CENGİZ ALDEMİR/ İZ GAZETE - Meclis de konuşan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İktidara demokrasiye ve cumhuriyete kasteden hain FETÖ darbe girişiminin tüm geliş süreçleriyle birlikte aydınlatılmasının siyasal bir sorumluluk olduğunu hatırlatarak, “ Ayakkabı boyacısının içeride olduğu bir yargı sisteminde adı bilinen ünlü zenginlerin dışarıda olması vicdanımızı yaralar.Bir de şehitlerimiz ve gazilerimiz için halkımız tarafından toplanılan paraların akıbeti vicdanlarımızda soru işareti, bunların hak sahiplerine bir an evvel verilmesi de siyasal iktidarın sorumluluğundadır” dedi.
 

SORUMLUSU İKTİDAR

Artvin Yusufeli, Rize Çayeli ve İkizdere ilçelerinde yaşanan sel felaketlerinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Polat, insanınyaptığı tahribatlar nedeniyle doğal afetlerin ve ölümlerin yaşandığını vurgulayarak, “ Gözümüzün gördüğü her yere RES, GES, HES yaparak doğayı talan ediyoruz, betonlaştırıyoruz, ormansızlaştırıyoruz ve doğa bir gün geliyor var olduğu yeri almaya çalışıyor.Yine, istinat duvarı örerek dere yataklarından ucuz arsa elde etme gayreti maalesef bugün, bu taşkınlara sebebiyet veriyor; bunun da sorumluluğu buna izin veren, göz yuman iktidardadır” eleştirisinde bulundu.
 

HALKIN GÜNDEMİ BAŞKA

Halkın gerçekleriyle iktidarın gündeminin birbiriyle örtüşmediğini belirten CHP’li Polat, Salgın sürecinden bu yana bekçi yasası, hukuk muhakemeleri usulü yasası, çoklu baro ve SGK teklifleriyle uğraşıldığını kaydetti. Halkın salgın sürecinde ekonomisinin örselendiğini ifade eden Polat, “Yoksulların, emekçilerin, emeklilerin, esnafların, üretim yapamayan, borcunu, kirasını ödeyemeyen sanayicilerin sorunları bunlar değil, bunlar olsa olsa ülkemizde tek adamlık rejiminin kuramsallaştırılması ve kötü giden ekonomi yönetiminin zafiyetlerinin ortadan kaldırılması için gündeme getirilmişkanunlardır” diye konuştu,

DEVLET MİLLETE YETMEDİ

Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden İzmirli bir fotoğrafçı esnafından kendisine gelen mesajı paylaşan Polat, “Özetle diyor ki: "3 tane kirası ödenmemiş, temmuz ayında kiraların tek seferde ödenmesi isteniyor." Kim gönderiyor? Vakıflar Genel Müdürlüğü. Son kısmında diyor ki: "Aksi takdirde hakkınızda icra takibi başlatılacak olup yeni dönem kira sözleşmeniz yenilenmeyecektir." Yani, devlet vatandaşını icrayla mülkünden, kiracı olduğu yerden atmakla tehdit ediyor. İkincisi, sizin arkadaşlarınızın da gittiği Balgat'taki bir lokantacı esnafıyla konuştuğumuzda "Nasıl, bu pandemi sürecinde kiranızı ödeyebildiniz mi? diye sordum. "İyi bir ev sahibim var, 2 kirayı almadı." Dedi. Yani, millet birbirine yetti, devlet millete yetmedi…buradan da göreceğimiz gibi” eleştirisinde bulundu.

DOĞRU YASA DEĞİL

Salgın nedeniyle dünya devi ekonomilerde geriye gidişin ve İşsizliğin artacağının bilindiğini kaydeden Polat, TÜİK’in enflasyon değerlerinde oynadığı gibi işsizlikle de oynadığını vurguladı. Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliğinin yaşandığı bu süreçte, işsizlik değerlerinin düştüğünü söylemenin doğru olmadığını söyledi. Polat iktidarın getirdiğ yasanın doğru bir yasa olmadığının altını çizerek eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: “İşsizlik bizim için yakıcı bir sorundur. Gençlerimiz işsiz, bir sürü üniversiteli genç mezun olduğu alanlar dışında istihdam ediliyor. Bakın, öğretmen polisleri görebilirsiniz, seyyar satıcı mühendislerle karşılaşmanız pek mümkündür. Bu açıdan bu yıkıcı sorunu da gündeme getirmemiz gerekmektedir. Sözleşmeli er ve erbaşların aile yardımının yanında çocuk yardımı, asgari geçim indirimi; refakat, mehil izni; yol, harcırah gibi temel sosyal hakları da verilmeli, iyileştirme zammından faydalanmaları sağlanmalıdır. Kuvvet komutanlığınca belirlenen ve kuvvet komutanlarıncaonaylanan personel listelerine iktidarın yani bakanların resen müdahale etme hakkı getiriliyor bu yasada. Bu, doğru bir yasa değildir. Ordunun biraz daha siyasal otoriteye teslim edilmesi, emir komuta zincirinin biraz daha zedelenmesi anlamına geliyor diyor.”

Editör: Haber Merkezi