NİLAY MADENÜS / TUGAY CAN / İZ GAZETE - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir milletvekili Özcan Purçu, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Yaklaşan yerel seçimler başta olmak üzere AKP’li Hamza Dağ’ın Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’deki Belediye Meclis üyesi adaylarını hedef göstermesi, Roman vatandaşların siyaset arenasındaki görünürlüğü yerel seçim atmosferi hakkında konuşan Purçu, çok önemli mesajlar verdi.

31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında 24 Haziran sürecinden çok daha yoğun bir çalışma sürecinde olduklarını kaydeden Purçu, “Anam, babam göçebeydi. Köy köy gezerlerdi. Ben de onlarla birlikte köy köy gezdim. Vekil olduk. Göçebeliğe devam ediyorum. Memleket memleket geziyorum. Gezmeye de devam edeceğim. Önce ülkemiz, sonra partimiz için.” ifadelerini kullandı.

‘İNSANLARI BU ŞEKİLDE KARALAMAK ÇOK YANLIŞ’

AKP’li Hamza Dağ’ın Cumhuriyet Halk Partili Belediye Meclis üyesi adaylarını hedef göstermesi hakkında çarpıcı yorumlarda bulunan Purçu, “Bu arkadaşlarımız terörist değildir. Ben Hamza Beye bunu hiç yakıştıramadım. Madem teröristlerdi neden bugüne kadar tutuklanmadılar. Yerel seçim öncesinde yapılan bu suçlamanın art niyetli olduğunu düşünüyorum. Yerel seçimler öncesinde bu şekilde karalama yapmak, insanları ayrıştırmak çok yanlış.” şeklinde konuştu.

‘AKP’NİN TEMSİLCİLERİ KARDEŞLİĞE BÜYÜK BİR YARA VERİYORLAR’

Purçu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben kamu yönetimi okudum. Türkiye siyasi tarihini çok iyi biliyorum. Geçmişteki Türkiye’de ki siyasi parti liderlerinin tutumlarına baktığınız zaman siyasi bir kültür, üslup vardı. Karşılıklı saygıya ve sevgiye dayanan bir tutum vardı. Ancak şimdi o kalmamış. Buna çok üzülüyorum. Hangi parti olursa olsun önemli değil, seçim döneminde kalkıp da bir partinin meclis üyesi adaylarına ‘Bunlar teröristtir’ denerek hedef gösteriliyorsa, bir siyasetçinin siyasi edep kurallarını benimsemediği ile alakalıdır. İktidarın siyasi temsilcileri bu şekilde oy alacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. AKP’nin hüküm sürdüğü 16 yıllık dönemde kutuplaştırma, ayrıştırma had safhaya ulaştı. Biz hepimiz Türküyle, Kürdüyle, Çerkesiyle, Romanıyla kardeşiz. Biz büyük bir mozağiğiz. Bu kardeşliğe maalesef AKP iktidarının temsilcileri büyük bir yara veriyorlar.”

Hamza Dağ’ın üslubunun doğru bulmadığının defalarca altını çizen Purçu, “Sahaya inersin, oyunu istersin. Yapacaklarını söylersin. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nin adaylarına bu şekilde çirkince saldırmak doğru değil. Öyle ya da böyle bu ülkede hukuk kuralları var. Eğer biri suçluysa, mahkeme önünde hesap verir.” diye konuştu.

Belediye Meclis üyesi arkadaşlar ile birlikte konuya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Purçu, “Ellerinde satılık bir medya var. Zorbalıkla oluşturdukları bir medya bu. Yazıklar olsun bunu yapanlara. Bir milletvekili olarak bu tip tarzları doğru bulmuyorum.” dedi.

‘KAYBETME KORKUSUNU HİSSETMEYE BAŞLADILAR’

AKP iktidarının Türkiye’de yaşayan vatandaşlara 16 yıl içerisinde çok fazla zarar verdiğini aktaran Purçu, zamanı geldiğinde bu zararların mahkeme önünde hesabının sorulacağını sözlerine ekledi. Purçu, "Şu anda kaybetme korkusunu hissetmeye başladılar. O nedenle bizim meclis üyelerimize saldırıyorlar. Çok üzülüyorum. Siyaseti bu kadar aşağılara düşürmemek lazım” ifadelerini kullandı.

‘30 İLÇEDE BAŞARILI OLACAĞIZ’

Seçim çalışmaları hakkında yorumlarda bulunan Purçu, Cumhuriyet Halk Partisi olarak iyi bir seçim dönemi geçirdiklerini söyledi. Purçu, “Ondan saldırıyorlar ya zaten bize. İyi miyiz kötü müyüz, parti olarak ne yaptık? Vatandaş onun takdirini verecek zaten. Ona göre oy kullanacak. Ama saldırmanın bir manası yok. İyi olan kazanacak bir şekilde. İzmir’de 28 ilçede de başarılı olacağımızı düşünüyorum. Aslında ittifakta olduğumuz 2 ilçe ile beraber 30 ilçede başarılı olacağız.” diye konuştu.

