YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE - CHP'de Mahalle Temsilciliği ve İlçe Yöneticiliği görevlerini üstlenen, CHP 35. Olağan Kurultayı’nda YDK Üyesi olarak seçilen ve iki dönemdir bu görevi yürüten Polat, kırsal yoksulluğun giderilmesi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Polat'ın, aynı zamanda çok sayıda mesleki ve sosyal dayanışma projesinde imzası bulunmaktadır. Ayrıca TBMM’de Çevre Komisyonu üyeliğini sürdürmektedir.

Bornova’da yaşayan bir milletvekili olarak, Bornova’nın öncelikli sorunları ne olarak görüyorsunuz?

Bornova’da öncelikle iyi bir kent meydanı olmasını diliyorum. Mevcut meydanın Bornova’ya yetmediğini görüyorum. Bunlar uzun vadeli ve maliyetli yatırımlar, umarım belediyemizin böyle bir bütçesi vardır ya da yöneticilerimiz böyle bir bütçe yaratırlar ve daha modern, daha geniş bir kent meydanı oluşturabilirler. Bir de trafik sorunu var, eski çarşıdan meydana gelen yolun mutlaka trafiğe kapatılarak yayalaştırılması ve araya da tramvay hattının döşenmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Ayrıca, daha yeşil bir Bornova hayal ediyorum.

‘KENTİN DIŞINA TAŞINMALI’

Bornova taş ocakları, çimento fabrikası ve sanayi siteleri sorunu var. Kent ile iç içe olmasını nasıl karşılıyorsunuz?

Çimento fabrikaları ve taş ocakları, lojistik olarak kentin biraz dışına kurulmuş ama Naldöken’de sürekli bir toz bulutu var ve böyle yaşanması tabi kabul edilebilir şeyler değil. Çimento fabrikalarının, mıcır tesislerinin kentin dışına taşınması gerekiyor. Buraların kent ile iç içe olması normal bir şey değil. Taşınana kadar da en azından bu işletmelerin modern hale getirilerek, bacaların filtre sistemlerinin düzeltilmesi gerekiyor. Modern kentlerde insan hayatını tehdit ve doğayı da tahrip etmeyecek şekilde kurulması planlanır. Nereden bakarsanız bakın doğayı tahrip etmeyen bir taş ocağı yoktur.

Sanayi siteleri ise kentin tam göbeğinde kaldı. Sanayi sitelerinin de çok hızlı bir şekilde kentin dışına taşınması gerekiyor. Bir organize sanayi ya da çapı büyük dükkanları küçük sanayi sitesi olarak bir yere toplanması gerektiğini düşünüyorum.

‘GELECEĞE BORCUMUZ’

Bornova’da tarımsal çeşitlilik çok olmasına rağmen, toprak işlenmiyor. Ne yapılmalı?

Bornova’da tarımda çeşitlilik geçmiş dönemlerde çokken şuan her yer inşaata kurban edilmiş durumda. Özkanlar’dan ana çarşıya kadar olan alanda bamya tarlaları vardı. Manavkuyu’da narenciye bahçeleri vardı. Bornova’nın çeperindeki köylerde tarımın özendirilmesi gerekiyor. Üretici pazarlarının Bornova’da işler hale gelmesi gerekiyor. Tarım kesiminde kalan bazı köylerin canlanması, doğrudan ve değerinde satışın yapılabileceği yerlerin olması gerekiyor. Çiçekliköy, Yakaköy, Beşyol gibi köyler günübirlik köy turizmi açısından canlı yerler, buraların biraz daha sistematik hale getirilmesi ve kalitenin arttırılması iyi olur. Bornova Belediyemiz Yaka Mahallesi’nde yapmış olduğu doğal tarım ile ilgili projesini çok ama çok önemsiyorum. Gelecek nesillere borcumuz olduğunu düşünüyorum. Bornova bamyasının, misket üzümünün tekrardan ana topraklarında yeniden can bulmasını istiyorum.

