YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması’ Fuar İzmir’de yapıldı. Türkiye’nin farklı illerinden yaklaşık 2 bin muhtar yerel siyaset yapma sürecinde karşılaşılan sorunların belirlenmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi için bir araya geldi. Demokrasinin yerel yönetimlerle güçlenmesi hedefine katkı koyacak zirve sonrası bir de eylem planı hazırlandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da buluşmaya katıldı. CHP lideri hem muhtarlık kurumuyla ilgili düşüncelerini paylaştı hem de muhtarların sorularını yanıtladı.

SOYER’DEN VİCDAN VE DEMOKRASİ ÇIKIŞI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Soyer, coşkulu kalabalıktan dolayı duyduğu mutluluğu aktardı ve konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Sözlerime kısa bir Anadolu öğretisi ile başlamak istiyorum. Şahmaran, bir eski Anadolu efsanesidir. Şahmaran efsanesi, bir yanı kadın diğer yanı yılan olan doğa üstü bir varlıkla; bir çoban arasında geçen hikayedir. Asırlardır söylenegelen bu efsane, özetle şunu anlatır; insanın hırsı, yılanın zehrinden daha tehlikelidir. Çünkü kendini de zehirler. Kadim toplumlar, insan hırsının panzehiri olarak vicdan kavramını tarif etmiştir. Vicdan, asıl olarak, insanın bir başkasında yaşamasıdır. Veyahut da kendi sınırlarını bir başkasının gözünden görebilmesidir. Vicdan, bir duruş, fakat aynı zamanda bir eylemdir. Başkalarını incitmeden yaşama eyleminin tarifidir. Kökleri bu coğrafyaya, İzmir’e yaslanan demokrasi, bana göre bir vicdan örgütlenmesidir. Demokrasi, bireyin içindeki vicdanın, birlikte yaşamanın ilkelerine şekil vererek örgütlü bir topluma dönüşmesidir. Demokrasi beş yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret değildir. Demokrasi, her an her yerde birlikte yaşamanın huzurunu sağlayan düzendir. Diri vicdanlarla toplumun huzurunun teminat altına alınmasıdır. Ben, Türkiye’nin değerli muhtarlarını, sizleri, halkımızın vicdanı olarak görüyorum.  Bu nedenle muhtarlık müessesesi, bir vicdan örgütlenmesi olan demokrasinin kilit taşıdır.”

MUHTARLAR REHBERİMİZ
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için muhtarlık kurumuna dair iade-i itibar politikasını çok somut olarak tarif etmektedir. Bu politikanın gereğini yerine getirmek için merkezi yönetimin yanında yerel yönetimlere de büyük sorumluluklar düşüyor.” İfadelerini kullanan Soyer, yaptıkları çalışmaları ise şöyle anlattı: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, geleceğin Türkiye’sindeki muhtarlık anlayışını şimdiden ete kemiğe büründürmek için var gücüyle çalışıyor. Bugünkü buluşmamız, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm Türkiye için tarif ettiği muhtarlık politikasını İzmir’de uygulama kararlılığımızın bir sonucudur. İzmir’in 30 ilçesinde, muhtarlarımızın tamamıyla verimli bir çalışma yürütüyoruz. Muhtarlarımız, bizim icraat rehberimiz. İzmir’de yürüttüğümüz tüm çalışmaların yaşam bulmasında, muhtarlarımızın talep, görüş ve önerileri Belediyemize yol gösteriyor. Göreve geldiğim gün, ilk iş olarak İzmir’de en düşük oy aldığım köye, Kiraz’ın Dokuzlar köyüne gitmiştim. Orada köy muhtarımızın ve vatandaşlarımızın isteklerini dinledim. O gün, İzmir’in tüm muhtarlarıyla düzenli buluşma kararı aldım. Nisan 2019’dan bu yana İzmir’in otuz ilçesini ziyaret ederek en merkezi mahalleden en uzak köyümüze kadar ilimizin tüm muhtarları ile yüz yüze görüştüm ve her birinin dertlerini dinledim.
Muhtarlarımızla buluşmaların ışığında, merkez mahallelerimizde çalışan bir Acil Çözüm Ekibi kurduk. Bu ekibimiz, ekonomik açıdan dezavantajlı mahallelerimizin sorunlarını süratle çözüme kavuşturuyor. Köylerimiz içinse çiftçilerimizin üretim desenini belgeleyen bir Kırsal Saha Ekibi oluşturduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alım garantisi programını, bu çalışmanın sonuçlarına göre belirliyor, böylelikle en yoksul üreticilerimizi hızla destek kapsamına alıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı değerli muhtarlarımızla eşgüdüm içinde yürütüyoruz.
Seyyar Makam uygulamasını da muhtarlarımızla kurduğumuz bağı güçlendirmek için başlattık. Seyyar Makam sayesinde mahallelerimizi ilgili bürokratlarımızla ziyaret ediyor, sorunları yerinde görüyor; çözümleri doğrudan ve zaman kaybetmeden üretiyoruz.
2013 yılında Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz kararlarından biri verildi. 16 bin köy kapatıldı ve mahalleye dönüştürüldü. Köylerin mallarına bir gecede el kondu. Bu, aynı zamanda Türkiye tarımına vurulan en büyük darbe oldu. 