Beka sorunu tartışmaları hakkında da konuşan Purçu, ‘Türkiye’nin değil, AKP’nin beka sorunu var’ dedi. Purçu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aslında beka sorununu yaratan da kendileri, ortaya atan da onu konuşan da yazdıran da. Bizim dünyamızda öyle bir şey yok. Bahara az kaldı. Herkes bu hükümet gitsin diye bekliyor.”

Yurtdışında da çalıştığını söyleyen Purçu, “Ülkeye dışarıdan ciddi manada güvensizlik var. Güvensizlik olduğu için de dış sermaye, yatırımcı gelmiyor. Gelmediği için ciddi bir sıkıntıdayız. Yerel de ya da genelde bu hükümet giderse o zaman belki dış sermayenin ve yatırımcıların ilgisi ülkeye yönelebilir.” şeklinde konuştu.

‘ÖNCE ÜLKEMİZ SONRA PARTİMİZ İÇİN…’

31 Mart yerel seçimleri hakkında çok yoğun bir program içerisinde olduklarını ve sadece İzmir’in değil Türkiye’nin birçok yerini gezdiğini ifade eden Purçu, şu ifadeleri kullandı

“Ben kendi genel seçimimde bu kadar çalışmadım. Dün gece 2'de eve geldim mesela. Manisa’daydım. Ondan önceki gün Aydın’daydım yarın Kocaeli’ndeyim. Her gün bir yerdeyiz, çok yoğunuz. Birazdan Menderes ilçesine gideceğiz. Akşam da Selçuk’a geçeceğim. Oradan geleceğim sabah 9 uçağıyla İstanbul üzerinden Kocaeli’ne… Anam, babam göçebeydi. Köy köy gezerlerdi. Ben de onlarla birlikte köy köy gezdim. Vekil olduk. Göçebeliğe devam ediyorum. Memleket memleket geziyorum. Gezmeye de devam edeceğim. Önce ülkemiz, sonra partimiz için.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de katıldığı aday tanıtım toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan 5 bin Roman vatandaş hakkında değerlendirmelerde bulunan Purçu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu şekilde bir yönelimin ülkenin kötü yönetilmesine işaret etti. Purçu,“Senin cebine dokununca, sana yara verip senin hayatını zorlaştırınca bir siyasi parti, sen de vazgeçersin ya da bırakırsın. Beklediğin hizmeti alamazsan, hamleleri göremezsen ne yaparsın? “16 yıldan beri çok da kötü kararlar ve yönetim var. Değiştiriyorum dersin. Eğer benim hayatımı içinde olduğum sistem zorlaştırıyorsa onun içinde neden olayım?” ifadelerini kullandı.

‘AKP’NİN İKTİDARSIZLIĞI SOMALİ DE BİLE YOK’

Yerel seçim sonuçlarının yeni bir seçime yol açabileceğini aktaran Purçu, şöyle konuştu:

“Vallahi bu hükümet alıştı. Kendi cebinden harcamıyor ya parayı. Nasılsa diyor bu devletin parası var. 170 trilyon alırız, 250 trilyon alırız, 300 trilyon alırız… seçim yardımı…. Alırız devletin parasını harcarız, Önemli değil. Cebinden bir kuruş mu harcıyor sanki! Ona dokunan bir şey yok. Olan vatandaşa, emekliye, garibe oluyor. Benim 3 buçuk yıllık milletvekilliği dönemimde altıncı seçimim. Dünyada böyle bir örnek yok. Somali’de bile bulamazsın bunu. Afrika’nın en gelişmiş ülkelerinde bile 3.5 yılda 6 seçim bulamazsın. Rekor kılıyorlar. Böyle istikrarsız, böyle plansız, bu kadar ülkesini düşünmeyen bir iktidar daha gelmemiştir ülkeye. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin 3 yılda 6 seçim bulamazsın. En gelişmemiş ülkelerde oluyor bunlar genellikle. Üçüncü dünya ülkelerinden bile aşağıdayız. Dördüncü Dünya ülkesiyiz ya! Rezalet!”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na 100 tane Roman kökenli Belediye Meclis üyesi aday adayını götürdüğünü söyleyen Purçu, Roman vatandaşların aktif siyasette rol oynamaları hakkında konuştu. Purçu şu ifadeleri kullandı:

“Romanların siyaset sahnesinde temsiliyeti arttı. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon Roman oyu var. Mesela AKP Roman açılımını yaparken samimi değildi. Bunu seçime yönelik bir hamle olarak kullandı. Benim en büyük isteğim Romanların bir siyasi kimliğini oluşturmak. Yarın öbür gün Özcan Purçu vekilliği bıraktığı zaman ‘Özcan Purçu sayesinde Romanlar Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında toplandı’ denilsin. Benim en büyük niyetim bu. Çünkü Romanlar siyasallaşırlarsa, yönetmeye de başlayacaklar. Kendi sorunlarını çözme imkanı bulacaklar.”

‘ANAHTAR SEÇMENDE’

Seçmene de çağrı yapan Purçu sözlerini şöyle tamamladı:

“Bugünler çok kötü günler. Seçmenler bu günleri hak etmiyor. Ama anahtar vatandaşta. Vatandaş ne isterse o olur bu ülkede. Vatandaş derse ki bu hükumet gitsin. Anahtar onda. Gidecek sandıkta oyunu verecek.

Editör: Haber Merkezi