Birçok dezavantajlı mahallesi var Bornova’nın, buralarda özellikle kadınlar üretime katılamamakta.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve diğer ilçe belediye başkanlarımız dezavantajlı mahallere, ‘arka sokaklara’ yönelmek durumundalar, bu da partimizin politikalarından birisi. Çamkule, Gürpınar, Mevlana gibi mahallerimizde, köyden kente göçlerin yaşanması çarpık kentleşmeyi meydana getirdi. Mevlana yeni yeni dönüşmeye başladı fakat kentsel tasarımın oralarda yaygınlaştırılması gerekiyor. Ayrıca bu mahallelerimizde yaşayan özellikle kadınlar için üretici kooperatiflerinin düzenlenmesi ve kurulması planlanan diğer kooperatiflerle entegrasyonunu sağlayarak dezavantajlı mahallelerin kalkındırılması gerekiyor. Kadın refahının arttırılmasının başlangıç noktasını, her türlü üretimin değerlendirilebileceği üretici pazarlarının kurulması olarak görüyorum.

‘POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI’

Bornova’nın gerçek nüfus ile resmi nüfusu arasında neredeyse 2 kat fark var. Bu belediyeye de ayrıca yük oluşturuyor!

Bornova’da nüfusun iki katından çok daha fazlaya çıktığını söyleyebiliriz. Gece nüfusuyla gündüz nüfusu arasında dağlar kadar fark var. Sanayi sitelerine çalışmaya ya da sanayiyi kullanmaya gelen insanları düşünün, İzmir’in en kapsamlı hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi burada, İzmir’in Otogar’ı burada ve doğal olarak gündüz nüfusu gece nüfusunun birkaç kat üzerinde oluyor. Bunun belediyeye yükü de çok fazla.  460 bin nüfusa göre merkezi yönetimden bütçe alıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz 1.5 milyon gündüz nüfusu var. En büyük hizmeti de gündüz nüfusuna yapıyorsunuz ve bütçe yetmiyor. Bu açıdan bakıldığında Bornova çok özel bir kent. Bornova gibi bir kentin dünyada başka bir yerde olduğunu görmedim de, duymadım da. Bornova gibi kentlerin desteklenmesi gerekiyor. Doğduğunuzda doğumhane var, öldüğünüzde mezarlıklar var. Bu arada da ne yapmak istiyorsanız o var. Okumak için kaliteli okullar, üniversiteler var. Seyahat etmek istiyorsunuz, otogar var. Hiç çıkmadan yaşayabileceğiniz, aklınıza gelen her şeyi bulabileceğiniz, ulaşabileceğiniz bir kent. Bu anlamda Bornova için, hem büyükşehir belediyesinin hem de merkezi iktidarın farklı gözle bakması, pozitif ayrımcılık yapması gerekiyor.

‘BAŞKANIMIZA İNANIYORUM’

Yeni dönemin belediye yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeni döneme yeni bir vizyonla başlanıldı. Belediye Başkanımız Mustafa İduğ, günden güne Bornova’nın çetrefilleşmiş sorunlarına hızlıca müdahale ettiğini ve yatırımlara başladığını görüyoruz. Özellikle gider kalemlerini düşürdüğünü görüyoruz. Bornova’ya değer katacak işler yapılıyor. Bornova’da 300-500 milyona yapılması planlanan yeni belediye binası yerine, belediye yanındaki bir mülkü alarak çok düşük bir paraya bu sorunu da çözdüğünü görüyoruz. Başkanın ve ekibinin meziyetlerini biliyoruz, halk da yavaş yavaş görmeye başlayacaktır. Başkanımıza inanıyorum, kentin bugününe ve geleceğine yönelik yatırımlar yapacaktır. Kendi hayatında da yoktan gelip iş dünyasının zirvesine çıkan biridir. Eğer kafası rahat ve dinç çalışırsa kenti nereden nereye getireceğini hayal bile edemiyorum.

Dezavantajlı mahallelere de hizmet gider ve refah adil paylaşılırsa Bornova için daha iyi olabilir diyebiliriz o zaman.

