR BİR GEÇİŞ DÖNEMİ YAŞIYORUZ ANCAK…’

Menemen'de Serdar Aksoy'un tutuklanmasının ardından, başkan vekilliği seçimi, fire olayı, istifalar, ilçenin görevden alınması gibi sıkıntılı süreçler yaşandı. İlçe örgütünde de ayrışmalar oldu. Bu zorlu sürecin ardından göreve geldiniz. Görevinizin zor olduğunu düşünüyor musunuz?

Aslında; her şey kolay olana kadar zordur. Elbette bana verilen görevin ve dönemin de zorlukları var. Olağanüstü koşullar altında bu görev ve sorumluluğu üstlendim. Partimizin belediye başkanına yönelik disiplin süreci ve ardından yaşananlar kamuoyunun malumu. CHP kişilerin değil ilkelerin partisidir. İçinde ayrık otu, yanlış barındırmaz. Bizzat genel merkezimizin başlattığı bu adalet mücadelesi neticesinde belediye başkanvekilliği seçimi yaşandı. Meclis Üyemiz Deniz Karakurt kura ile başkanvekili seçildi. AKP’nin seçimin sadece kura aşamasına itirazı ise hukuken dayanaksızdı. Buna karşı ciddi bir demokrasi mücadelesi ve sınavı verirken; grubumuzda, ilçe örgütünde çok kritik çözülmeler, İstifalar yaşandı. Bu kriz parti üyelerimize de sirayet etti, maalesef üye ve delegelerimizde de istifalar oldu. Gelinen noktada; İlçe örgütünde gidilen görev değişikliğinde ise şahsıma sorumluluk verildi. Yol arkadaşlarım Nazan Aras, Sabriye Yaşatürk, Erdal Güneş, Timuçin Çakmak ile partimizin bize duyduğu güvenden güç alarak çalışmalarımıza başladık. Sonuç itibariyle, AKP’nin adayı şu anda Belediye Başkanvekili ve bizler de meclis grubumuzla birlikte aynı yere yumruk vurarak partimizi özündeki ilkeler temelinde güçlendirmek üzere bir yol haritası çizdik.  Unutulmaması gereken şu ki; partimiz Millet İttifakı ile girilen son yerel seçimde 55 bin 136 oy almış, rakibimiz ile 9 bin 453 fark yaratmıştır. Bu sonuç bir anda ortaya çıkmamıştır. Menemen tercihlerinde köklerine bağlıdır, CHP’lidir. Bu bağın gücü, kişilerin, kişisel zafiyetlerin üzerindedir. Elbette zor bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Ancak, bunun altından kalkacak azim ve kararlılık içindeyiz. Partili bir aileden geliyorum, uzun yıllardır partime hizmet ediyorum. Biz Menemen’de daha önce de böyle krizler yaşadık ama ayağa kalktık. Anahtarın yerini, formülü biliyoruz. Bu kez bir daha benzer durumlar yaşamamak üzere tek vücut olacak, başaracağız.

‘OLAĞANÜSTÜ SÜRECİN GETİRDİKLERİNİ GÖĞÜSLÜYORUZ’

İlçe başkanı olarak ilk hedefiniz nedir? Tüzük gereği kongreye kadar görev yapacaksınız ancak mevcut şartlarda yakın vadede bir kongre olmayacağı biliniyor. İlçe örgütündeki ayrışmanın sona ermesi, birlik beraberliğin sağlanması ve başarılı bir süreç yönetimi için nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?

Bizleri, bir araya getiren unvanlarımız değil inandığımız değerlerdir, partimizdir. Değişmez ve sarsılmaz odaklarımız ve hedeflerimiz vardır; cumhuriyet ve demokrasi, daha yaşanabilir bir ülke ve kentler gibi... Aslında yol haritasını partimizin bu ilke ve değerleri ortaya koymuştur. Biz şu anda ilçemizde partimizi kongreye taşımak üzere görevlendirilmiş bir ekibiz. Partimizin yetkili kurullarının belirleyeceği takvime göre kongre yapacağız. Partimizin yetkili kurullarının talimatlarını yerine getirirken, yarın bir seçim olma ihtimalini gözeterek çalışmak zorundayız. Bu bir memuriyet değil; ‘ideal’ işidir. İçerde de olsak, dışarda da bu böyledir. Aslolan Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Şu anda hep birlikte olağanüstü bir sürecin getirdiklerini göğüslüyoruz. Bir uyum sorunumuz yok. Çatışma ortamımız söz konusu değil. Ayrıntılı bir durum analizi yapıyoruz. Üyelerimize, delegelerimize ve özellikle küskünlerimize tek tek ulaşıyoruz. Çok daha büyük buluşmalar planlıyoruz. Aksi düşünülse de gördüğümüz şu ki; söz konusu partimiz olunca kişisel egolar, hırslar bir kenara bırakılıyor. Zor zamanların dayanışması çok daha güçlü oluyor.

‘KİŞİLERİN HATALARINI PARTİYE MAL EDEMEZSİNİZ’

Serdar Aksoy ve ardından yaşananlar CHP'nin Menemen'deki oy oranını nasıl etkiledi?

