TUGAY CAN / İZGAZETE - Moderatörlüğünü Cumhuriyet Halk Partisi, Parti Meclisi üyesi Sevda Erdan Kılıç’ın yaptığı panelde, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi Yunus Emre ve Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel gençlerin neden siyasete ilgi göstermediği ve gençliğin siyasete katabileceğini konuştu.

Panele ayrıca CHP İzmir İl Sekreteri Birgül Değirmenci, il yöneticileri ve Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü de katıldı.

Öte yandan “Gençlik ve Siyaset” konulu panele gençlerin ilgi göstermemesi ise gözlerden kaçmadı.

Haziran direnişinin “Gençler neden siyasete ilgi göstermiyor?” yargısını kırdığını ifade eden Kılıç, “12 Eylül dönemini yaşamamış gençler olarak, geleneksel siyaset yapanlarla gençler arasında bir köprü kurabileceğimizi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. 

“80 SONRASI GENÇLERE EDİLGEN ROL BİÇİLDİ”

Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin tarihsel sürecine baktığımızda 1960 ve 1980 arası politik bir gençlik varken 12 eylül darbesi ile gençlerin başlatığı bu siyasal süreç bıçak gibi kesiliyor. 80 sonrası ise makul vatandaş, yani yasalara uyan siyasi faaliyetten uzak duran ve eğitimi sadece ileride para kazanmak için bir araç olarak gören bir gençlik yaratma politikası sürdürüldü.  Tabi bu süreçte ailelerin de önemi büyük çünkü birçok acı,baskı yaşamış aileleler çocukları da buna maruz kalmasın diye alabildiğince siyasetten uzak tuttular. Son 20 yıllık siyasal dönüşüm sonrasında ise gençler daha çok oy deposu olarak görüldü siyasete girmelerinden çok sandığa gitmeleri yönünde edilgen bir rol biçildi.” 

“EN KIYMETLİ GÖREV GENÇLİK KOLLARINDA ALDIĞIM GÖREVDİ”

“Çağın iletişim araçlarının değiştiğini kabul edip teknolojik iletişim araçları  ile geleneksel siyasi araçları harmanlayıp yola devam etmeliyiz Bir twitter sosyal medya gücünü yabana atamayız.” ifadelerini kullanan Kılıç şöyle devam etti: 

“Ben siyasete 1999 yılında gözlemci olarak başladım. Ardından gençlik kollarında devam ettim. Devaminda birçok görev aldım fakat en kıymetli olan gençlik kollarıydi. Çünkü dayanışmayı,mücadeleyi, samimiyeti, kararlılığı bir okul olan gençlik kollarında öğrendim.  Ve hep inandım ki bir şey olmak değil bir şeyler yapmak için siyaset yapıyorsanız gençlik kollarında başlamak kadar doğru bir yer olamaz.” 

Kılıç, “Gelin geleceğimizi birlikte inşa edelim.siyaset alanını sahiplenerek Aslinda Tevfik Fikret in sözü olmasına karşın büyük önderimiz Atatürkle özdeşleşmiş olan "Fikri hür irfanı hür vicdanı hür bireyler olarak...” ifadeleriyle gençlere seslendi.

“SİYASETİN İŞİ İNSANLA”

İzmir İl Başkanlığına seçildiği 7 Ocak tarihinden bu yana parti içerisinde gençleşme meselesinin konuşulduğuna dikkat çeken Yücel, İl Başkanlığı için yarıştığı CHP Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü’nün de genç bir isim olduğunun altını çizdi.

Gençlerin siyaset ile uğraşmamasının en büyük sebebinin 12 Eylül sonrası apolitikleşme süreci olduğunu ifade eden Yücel “12 Eylül’de bu ülkede birçok insan acı şeyler yaşadı. Siyaset içerisinde gençler, sorunların çözümüne dair parlak fikirler sunabiliyor. Ancak siyasi parti üyesi olmaktan geri duruyorlar. Gençlerin fikirsel anlamda koyacağı katkılar çok önemli. İnsan, gençken olaylara daha idealist, daha eleştirel bakabiliyor. Bunun en iyi örnekleri 68 kuşağı ve gezi direnişi. Gençler, ani bir şekilde tepki vererek, demokrasiye, özgürlüğe ve ortak değerlerine sahip çıktı.”

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 2012 yılında tüzüğümüze yüzde 10 gençlik kotası getirdik. 2 ay önce gerçekleştirdiğimizi Tüzük Kurultayı’nda ise bu gençlik kotasını yüzde 20’ye çıkardık. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Gençlerin aktif siyasetin içinde yer alamamasının bir diğer nedeni olarak da sosyal medyanın insan ilişkilere olan olumsuz etkisini gösteren Yücel, “Siyasetin işi insanla.” dedi.