Arka sokaklara pozitif ayrımcılık yapılacağını düşünüyorum ve görüyorum ki zamanının büyük bir çoğunluğunu Sayın Başkan o bölgelerde geçiriyor. Kendisini bu anlamda destekliyoruz. Kentimizin böyle bir vizyonla yönetiliyor olması bizim için ayrıca bir gurur kaynağıdır.

‘ARI GİBİ OLMALILAR’

Bornova’da kendi partinizi ve gençlik örgütünüzü nasıl görüyorsunuz?

Bornova’ya iki üniversitenin olduğu bir yer olarak baktığımız zaman CHP Bornova Gençlik Kolları’nın, Bornova’yı örgütlemekten başka hiçbir işinin olmaması gerekiyor. Üzülerek söylüyorum ki bu vizyonu gençlik kollarında pek fazla göremiyorum. Bornova’da 2 üniversite varken o gençlerinin arı kovanına girip çıkar gibi, parti merkezine girip proje üretmesi gerekiyor. Şunu hep söylüyorum, dünyada sosyal demokrasi bir noktada kırıldı. İşçi sınıfını yeniden tanımlayamadığı bir noktada kırıldı. Bornova’da bunu tartışabilecek entelektüel birikime sahip ciddi bir genç nüfus var ve partimizin çatısı altında tartışıyor olması gerekiyorken tartışmıyorsa eğer, bu kendimden de başlayarak partili arkadaşlarımın bir eksiği olarak görüyorum. Gelecekte daha fazla gençle daha farklı bir vizyonla daha farklı bir bakış açısıyla Türkiye’ye ve dünyaya farklı projeler hediye edebilecek potansiyelin Bornova’da olduğunu ve bunun da parti içinde yönetimlere gelmesi, çalışıyor olması gerekiyor. Kendi ekonomik bağımsızlıkları olan 20’li 30’lu yaşlarda entelektüel birikimi olan, üniversite okumuş, yüksek lisans yapmış aynı zamanda da kentinin ve kendinin farkında olan genç arkadaşlarla bir platform çatısı altında belli çalışmalar yürütüyorum. Onlar beni çalışmalarına dahil etme lütfunda bulundular. O arkadaşlarımın çalışmaları inanılmaz derecede bana heyecan veriyor. Partimizde üye olup, parti kademelerinde görev almamış arkadaşlarımız bunlar. Gözüm gibi koruyorum onları, çünkü sığ düşüncelerle karşılaştıklarında kırılabilirler ya da yaptıkları çalışmalar baltalanır diye korkuyorum. Öyle inanıyorum ki bu arkadaşlar heyecanlarını kaybetmeden çoğalabildiklerinde hem partimizi hem de Türkiye’de sosyal demokrasiye katkı koyabilirler.

Gençliğin böyle olmasında ilçe başkanlığının, milletvekillerinin bir sorumluluğu yok mu peki? O vizyon gençlere neden aktarılamıyor? Temel problem nedir?

Biz aslında tali problemlerle uğraşmaktan temel problemlere ulaşamıyoruz. Bir gelecek kurmak yerine günün problemleriyle ilgileniyoruz. Kafamızı biraz daha yukarıları kaldırsak o gençleri görebileceğiz. Bunu benim ve diğer arkadaşlarımın eksiği olarak görüyorum.  Enerjimizi parti içine yoğunlaştırarak aslında partimiz için iyi olmayan şeyler yapıyoruz. Bunun yerine daha çok dış dünyaya algılarımızı açabilirsek hem ülkeye hem partiye hem de kendi geleceklerimize yatırım yapabileceğimize inanıyorum. O yüzden gençler önemli, genç nüfusun partimize yeniden umut olarak dönmesi gerektiğine inanıyorum.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bornova bir insanın doğduğu günden öldüğü güne kadar kalabileceği bir yer. Ben 1995 yılından beri burada yaşıyorum. 25 yıl olmuş ve daha nice 25 yıllarda Bornovalılara ve İzmir’e hizmet etmeyi hayal ediyorum. Çocuklarım burada büyüyor ve buraya gelen herkesin de mutlu olmasını istiyorum.

Editör: Haber Merkezi