GELECEĞİN FOTOĞRAFINI ÇEKTİK
Yüzüncü yılında, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma hedefimizi ancak mahalle ve köylerden başlayarak gerçekleştirebiliriz. Bunun için halkımızın vicdanı olan siz muhtarlarımıza çok büyük görev düşüyor. İzmir’de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, bu muhteşem toplulukla bir araya gelmenin gurur ve mutluluğunu yaşıyorum.
Buluşmamızın sabahki bölümünde gerçekleşen yuvarlak masa çalışmaları ülkemiz muhtarlarının gözünden geleceğin Türkiye’sinin fotoğrafını çekmemizi sağladı. Edirne’den Ardahan’a, İzmir’e gelerek değerli birikimini bizlerle paylaşan tüm muhtarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Ayağınıza taş değmesin.”

DEMOKRASİ ÇARKI ÇALIŞMIYOR
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Gittiğim illerde mutlaka muhtarlarla toplantı yaparım. Türkiye’nin şartlarını çok iyi biliyoruz ve bunları hep konuşuyoruz. Biz yeni bir şeyler yapmak zorundayız, kavga etmeden ve bölünmeden ama dakik bir saat gibi çalışarak ülkemizi inşa etmek zorundayız. Bir saatin içinde birden fazla çark vardır ve hepsi kendi görevini yapar, bu sayede zamanı öğreniriz. Türkiye’de geldiğimiz noktada demokrasi çarkı çalışmıyor. Biz gelişme, kalkınma, huzur istiyoruz. Elbette farklı düşünebiliriz ama hepimizin bayrak ve vatan aşkı kaçınılmazdır. Biz bu vatanda huzurlu yaşamak istiyoruz. Bu buluşmada akademisyenler muhtarlığı, tarihçesini, geleceğini, demokrasi için önemini anlattılar. Ben, ne yapacağımızı anlatacağım size.

MUHTARLAR İÇİN KANUN TASLAĞI HAZIR

Soruyorum; muhtarlık kurumu ne kadar değerli? Siyaset kurumu buna gereken önemi veriyor mu? 82 kanunda muhtar adı geçer, ne siz ne ben bilmeyiz bunların ne olduğunu. Çünkü 1 tane görev ve sorumlulukları anlatan temel muhtarlık kanunu yok. Biz bir taslak hazırladık, ilgili temsilciliklerinize gönderdik. Şimdi elimizde muhtarlık temel kanun taslağı var.
Muhtarların neden bir muhtarlık binası, evi yoktur. Bizim bazı belediyelerimiz tek tip muhtarlık evi yaptı ve muhtarlarımıza teslim etti.

BÜTÇE DENETİM DEMEKTİR

Sizin bütçeniz yok. Bütçe aynı zamanda denetim demektir. Emlak vergisinin yüzde 1’i, 2’si muhtarlara verilse ayıp mı olur? Bizler aynı zamanda belediyeleri de güçlendirmek istiyoruz. Otoparkı belediye yapar, motorlu taşıtlar vergisini hükümet alır. Niye? Hem kaynak vermeyeceksin hem sorun çöz diyeceksin. Bu dersinize iyi çalışmadığınızı gösterir. Biz Türkiye’yi adaletle, bilgiyle yöneteceğiz. Yanlış yönetim toplumda travma yaratıyor. Bunu çözeceğiz. 
Köyler mahalleye dönüştürüldü. Köylerin malına mülküne çöktüler, bunları iade edeceğiz. 
Sosyal yardımları da politik amaçlı yapmayacağız. Bunu muhtar yapacak, çünkü politik kimliği yok, seçime adıyla girer. Bir kişinin yoksulluğunu politik kaygılarla teşhir etmek, yardımı göstermek günahtır. Sosyal yardımları yani muhtarlar dağıtabilir.

OYUNUZA DEĞİL SORUNLARINIZI ÇÖZMEYE TALİBİM

Belediye Meclisi’nde bir karar çıkıyor. Muhtar da vatandaş da sonradan öğreniyor. Her muhtar, kendi mahallesiyle ilgili karar alınacağı zaman belediye meclisine katılacak; söz ve karar hakkı olacak. Mahalleyle ilgili karar alınıyor, muhtar yok.
Muhtarlık kamu görevi olarak sayılmıyor. Belediye başkanı, muhtarlarla iş birliği yapamazmış. Ne demek yapamaz? Kanunların değişmesi lazım.
Çok parçalı bir yapınız var. Çok güçlüsünüz ama çok ayrışmış durumdasınız. O yüzden politikacılar sizin gücünüzü kullanıp vaatler verip seçim bittikten sonra hiçbir şey yapmıyor. Ben sizin oyunuza değil, sorunlarınızı çözmeye talibim. Arada temel bir fark var. Kendi hakkınıza sahip çıkmanızı istiyorum. İkinci Yüzyılda Türkiye’nin barış içinde büyümesi lazım. 
Size ödenek veriliyor, maaş verilmiyor. SGK primlerinizin kamu tarafından yatırılması lazım. Başka bir örnek; icra dairelerinden yağmur gibi dosya geliyor. Bunu vatandaşa tebliğ ediyorsunuz, karşılığında bir şey alıyor musunuz? Muhtara, bedavaya iş yaptırıyorlar!

Şunu unutmayın, Türkiye’nin çözülemeyecek bir sorunu yok. Bu kışın çok zor geçeceğini de biliyoruz. Ama bu kara kışı atlatacağız. Az kaldı. Onurlu ve çağdaş Türkiye’yi birlikte yaratacağız.”