Elbette yaşananlar hem üyelerimizi hem parti gönüllülerimizi hem de Menemen halkını etkilemiş ve üzmüştür. Burada altını çizmemiz gerekir ki; ortada bir yanlış varsa, bunun sorumlusu CHP değildir. Partimiz sürece hakkaniyetli bir müdahalede bulunmuş ve disiplin sürecini hızla başlatmıştır. Partiler kurumsal yapılardır. Kişiler partiyi temsil eder; ancak kişilerin hatalarını partiye mal edemezsiniz. Bu, sadece bizim için değil; her parti için geçerlidir. Burada önemli olan partinin nasıl bir refleks gösterdiğidir ve partimiz bu süreçte gereğini büyük bir kararlılıkla yapmıştır. İnanıyorum ki; partililerimiz de Menemen halkı da tüm bu olup bitenin sorumlusu olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni görmeyecektir. Bizim için altı ok diyen, oyunu bize veren her hemşerilerimizin güveni esastır. CHP’lilik bugünden yarına değişecek, sapacak, terkedilecek bir gönüldaşlık değildir. Hızla toparlanacak, eskisinden de güçlü ve heyecanlı bir başlangıçla partimizi seçime götüreceğiz. Sonuç da eminim öyle olacak.

‘SONUNA KADAR MUHALEFET EDECEĞİZ’

Menemen Belediyesi şu an AKP'nin yönetiminde. CHP, daha önce iktidar olduğu Menemen'de şu an muhalefet. CHP Menemen’de nasıl bir muhalefet olacak?

Evet şu anda muhalefetiz. Ancak; bize muhalefet görevini halkımız vermedi! Muhalefete maruz kaldık, maruz bırakıldık. Menemen halkının verdiği yerel iktidar olma ve hizmet sorumluluğuna, aldığı oylara ihanet eden birkaç meclis üyesinin tutumu nedeniyle; genel iktidarın haksız, hukuksuz seçim tekrarları nedeniyle bu noktadayız. Ama madem bu noktadayız ve muhalefet edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın ki bunu sonuna kadar yapacağız. Dayanaksız, verisiz, bilgisiz, kirli bir muhalefet göremeyecek kimse. Hizmet odaklı takibimizi yapacak, belediye işleyişini yakından izleyeceğiz. Menemen halkının hakkını, kaynaklarını yedirmemek, heba ettirmemek için sesimizi yükselteceğiz. Tıpkı, çöp toplatılan öğretmenlerimiz meselesi gibi, liyakattan uzak atamalar gibi… Meclis gurubumuz ilçemizin ve ilçe halkımızın yararına olan işlerin dün olduğu gibi bugün de yanında olacak. Kurunun yanında yaşı yakmayız, kimse merak etmesin. Eğriye eğri, doğruya doğru bir tutumuz olacak. Menemen de belediye de bizden içi boş bir muhalefet göremeyecek.

‘HAKKI OLMAYAN BİR KOLTUĞA OTURDU’

AKP’li Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan ile ilgili değerlendirmeleriniz nedir?

Menemen 180 bin nüfusu olan büyük bir ilçedir. Kalabalıktır ama herkes birbirini tanır. Yerel dinamikler önemlidir. Kendisini yeni tanımıyoruz. Oldukça nezaketli bir kişiliği, kavgacı olmayan bir siyaset anlayışı vardır. Ancak bunlar, Sayın Pehlivan’ın hakkı olmayan bir koltukta oturduğu gerçeğini değiştirmez. Bu demokratik bir kazanım değildir.  Menemen halkı, verdiği oylarla Menemen’i AKP’ye değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetmesini istemiştir. Meclis içinde yapılan oylama bu gerçeği değiştiremez. Sayın Pehlivan; Belediye Başkan Adayı olarak kamuoyu önüne çıkmamıştır, halktan bu görev için onay almamıştır. Ayrıca belediye başkanlığı zor bir iştir. Hazırlık ve donanım ister. Dolayısıyla; başkan olarak bir hazırlık yapmadığı için bu amaçla uygun ekip hazırlığı da doğal olarak yoktur. Her ne kadar genel iktidarın gücünü arkasına alacak gibi görünse de bu başka bir hâkimiyet gerektirir. Ekip gerektirir. Aslolan; 180 bin nüfuslu bir ilçenin; vekil aracılıyla uzun bir süre yönetilemeyeceğidir. Meşruiyet sorununu gidermenin yolu daima halka gitmektir. Bunun yolu da bellidir. Nihayetinde; hem yaşanan olayların hükmünü verecek olan hem de gerçek kazananı belirleyecek olan sandıktır.

‘PARTİMİZ NEREDE GÖRMEK İSTERSE ORADA OLURUZ’

31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde belediye başkanı aday adayıydınız. Önümüzdeki süreçte böyle bir iddianız, hedefiniz var mı? Yoksa, kongrede ilçe başkanlığına aday olma düşünceniz var mı?

Evet, aday adayıydım ama adayımızın koluna girip çalıştım. Son ilçe kongremizde de ilçe başkanlığına aday oldum ve 16 oyla kaybettim. Baskı altında girdiğim bu seçimde, her şeye rağmen delegelerimizin neredeyse yarısının desteğini almış olmak, büyük onur tabi ki. Benim için siyasetin iki ereği oldu; birincisi partim, ikincisi de ilçeme hizmet. Partim de Menemen de benim ailemden, çocuklarımdan sonraki en büyük sevgim. Tabi bugünden gelecek için bir şeyler söylemek zor. Zaman ne gösterir bilemiyorum. Ama, öncelikli hedefim; bana inanıp güvenen parti büyüklerimin yüzünü kara çıkarmamak. Şahsıma duyulan güveni boşa çıkarmamak. Alnımın akıyla bu süreci götürmek ve partime hizmet etmek. Sandıktan çıkmak elbette çok değerli. Ancak, partiye hizmetin tarifi, makamı yok. İlk amacım önce şimdiki misyonumu layıkıyla yerine getirmek. Partimiz bizi nerede görmek isterse biz orada oluruz.

Editör: Haber Merkezi