Siyasette başarılı olmanın örgütlenmeye bağlı olduğunu dile getiren Yücel,” Birebir ilişki kuramadığımız zaman başarısız oluyoruz. Elbette sosyal medyayı da kullanacağız ancak birebir ilşkilere de örgütlenme açısından dikkat etmeliyiz.Cumhuriyet, hukuk ve adalet yolundaki başarımız tamamen bu örgütlenmeye bağlı. Demokrasi, Cumhuriyet, Atatürk İlke ve İnkilapları için kaygısı olan gençlerimizin örgütlü olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

İKİ GÜZEL ÖRNEK

Yücel, “Sevda hanım ve Yunus bey gençlik kollarından gelerek Parti Meclisi üyeliğine kadar gelerek bizlere çok güzel örnek oluyor. Bu iki güzel örneğin gençlere umut vermesini diliyorum.” dedi.

Yücel sözlerini şöyle tamamladı:

“Demokrasinin barışın ve hoşgörünün başkenti olan İzmir’de sizi ağırladığımız için çok mutluyum. SODEV ve Tekin Yayınevi’ne teşekkür ediyorum.

“GENÇLİĞE FARKLI ROLLER YÜKLENİYOR”

İzmir’de bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Emre ise konuşmasında gençliğin toplumsal bir rol olduğunun üzerinde durdu. “Fransız Devrimi’nin olduğu dönem olan 18. yüzyılda ortalama insan ömrü çok daha kısa. İnsanlar 15 yaşına geldikleri zaman yetişkin olarak yaşamaya başlıyordu. Günümüzde ortalama insan ömrünün çok daha uzun olduğu bir süreç yaşıyoruz.” ifadelerini kullanan Emre, “Gençlik meselesinin ortaya çıkışı insan ömrünün uzamasıyla alakalı. Gençler beden olarak da zihin olarak da hayata atılmalarının gecikmesi nedeniyle de toplumsal düzen için yönetilmesi gerekilen, faaliyetleri kontrol edilmesi gerekilen bir kesim olarak değerlendirilmeye başlanıldı. Bu nedenle gençlik kategorisine bir takım roller yüklenmeye başlandı.”dedi.

68 KUŞAĞI TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR SONUÇ DOĞURDU

Geleneksel ve toplumsal yapıda bilgiye erişim zor olduğu süreçlerde insanların yaşlı olamasının bilgiye sahip olmakta önemli olduğu gerçeği var.” diyen Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak günümüzde bu geçerli değil. Gençlerin bilgiye erişimin kolaylaşması, genç olmayanları geçebileceği bir ortam varken, gençlerin sınırlandırıldığı bir durum söz konusu. Siyaset bakımından geleneğin korunması ile ilgili bahsettiğim krizin insanlığın karşısına çıktığı birkaç an var. Mesela 68 kuşağı. Her coğrafyada başka bir 68 yaşandı. Batıda yüksek öğrenimde yaşanan 68, Türkiye’de ise daha çok, özellikle 27 Mayıs ve sonrasında yükselen gençlik hareketi özetle türk milliyetçiliği dalga bir de sosyalizmin klasikleriyle buluşmasıyla türkiyeye özgü yeni söylem gündeme geldi. Diğer yandan da 68 hareketi, dünya ve türliye için önemli.”

“BİZİM, İKTİDARLA GENÇLİĞE BAKIŞ AÇIMIZ ARASINDA ÇOK BÜYÜK FARK VAR”

“Bugün yaşadığımız problem yeni jenerasyonun başarılı olmamasından kaynaklanıyor.” şeklinde konuşan Emresözlerini şöyle tamamladı:

“Yeni jenerasyon yeni fikirlerle gelemiyor.

Bugün gençlik sorunları dendiğinde işsizlik, eğitim ve demokratik katılım sorunu akla gelenler. Türkiyedeki iktidar ile bizim gençliğe bakış açımız arasında çok ciddi bir fark var. Biz eğitimde gençlerin daha çok uluslarası olarak mücadele etmesine yönelik çalışırken, mevcut siyasal iktidarın anladığı eğitimde gençeleri diğer uluslardan izole etmek. Fen liselerine imam hatiplerin sekizde birinin kaynak aktarılmasının arkasında bu var.”

GAZETEMİZE KONUŞTU

Panelin ardından fuar ve panelle ilgili düşüncelerini gazetemizle paylaşan Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi Emre, “Genel olarak TÜYAP’ın kitap fuarlarına gidiyorum. Türkiye için çok önemli bir kültür olayı. Katılım da çok yüksek oluyor. Her seferinde bunu görüyorum. İzmir’de yoğun bir kalabalık var. Türkiye’nin bütün sorunlarına rağmen böylesine bir kalabalık mutlu edici.” ifadelerini kullandı.

“Panel çok keyifliydi. Katılan insanlar ülke meselelerine ilgili insanlardı.” diyen Emre panele gençlerin ilgi göstermemesini ise “İnternet teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte, gençler bu tip panelleri Youtube’dan izlemeyi tercih ediyor. Eski usül toplantılar gençlerin ilgisini çekmiyor.” dedi

Editör: Haber Merkezi